Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: Ferdi TAYFUR Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3620

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: Ferdi TAYFUR
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:58



https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2597

Ferdi TAYFUR (1945-2025) da rahmetli oldu..

Ünlü Arabesk San'atçısı Ferdi Tayfur rahmetli olmuş.. Üç ayların başında.. Bizim yetmişliler ve seksenliler nesli yolcu.. durağına gelen iniyor. Kimin ne olduğu bilinmez.. paranın ve imanın kimde olduğu anlaşılmaz derler.. üç ayların başında recepte.. ilk perşembe akşamı yanı cuma günü.. beraat gecesinde.. duraktan indi.. Rabbimiz gani gani rahmet eyleye.. mekanı cennet makamı âli ola..

Bir gün Rahmet Müslim Gürses'e demişler ki Ferdi Tayfur Arabesk'in peygamberi olduğunu söylüyor.. demişler.. Müslim’de demiş ki ben böyle bir peygamber göndermedim.

Malum bu kölelik ve krallık düzeninin maneviyatta yansıması kulluk ve Tanrılıktır. Bu durumda krallık ve kölelik lafızlarının kullanımı "hakiki"dir. Olayımızdaki Gürses ve Tayfur hakkında kulluk ve tanrılık lafızlarının kullanımı da "mecazi"dir.

Müslüm Gürses mecazen demiş ki ben kralım ve Ferdi Tayfuru arabesk meftunu kullarıma beni anlatması için elçi olarak göndermiş değilim.

Şimdi MUTLAK açısından baktığımızda da "Tanrı ve Kul" hakiki HAKK ve gerçeğin KENDİSİ olur.. bu konuları YBA ile yaptığımız tablolarda nokta nokta.. çizgi çizgi açıklıyoruz. Kullarına bağımlı "kral”lara TANRI   ve krallarına bağlı”köle"lere KUL dememiz mecazi ve benzer olur.

Bununla beraber Tanrı (rab) ve Kul (abd) terimlerini kavramamız da dünyadaki bu kavi ve zayıf ilişkilerini yaşamak ve anlamakla sağlanır.

İşte bu yüzden toplumun birimi ve insanın bilimi olan AİLE’de tapılası karı ve kulluk edilesi koca mentalitesini savunuyorum. Bununla beraber savaş ve barış içindeki sınav ve yarışta.. mecaziyi ve hakikiyi.. aracı ve amacı.. Tanrı’yı ve kralı.. kulu ve köleyi birbirine karıştırıyoruz ve aldanıyoruz.

Bu iltibas ve aldanma ve şaşırma.. bizim mecaza.. temsile ve teşbihe ne kadar bağlı ve bağımlı olduğumuzun da göstergesidir. Kurtuluş susmaktadır.. fakat bunu da yapamıyoruz.

Bu vesile ile açılan LAFZ üzerinde bu "mecaz" ve "hakiki" anlamları üzerinde bu kısa bakışla yetinelim.. MA'NA.. FİKİR.. ZİKİR derinliklerine girmeyelim. Giriş yapmak isterseniz Yöntem Bilimsel Analizi öğrenmek ve kullanmak ve yararlanmak için web sayfamdaki GDDY metinleri   ve YBA tablolarına havale ediyorum.

Rabbimiz bizim ve sizin akibetimizi ve ahiretimi güzel ve iyi etsin. Amin

Amin dedim fakat söze tamam demeyeceğim, sürdüreceğim.

Face denilen bu sosyal medyada bu güne kadar.. daha önce vefat eden ve toplum tarafından benimsenmiş san'atçılardan daha fazla yaygın bir paylaşım yaptı rahmetlinin vefatı.. Acaba nedendir ?

Bizler iki arada bir derede kalmış bir nesiliz.. doğunun ve batının.. sağın ve solun.. sünninin ve alevinin.. KAVGALARI içinde boğulmuş ve kulağımızı ARABESK'de açmış bir nesiliz.. bizim kralımız ya Müslüm Gürses’tir.. ya Orhan Gencebay’dır.. ya Ferdi Tayfur’dur.. tabi bu arada Mine KOŞAN'ları da unutumamak lazım.

Şimdi Halk Kitabevinin Serdar KAYHAN (Ali ÇİMEN) tarafından yazılmış ANADOLUNUN ÜNLÜ MÜZİSYENLERİ VE BESTEKARLARI kitabını okuyorum.

Hem müziği hem çalgıları kısaca anlatıyor hem müzisyenleri hem bestekarları özetle anlatıyor. Sadece bu kısacık kitabla nelerden mahrum bırakılıp ve kimlerden cahil kaldığımızı anladım. Bizlerin ne halk edebiyatı ve MEŞK müziğinden haberimiz oldu ne de NOTA'lı san'at müziği ve resmi konservatuarından.. haberimiz oldu.

Acaba bu realiteye karşılık şu platonik arabesk müzik tutkunluğu bu kadar çok yaygın mıdır ? Niçin bu kadar uyuyoruz ?

Yaşam derdi ve ekmek kavgasından bir spor ve bir san'attan mahrum bir surette.. ÇOĞU gencin kendimizi değil vatanı kurtarmak üzere savaşması.. zihinlerimizin sağcı din ve solcu felsefe ikilisi arasında kalan İDEOLOJİDE boğulması acı kaderi galiba…

Fakat diyorum ki acaba bugünkü paylaşım olayının ARABESK SEVERLİK'ten fazla bir anlamı olabilir mi ?

Dinimizin.. zihniyetimizin.. sünnilik ve Aleviliğin.. SAĞ'ın ve SOL'un BAYRAĞI olmasının bir nedeni bulunabilir mi ?

Malum bizim Anadolu'daki SESLİ Alevilik dünyadaki daha doğrusu İran’daki YAZILI ŞİA'dan farklı ve fazla bir kültürü yansıtır.. Osmanlı İktidarına şiiri ve sesi ve sazı ile KARŞI KOYAN Pir Sultan Abdal ve Kul Himmet gibi yedi ulu ozandan 2006 da rahmetli olan Ali Ekber Çicek ve 1993 de Madımakta o meş'um olayda yitirilen Muhlis Akarsu'ya kadar Sünnilik ile yapılan mücadele TELEF edilenlerin sayısı İRAK ve İRAN arasında yıllarca süren ve iki milyon Şii ve Sünni MÜSLÜMAN'ın Sayısı.. bize hiç mi S.O.S vermiyor ?

Vermez.. çünkü ölüm başkasının ölümüdür birey için..

Biz bu iki milyon insan öldürülürken KABE'ye dönüp namaz kıldık.. Türkiye ile Arabistan mabeynindeki bu iki sünni “I” Irak ve şii “İ” İran arasında olup bitenlere kulak tıkadık.

Şii İRAK’ın başındaki sünni SADDAM neyin nesi idi.. Sünni SURİYE’nin başındaki şii ESAD kimin fesiydi ?

S-Ş ile I-İ arasında yaşananların benzeri olayları 1000 yıldır sürdürüp kanıksamış bir halde Tanrı'ya taptık.. Ahirette kendimize CENNET hazırlamaya çalıştık.. Bunun din ile.. akıl ile.. merhamet ile uyuşan bir durumu bulunuyor mu ?

Belki de biz bu Anadolu’da NUR'un fikriyle leyla TARİKAT'ın zikriyle mecnun olduk.. etrafımızı göremez olduk.. inananlar NEDEN başkasını düşünmüyor.. düşünenler NİÇİN kendini görmüyor.. bunu NASIL anlamıyoruz ?

Çünkü sadece ulusal değil yerel ve küresel olarak SORGULAMA yeteneğimizi yitirdik.. INSANLIGIN soruları ve sorusalları.. sorunlara ve sorunsalları ayırma becerimiz kalmadı..

Bu arada yetmis yildir.. bir ömür.. ELLİ BİN belki YÜZ BİN türk ve kürt MÜSLÜMAN birbirini öldürürken suçu hep DIŞ GÜÇ’lere yükledik.. KENDİ’mizi unuttuk.

Din bitmiştir.. din bitmiştir.. din bitmiştir.. dünyadaki seks ticaretine eş değer cirosu olan Din diye yaptığımız DİN TİCARETİ eğer itikada ve ibadet ve ahlak ise bunu bütün dünyada her dinde ve her dilde ve her kültürde olan insanlarda yapıyor.. bunun için SÖZÜN TİCARETı yapmam..   kelimeler ve cümleler ve harflerle edebiyat yapmam... ebedi damarlara giren çizgileri.. hattları.. dillendirir haddleri.. dile getiririm.

YUKARIDAKİLER bütün insanların ortak değerleri olan dili ve dini PARTİLERİNE paravana ve alet ederken.. AŞAĞIDAKİLER bütün insanların ortak değerleri olan özgürlüğü ve emeği İDEOLOJİLERİNİ paratoner ve bayrak yaparken.. bizlerde körü körüne inanıp boşu boşu savaşmayı din sayıyoruz.

Bu ÖRTÜ haline gelmiş yukarı ve aşağı ile sol ve sağ ÖRGÜ’sünü   on dört yıldır sürekli tekrarladığım halde bir Allah’ın kulu çıkıp bu örtü haline gelmiş örgü’nün “hakikat”ine; ne teslim ediyor ne de itiraz ediyor. SUSUYOR.. ne akılsızım ki ben konuşuyorum.. Çünkü siz ve ben yalan dünyaya ve sahte dine tapmışız.. Tanrı'ya değil.

En yüce yarar ve en yüksek çıkar olan Allah'a ve Ahiret'e İMAN perde.. bazılarına gerçek çıkar ve anlık yarar olan kendine ve dünyaya İLİM duvar olmuş. Çünkü akıl ve kalb gözlerini sağır ve kör eden cılkı çıkmış sağcılık ve culku çıkmış solculuk örtüyor..

ÇÜNKÜ düşünmüyorsunuz.. düşünmediğinizi için SAĞLAM anlamıyorsunuz.. anlamadığınız için SAĞLIKLI inanmıyorsunuz.

Güçten korkan ya da güç tapan PROLETERYAYI.. Çıkara banan ve çanak yalayan HALKI.. bilgi ve karar ve mal üretemeyen NASI bırakalım nasın havassı olan entelijensiya, bürokrası ve burjuvazi özgün fikir, karar ve mal üretemiyor.. çünkü DIŞA bağımlılar.. İÇ’lerinin İŞ’inden uzaklaştılar. Hatta bu iş eskiden idi şimdi.. MANDIRA FILOZOFUNUN dediği gibi teknolojiyi TASMA ve yapay zekayı KELEPÇE yaptılar. Bu iş, sadece ülkemizde değil küresel gerçekleşiyor.

Aniden 7 ekimde çıkan 15 aydır süren katliam durmuyor.. aniden çıkan ÖZGÜR SURİYE bakalım kaç ay devam edecek ?

Dünya Hukuku NETENYAHU'yu mahkum etti.. daha o yakalanmadan ESED kaçtı..

Bunlar sizce olağan mı ? Bence değil !

İsrail.. İrak.. İran.. Yunanistan ve Türkiye ANADOLU’ etrafında toplanıp doğu ve batı sentezini kurmadıkça.. dünya barışını uzun süre kurulamaz.

Olağanın.. olanın.. olması gerekenin.. olağanüstünün.. ne olduğunu anlamak için KURULAN.. anlamın ve anlatımın derinine inecek şekilde hızlı bir anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtı ile YAPILANDIRILAN.. dil ve felsefe arasında ortak bir platform olarak SUNULAN çalışmalarımı on beş senedir YBA (Yöntem Bilimsel Analiz) anlatıyorum.. yakın uzaklarım ve uzak yakınlarımın hiç bir tek bir DESTEK bile veremedi.. çünkü PARA KAZANDIRMIYOR.

Çoğumuzun çıkarından ve gereksiniminden ve dünyadan ve kendinden başka hiç bir arayışları, çabaları ve gayretleri bulunmuyor. Boğazımızı doldurmak götümüzü kurtarmaktan başka tasamız kalmadı.. desem de inanmayın.. çünkü benim de sizden bir farkım bulunmuyor.

Bu sosyal medyayı KAPLAYAN vefat vesilesiyle bunu anlatmış ve reklamımı yapmış olayım.

Osmanziya 03.01.2024 üçyol izmir 09:45


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3620

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 20:42


Bu gün Şahin DOĞAN yazdı:


Cuma namazı şirin bir camide. Hızanoğlu camiinde. Hutbenin konusunu unuttum. Kılmak için kılmak, aradan çıkarmak için kılmak, üzerindeki ağır bir yükü atmak için kılmak... Yolda eski bir nurcu dostla karşılaştım. O hala eski yerde. Gıpta ettim. Okumaya, düşünmeye, değişmeye, büyümeye lanet olsun dedim. Neden bütün bunlar beni buldu, o eski dost gibi kalamadım? Tezatlar, inkisarlar, çatışmalar, huzursuzluk. Keşke o dost gibi kalsaydım ve öylece yaşlanıp ölseydim! Kitaplar yazıyorsun, bazı insanlar aydınlanıyor belki. Ama kendin karanlıklardasın, karanlıklarda kalıyorsun. Yine kandil havası, yine sıkıntı. Ferdi Tayfur öldü. Yıldızlar da ölüyor, şöhretler de ölüyor. Benim adamım Müslüm Baba idi. Çok daha diplere iniyordu. Lise yıllarında dinlerken kendime zarar vermekten korkardım. Müslüm Baba gerçek bir iptila. Arabeskin ilahı diyebilirim. Daha doğrusu arabeskin kutbu. Orhan, Ferdi onun yanında çocuk gibi. Celal Şengör ile Dücane Cündioğlu'nun programını dinledim. Konular güzel, sohbet tatlı, malumat çok, netice yok. Şengör çok doğal. Bir bilim adamı olarak bugüne kadar tanrının varlığı hakkında en ufak bilimsel bir kanıt bulamadım diyor. Zihninin içini çok merak ediyorum. Bu kadar zeki bir kafadan böyle bir söz nasıl çıkar? Dücane ortada. Her zaman olduğu gibi. Tanrı olabilir de olmayabilir de. Tanrı bilginin konusu değil, inancın konusu diyor. Agnostik olduğunu kabul etmeyen bir agnostik. Her sahici zekanın geleceği yer burası. Emin olamamak, kesin konuşmamak. Eminlik ve kesinlik cahillerin işi. Beş yüz bine yakın izlenme var. Yorumlar takdir, tebrik ve alkışlarla dolu. Bunların çoğu da moderatör Fatih Altaylı'ya. Program fena değildi, keyifli de değildi. Konuştular, güldüler, içtiler, dağıldılar. İki saat boyunca. Neyi çözdüler? Hiçbir şeyi. Neyi hallettiler? Hiçbir şeyi. Zaten hiçbir şeyi çözmemek, hiçbir şeyi halletmemek için oradaydılar. Aslında entelektüellik budur: hiçbir şeyi çözmemek, hiçbir şeyi halletmemek.
Şahin DOĞAN


dedim:


Hakka salik hakikata mütemessesik olarak iman ve amel ve ihlas ile salahatı kazanmak yoluna SIRAT diyoruz.. bir de SEBİL söz konusu.. belki barıştaki sırat savaşta sebil hale geliyor. Sonuçta dünyadaki kavilerin ve zayıfların arasındaki ilişkiler olarak tanımlayabileceğimiz bu yolun sınav ve yarış olması insanın maişet sorunluluğuna bir de meşiet sorumluluk yüklüyor. Buraya kadar hiç bir kelimeyi rastgele ve edebi olarak kullanmadım. Aslında sınavın da dili kötü ve kötüye kullanmamak ile başladığının bilincinde olduğumuzda bu başlangıçla yapacağımız ilk girişimde söylemden sonra gelen eylemlerinin ilkinin ne olacağıdır. Bunun da ya hayır söyle ya sus.. olduğunu düşünüyorum ve ŞİMDİLİK susuyorum. Saygılarımla osmanziya
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk