| Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | | 
|  | 
|  Aktif Kullanıcılar  Aktif Konular  Üye Listesi  Takvim  Arama  Yardım  Skins  Kayıt Ol  Giriş | 
| Yöntembilim | |
|  YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim | 
|  Konu: düşünenleri arıyorum |     | 
| Yazar | Mesaj | 
| osmanziya Kıdemli Üye   Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4713  Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |     Konu: düşünenleri arıyorum Gönderim Zamanı: 27-Aralık-2014 Saat 21:28 | 
| 
   Bir yerde yazdım.. “düşünmek.. üşümek ve üşenmek arası bir iştir.. bu yüzden sıcak varsa gevşersin.. tembellik varsa yine gevşersin.. işte bu arada bir "gerilim" kanalı bulursan oradan akı-verirsin.. sorunları çözen ve sorumlulukları yüklenen geçim ve seçim için ki bunların hepsi bizden bilinenlerden içiroe "gizli" olan SORU ve bilinmeyenler içinde "saklı" olan YANIT için...” Düş.. düşün.. düşünce.. düşünme.. düşündürme.. düşünmece.. düşünceme... Düşün-ce,  seslenmenin KAL diliyle yapılanıdır.. sesli olur.. sessiz olur. Sesli olursa “konuş-ma”,  sessiz olursa “düşün-me”, adı verilir. Seslerden tek başına  anlamı  köklerine AD / isim denilir..  tek başına anlamı olmayan eklerine  de AR / harf denilir. Bu şu demektir.. ar'larla beyan ve  “anlatım” yapılırken ad’lar ile yapılan maan ile de anlama işaret ve delalet edilir. AD’ın anlama işaret edip göstergelemesi MUKABELE / karşılama ile.. AD’ın anlama delalet edip görüngülemesi  MUKAYESE / karşılaştırma  ile olur. Karşılama ile yüklem-leme (Haml) karşılaştırma ile yargı-lama (Hükm) yapılır. Şimdi bu kısaca izahı ve açıklaması yapılan tariflerin / tanımların örneklerle gösterilmesi yapılırsa ve ayrıntılandırılırsa  ÖĞRENME oluşur.. sadece bu SOYUT tariflerle yetinilmesi ve biçimsel  indirgemelerle  özetlenmesi  halinde BİLME gerçekleşir. Bilme ve öğrenme birbirini destekleyerek ve alıştırmalarla ilerletilmesi ve uygulamalarla pekiştirilmesi halinde Öğretim sağlanır ve eğitim gerçekleştirilir. Orta öğretimden sonra gelen YÜKSEK ÖĞRETİM aşamasında öğretilen böyle yanlın  konuların karmaşık alanlarının ve katmanlarının  derinlemesine ve genişlemesine araştırılması ve karşılaştırılması sağlanır yani BİLİM yapılır.  Öğretmene dayanan öğrencilik ise bu eğitim ve öğretimin gelenekselleşen öğretim ve eğitim kurumlarıyla yapılmasıdır. Öğretimin müfredatı ve planlaması  yaygınlaşırsa öğretim kolaylaşır ancak kopyacılık ve ezbercilik yüzünden DÜŞÜNME ile özgün sorular ve yanıtlar.. bilgiler ve görüşler elde etme yolu daralır. Üstelik devletlerin dini ve etnik bakımdan ya da ekonomik ve politik yönden TEK TİP zihniyet yerleştirme politikalarına bağlı bir eğitim ilkeleri benimsenmişse ezbercilik, particilik, cemaatcılık yaygınlaşır. Toplum  zamanın değişim ve gelişimine açılmaz ve ulus çağın gücü yitirilir. Sorunların çözüm-süz-lükleri yığılır. En birinci sorunda gelenek halini almış geçmiş çözümler olur. Uygarlığın  evren ve toplumla ilişkimisini diri ve canlı tutan BİLİM (funun) donar   ve HUKUKUN  (fıkıh) donar. Böylece kötüye  kullanılan DYL.. ahirete yetersiz DNY  dünya ve dünyaya gereksiz ve deyn-siz  din ile intikamını alır.  Çünkü  topal din ve kör fen ile FİKİR'in sağlıklı bir yaşamı yoktur. Zaten KANT, görüsüz kavramın boş, kavramsız görünün de kör olduğunu söylemiştir. Uygarlık  boş bir oyun ve kör bir öykü olmaktan öte BUYRUK ve HUKUK’ta iyiliğin ve güzelliğin kurallarının yaşanması için vardır.. BİLGİ ve BİLİM’de  doğruluğun ve gerçekliğin  aranmasının koşullarını sağlaması amacını taşır. Bu yüzden  beşerin kazancı ve insanın kurtuluşu, sağlam bilgiyi ve sağlıklı buyruğu arar. Yöntembilimsel ANALİZ.. BİLGİ TOPLUMU VE HUKUK DEVLETE ülküsünün yerel ve küresel bazda tahakkuku ve  bilimin, eğitimin ve öğretimin  toplumun ve devletin denetiminin en aza indirilmesi  ve tekelci ve baskıcı  gözetiminden azade  bireylerin özgürlüğünün sağlanması ve özgünlüğün olanağının açılması açılması  YENİ BİR YÖNTEM  araştırılması yolunda bir  BİREYSEL ve KİŞİSEL bir deneyimdir. Yöntembilimsel analiz için yapılan günlük dille yapılan reklamların sönük süsünün  ve içerikli bilgi, görüş ve düşüncelerle sağlanan propagandaların cılız sesinin ardındaki bu parlak ışığının ve gür çığlığının geleceği günler bizim kulağımızda ünlemese üzerimize düşen görevin yaşamının  bir işlevi olduğunu düşünenlerin sayısının artacağından kuşkum yoktur. Bu nedenle arayanları düşünüyor ve düşünenleri arıyorum.  
 | |
|   | |
|     | ||
| 
 Forum Atla | Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma | |