Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim  
Mesaj icon Konu: insani tanima 00 Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3031

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: insani tanima 00
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 12:13

İnsanın uyanık yakaza ile uykulu nevm hali arasındaki durumu bilmiyoruz.. lakin burada uyanıklık ve uykulu durumu biraz tanıttık...







Doğum ve ölüm arasında bulunan İNSAN.. gece NEVM yani uykulu ve gündüz MÜTEYAKKIZ yani uyanık haller arasında.. her gün döngü yaşarken..   sabah yeniden doğduğunun ve akşam yeniden öldüğünün.. farkında değildir. Bu ayırt etmezliği ile kendini hiç doğmamış ve hiç ölmeyecek olarak.. sanır.. hatta sayar. Ölüm hep başkasının ölümüdür.. (Bu gün 11.08.2024 pazar güne Mehmet DOĞAN Ağabeyi 1980 de kültür bakanlığını girdiğimde Yavuz Bülent BAKİLER ile birlikte tanımıştım.. Nurettin TOPCU rengi ve Mehmet AKİF boyası taşırdı.. DİL SEVDASIYLA birlikte. Rabbimiz gani gani Rahmet ede.. ecrini zayi etmeye. Amin.) çünkü ölüm bir kere yaşanacak bir deneyimdir.
Bunun nedeni deneyimin düşünceden farklı olmasıdır. Düşünce var saymak veya yok sanmak ile tarzıdır. Farz-ı vucud (VAR SAYMA) ve zann-ı adem (YOK SANMA) bizim vehim ve hayal zeminimizin üzerinde esen rüzgarların iki ana akımdır.
Yer yüzünde dolaşan siklon ve antisiklon alanlarına göre ki SİKLON.. büyük bir olasılıkla zerre miskal (siklet, ağırlık) hayır ve şerr.. terimlerinden alınmıştır büyük bir olasılıkla.. düşük (alçak) hava basıncı ve yüksek (kolçak) hava basıncı bir sıklet konusu ve ağırlık ifadesidir. Coğrafyanın CEREYAN'ı yani bu ağır ve hafif CİSİM'lerin bir "benzeri" bizim ZİHNİMİZDE ya da yüreğimizde MEREYAN eder.
işte bu var sayma ya da yok sanma rüzgarlarındaki bu varı ya da yoku kimse bilmez lakin bu var sayma veya yok sanmayı iyi yapar. Hem de işine geleni var sayıp işine gelmeyene yok sayarak.
İşte bende "dıştaki" YAKAZA'ya iki kanat taktım gibi.. soluna CİSİM dedim.. sağına da REMİZ dedim.. biz dış tahassüsümüz yani dış beş duyumumuzun somut nesnesi olan CİSİM.. dil ile tasvir edilir.. tasvir edilmekle kalmaz.. gözle görülür.. gözle görülmekle kalmaz elle tutulur. Ancak bazı cisimlerin ÖZEL halleri olur.. onlar bir işaret ve gösterge.. bir remiz ve simge.. haline gelirler.. örneğin HARFLER olurlar. Ki siz bu özel cisimler olan REMİZ'leri buna göre okuyorsunuz ve bende buna göre yazıyorum. Bazı işaretler ve göstergeler.. bazı semboller ve simgeler.. DİL haline gelmiştir. Hatta bir milletin ya da kültürün özel dili olmuştur.





YŞimdi bu yakaza halinde iseniz bu cisim ve remizlerle dolu bir DIŞ dünyaya ilişkin HASSASİYETİMİZ.. o kadar çok çeşitli ve türlü ikazları ve uyarıları ve uyaranları alır ki bunları burada bırakıp İÇ dünyaya ve NEVM haline ilişkin HİSSİYATIMIZ'a dönüyoruz.


Tabloda görüldüğü gibi;
Yukarıda HAYAT vardı.. onun üstünde ŞUHUD duruyordu.. ki bunu YAKAZA halinde ortaya çıkarıyorduk.. ne ile ? Cisim ve Remiz ile.. şimdi bu yukarının birde AŞAĞISI olan ŞUUR bulunuyor.. onun altında da GAYB duruyor. işte biz buna ŞUUR ile NEVM'e giriyoruz. Şuurda da ZİHİN ve RESİM ile karşılaşıyoruz.
CİSİM üzerin nasıl muazzam bir FİZİK ve KİMYA ve BİOLOJİ inşa edilmişse.. ZİHİN üzerine muhteşem bir PSİK ve SOSYO ve LİNGUİSTİK yapılandırılmıştır. Bunların ayrıntısına elbette girmiyorum.. tarife arif yeter çünkü.. ki siz muhatablarımın bu konuda yeterince MUARRİF olduğunu biliyorum. Sadece Chomosky'nin DİL ve ZİHİN kitabını adres gösteririm. Akıl, şuur, kalb, nutuk, mantık, idrak vesair sözcüklerle anlatılan zihni herkes bilir de ne olduğunu bilmez.. benim de yeterince bilmediğim gibi...
Burada benim derdim RESİM.. bu resmi size nasıl anlatacağım bilemiyorum.
işareti.. remizi.. hattı.. aksi.. sureti.. levni.. anlatmak kolay.. hadi gel sıbgayı.. şekli.. hadsi.. haddi.. RESİMİ ve delaleti anlat..
Öyle bir SİMETRİK dünya inşa ettim ki yirmi yıl boyunca.. toplasan beş yüz kelime ile.. bunların beş yüz milyon RESMİ.. çizmekle değil çiftgilemekle bitmek.. hatt ve çizgi başka.. hadd ve çiftgi başka.. "çizgi" içine bir fitne giriyor ve o "iz"i kaldırıyor onu "çiftgi" yapıyor.. peki nedir bu HADD.. Kul hüvelallahü EHAD. Size büyük resimler.. büyük dünyalar.. büyük rüyalar.. büyük hülyalar.. gördüren UYKUNUZ. Orada kendinizi ve başkalarını uyuttuğunuz masallar.
İşte bu ayınlar ve gayırlar.. misiller ve meseller.. teşbihler ve temsiller dünyasına RESİM diyoruz. bu resmi öyle bir geometrik çizgi ve grafik boyalar ile dışsallaştırırsınız ki SAN'AT denilen ne idüğü belirsiz MUHTEŞEM dünyalar ortaya çıkar.
Bu Vahidî ve Ehadi dünyalara bir örnek İZAFİYET ve KUANTUM kuramadır.. ancak bunlar İLİM haline gelmiştir.. çünkü en büyük icadımız olan MATEMATİK ile yapılmışlardır.. insanların uyutulduğu en büyük resim BU'dur.. iyi ki ETİKA okumamışım diyordum.. şimdi iyi ki MATEMATİK okumamışım.. Eğer okusaydım.. İzafiyetçi olup Tanrı ZAR atmaz derdim.. ya da Kuantumcu olup.. Tanrı ÇİZGİ çizmez derdim.. matematik okuduklarından dolayı şimdi enerjinin adına parça ya da dalga ya da ikisini karışımı DALÇA diyorlar...
Şimdi dörtleyebiliriz: Atın nalçası.. domatesin salçası.. kadının kalçası ve enerjinin DALÇA'sı.. işte bizim dalga ya da parçaya ilişkin RESİM'lerimiz nevm halinde zihinLER'imizin çiftgileridir. Nasıl dışarıdaki hassasiyetimiz de cisimlerimiz ve remizlerimiz bulunuyorsa.. içerideki hissiyatımızın dahi zihinleri ve resimleri bulunur.
Bu arada İÇ ve DIŞ'in ne olduğunu bilmediğimizi de unutmayalım.. her ne kadar çok iyi bildiğimizi var sayıyorsak bile..
saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 11.08.2024 üçyol izmir


18:27



Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 18:38
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3031

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 18:48
(Bu gün 11.08.2024 pazar güne Mehmet DOĞAN Ağabeyi 1980 de kültür bakanlığını girdiğimde Yavuz Bülent BAKİLER ile birlikte tanımıştım.. Nurettin TOPCU rengi ve Mehmet AKİF boyası taşırdı.. DİL SEVDASIYLA birlikte. Rabbimiz gani gani Rahmet ede.. ecrini zayi etmeye. Amin.) https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2426 Buna rağmen elimizden geleni yapacağız.. zamanında elimizden gelenlerde (yazdıklarımız) geleceğe gidecek yapacaklarını yapacaklar.. bu yüzden muhataplarımı ve çağdaşlarımı hiç düşünmeden.. anlayacakları şekilde yazmadım.. geleceğin anlayacağı şekilde yazıp siber uzaya yükledim ve geleceği gönderdim.. Şahih DOĞAN Hocam, "Çoğunluk güçten yanadır, gücü kutsar, gücü sever, güçlünün arkasında hizalanır. Kur'an'ı toplayanlar güçlüler, tarihi yazanlar güçlüler. Bunların doğru olanı yaptıklarının hiçbir garantisi yok. Elimizdeki tek İslam güçlülerin İslam'ı. Aksini iddia edenler ya sürüldü ya susturuldu ya öldürüldü. Belki de bundan başka İslam yoktu. Sürünün tek gıdası hurafeler. Ekmek gibi su gibi hava gibi hurafe tüketiyor, hurafe ile besleniyor. Hurafelerini elinden alırsanız bir dakika bile yaşayamazlar. Onun için hurafelerine hurafe diyenleri yaşatmak istemiyorlar. Bulsalar bir kaşık suda boğacaklar...
(Bilmek Azaptır) diyorsunuz yerden göğe kadar haklısınız.. Nitekim Rasulullahda son günlerinde güçlülerden bir şey istemedi.. zırhını verdi yahudiden borç istedi..
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk