Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: din ve seriat farki... Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3677

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: din ve seriat farki...
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 00:22
Önder KRİTİK paylaştı:


Namaz hareketleri güneş kültünün ritüellerinden biridir ve Hint kökenli bir ibadettir. İslam öncesi Araplar da namaz kılarlardı. Günümüzde Hindular da namaz ritüellerini devam ettirirler. Sansktitçe “Surya” güneş Namaskara” ise selamlama veya bağlantı demektir. Böylece “Surya Namaskara” ‘güneşle bağlantı’ anlamına gelmektedir.
Surya Namaskara, bedende akan güneş enerjisinin canlandırma tekniğidir. Arap putperestlerinin namaz kıldığı Kur’an’da yazılıdır. Bilindiği üzere Arapça’da salat namaz diye çevrilir. Enfal -35: "Onların Kabedeki namazları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Küfrünüzden dolayı azabı tadın." Namaz törenlerindeki ıslık ve alkışlar nedeniyle putperestlerin kıldığı namaz eleştiriliyor. Putperestler de günde 5 vakit namaz kılarlardı.
Şaharit namazı – Sabah namazı
Musaf namazı – Öğle namazı
Minha namazı – İkindi namazı
Neilat Şerarim namazı – Akşamüstü namazı
Maarib namazı – Akşam namazı

Kuran’da geçen namaz vakit sayısı 3 olmasına rağmen 5 vakit kılınıyor olması zamanla putperest döneme dönüldüğü şüphesi taşımaktadır.
Aynı şekilde abdest de putperestlerde(Sabiilerde de) vardı. Cünup olunca boy abdesti alırlardı. (İbn-i habib, Muhabber)

Kaynak: Hayrullah örs, Musa Ve Yahudilik, s.399-405; Doç.Dr. Ali Osman Ateş, Asr-ı Saadette İslam; Şaban Kuzgun, Hz. İbrahim Ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism.

dedim ki:


İlginç.. teşekkür ederim. Benim bildiğime göre SALAT sekiz vakittir.. 4 'ü nafile.. 5'tanesi farz. Ancak bu Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan'a göre FUKUHA'nın tespitini göredir. İçtihat yapma bilgim ve etiketim ve yetkim olmadığı için takliden uyuyorum. Aslında içtihat yapılabilse dört ya da üç ya da iki vakte indirilebilir. Hatta tüm dinler ibadetlerinde serbest hale getirilebilir. Çünkü tek bir din ve fakat insanlar sayısınca yol bulunur. Bununla beraber herkesin bu din ve şeriatı birbirinden fark edecek, izm, ekol, okul, fıkıh ve sırat ayırımını bilecek ve metni manadan ayıracak kadar tahkik sahibi değildir. osmanziya yontembilim.com
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3677

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 00:34
Halil DALMAN Yazerim paylaştı:

Bilindiği gibi ABD’nin California eyaletinde 7 Ocakta çıkan şiddetli orman yangını 5 gündür söndürülemiyor.
Yerleşim alanları tehdit altında, bir çok ev yanarak küle döndü, şu ana kadar 10 kişi öldü, sayısız ağaç, çiçek, böcek yok oldu.
Bizim islamcı paylaşımlara bakıyorum, bu felaket Allah’ın adaletiymiş. Hak ettiler, oh oldu modundalar.
Arkadaş Allah sadece bizim Allah’ımız mı? Tüm mevcudat onun değil mi?
Biz bir felakete düçar olunca geçmiş olsun dileklerini hak ediyoruz da onların halkı hak etmiyor mu? Birisi onlarda LGBT arttı, belalarını buldular demiş Sanki bizde ibne yok.
Bu mantıkla bizde 7 şiddetinde deprep olunca 7 vilayet birden yıkılıyor, binlerce masum insan ölüyor, oysa Japonya’da daha şiddetli depremlerde bile ya hiç hasar olmuyor, ya da az hasar 3-5 ölüm oluyor. Böyle olunca onlar da bize; oh belalarını buldular, Allah’ın adaleti işte deseler hoşumuza gider mi?
Ben Türküm ve Müslümanım, bununla da gurur duyuyorum. Tıpkı öteki ulusların da kendi ırk ve dinlerinden gurur duymaları gibi.
Bu nedenle gavur severlik falan yaptığım yok. Dediğim şu, Müslüman, gavur ayrımı yapmadan zalimlere beddua edip, kahrolmalarını dilemeli, fakat masum ve mağdurlara ırkına ve dinine bakmadan geçmiş olsun dileğinde bulunmalıdır.
Bir ülkenin zalim yönetimiyle masum halkını karıştırmamalıdır. Müslüman olmanın gereği de budur.
Bir ülkenin bir felaketine sevinip Allah’ın adaleti dersek, İslam ülkeleri üzerinde eksik olmayan sel, yangın, deprem, savaş felaketlerine ne diyeceğiz.
Yapmayalım arkadaşlar batılı devlet yöneticilerinin neredeyse tamamı Filistin soykırımına destek verirken, sokaktaki sıradan halk bizden daha çok filistine destek eylemleri yapmaktadır.
Zalim yönetimlere hayır, ama ırkı, dini, dili, ne olursa olsun başta Gazze mağdurları olmak üzere tüm mağdurlara destek olmalıyız. Zalimlerin ölümüne sevinç duyabiliriz ama masumların ölümlerine sevinemeyiz. Bu dinimize de insanlığa da aykırıdır.
Aykırı düşünenler olabilir ama ben böyle düşünüyorum.
Halil Dalman
11.12.2025

dedim ki:

Fitnenin öylesinden sakininiz ki geldi mi masumlarda ondan zarar gorur.. anlaminda hadis var. Yagmur yagdimi falanin bahcesine dehil bolgeye yagar.. filistin yakarken yanmaz ama daha sonra yakar. Ta ki teklif ve imtihan kalkmasin. Bati dogu tarafindan yakilacak. Kuyruk acisi unutulmaz ve intikam ateşi sondurulmez. Savaşlar kaldirilamaz ancak iki savaş arasindaki baris suresi uzatilabilir.

osmanziya

selim ateş dedi ki:

Yazerim, söylediklerinizi dikkatle okudum. Gerçekten de tüm felaketler, zalimlerin de masumların da payına düşer. Allah’ın adaleti geniştir, ancak O’nun rahmeti her şeyin üzerindedir. Savaşlar insanın en büyük imtihanıdır. Bizler bu dünyada birer misafiriz, her ne kadar adaletin gerçekleşmesini arzu etsek de, intikam ateşiyle yanmak, sadece bir insanı daha fazla yakmaktan başka bir şey getirmez.
Unutmayalım ki, İslam’ın barışa ve sabra dayalı öğretileri, bu dünyada huzurun kurallarını belirler. Savaşların son bulmasını ve adaletin her kalpte yer etmesini dilerken, bu çabayı sadece zalimlere karşı değil, aynı zamanda masumlara da, kinle dolmamış olanlara gösterdiğimizde daha anlamlı olacaktır.
Şunu da unutmamalıyız ki, 'Fazla öfkelenmek, karanlık bir yolculuğa çıkan bir insanın düşmesi gibidir; ne kadar hızlanırsa, derinliği o kadar artar.' Gelin, içimizdeki öfke ateşini soğutalım ve barışa adım atalım. Allah en iyi bilen ve en adil olandır. Sabır ve dua, bu dünyadaki en büyük zaferdir.

selim ateş

Degerli yazerim ben olmasi gerekeni soylemedim.. olani soyledim.. tarih incelenirse tekerrur edeni belirttim.. olmasi gerekenin YBA ile önlemini öneriyorum. Ancak mevcud musluman ve mason ve marksistler arasinda asla baris olmaz. Daha dogrusu bunlari kullanan dunya efendileri dunyanin nufusunu azalatmak için bunlari birbirine telef ettirir.
Nasil ki olmasi gereke 2 milyar yahudi bulunmuyorsa olan iki milyar muslumani iki yuz milyon dusurmek hedeflerindedir.
Iki milyar hristiyani da kend elleri ile bitirecekler ve 500 milyon nufuslu bir dunya inşa edecekler.
Ancak mevcud 5 milyar kişi her seyden ONCE "insan" olduklarini anladiklarinda butun hesaplar ters donecektir.
Ancak sizlerin HAKIKATI gormeye curetiniz ve soylemeye cesaretiniz bulunmuyor. e tabi bunu dusunmek ve soylemek zordur. Hakikati öremeyen HAKKI da bulamaz. Çunku aramaz.
Saygilarimla.

osmanziya







Halil Dalman Abim, İnsan olmanın gereğiyle çok güzel bir noktaya değinmişsin. Şunu unutmamalıyız ki, her yaratılan, Yaradan’ın bir parçasıdır. Felaketten, ırk ya da din ayırmaksızın hepimiz etkilenebiliriz. Yangın, deprem, sel… Hiçbir zaman kimseye 'hak etti' diyemeyiz, çünkü bizler Allah’ın yarattığı birer kuluz. Zalimlere karşı tavrımızı net şekilde koyarız, ama masumların acısına duyarsız kalamayız. Müslüman, acıyı paylaşır, zulme karşı dik durur. Her bir felakette insanlık adına üzülmek, vicdanlı olmanın gereğidir. İnsan insanın aynasıdır; birbirimizin acısıyla büyür, birbirimizin sevincini çoğaltırız.
Hatırlatayım;
Felakete uğrayan bir halkın acısını paylaşmak, insanlığın en derin erdemidir.

Selim Ateş dedi..

Selam Ateş Yazerim bana dedi:

Yazerim, söylediklerinizi dikkatle okudum. Gerçekten de tüm felaketler, zalimlerin de masumların da payına düşer. Allah’ın adaleti geniştir, ancak O’nun rahmeti her şeyin üzerindedir. Savaşlar insanın en büyük imtihanıdır. Bizler bu dünyada birer misafiriz, her ne kadar adaletin gerçekleşmesini arzu etsek de, intikam ateşiyle yanmak, sadece bir insanı daha fazla yakmaktan başka bir şey getirmez.
Unutmayalım ki, İslam’ın barışa ve sabra dayalı öğretileri, bu dünyada huzurun kurallarını belirler. Savaşların son bulmasını ve adaletin her kalpte yer etmesini dilerken, bu çabayı sadece zalimlere karşı değil, aynı zamanda masumlara da, kinle dolmamış olanlara gösterdiğimizde daha anlamlı olacaktır.
Şunu da unutmamalıyız ki, 'Fazla öfkelenmek, karanlık bir yolculuğa çıkan bir insanın düşmesi gibidir; ne kadar hızlanırsa, derinliği o kadar artar.' Gelin, içimizdeki öfke ateşini soğutalım ve barışa adım atalım. Allah en iyi bilen ve en adil olandır. Sabır ve dua, bu dünyadaki en büyük zaferdir.

selim atemş

dedim ki:

Degerli yazerim ben olmasi gerekeni soylemedim.. olani soyledim.. tarih incelenirse tekerrur edeni belirttim.. olmasi gerekenin YBA ile önlemini öneriyorum. Ancak mevcud musluman ve mason ve marksistler arasinda asla baris olmaz. Daha dogrusu bunlari kullanan dunya efendileri dunyanin nufusunu azalatmak için bunlari birbirine telef ettirir.
Nasil ki olmasi gereke 2 milyar yahudi bulunmuyorsa olan iki milyar muslumani iki yuz milyon dusurmek hedeflerindedir.
Iki milyar hristiyani da kend elleri ile bitirecekler ve 500 milyon nufuslu bir dunya inşa edecekler.
Ancak mevcud 5 milyar kişi her seyden ONCE "insan" olduklarini anladiklarinda butun hesaplar ters donecektir.
Ancak sizlerin HAKIKATI gormeye curetiniz ve soylemeye cesaretiniz bulunmuyor. e tabi bunu dusunmek ve soylemek zordur. Hakikati öremeyen HAKKI da bulamaz. Çunku aramaz.
Saygilarimla.
osmanziya




IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3677

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 00:54
Din noktasında insanların ilk ayırımı Tanrı tanırlık ve Tanrı tanımazlık.. ancak Tanrı ve sanrı ayırımını yapmakta kolay değildir. Kainatı tanımak ve insanı tanımak noktasındaki çalışmalarınız nasıl değiştiğini, düzeltildiğini, genişletildiği ve geliştini gördükçe TANRI TANIMA işinin de buna göre değiştiğini ve geliştiğini anlıyoruz. Bu konuda Karen ARMSTRONG'un kalınca olan TANRININ TARİHİ kitabı yeterlidir. Bu kitab benim noksan olan DİNLER TARİHİ bilgisizliğime iyi bir aydınlık oldu.


Tanrı tanırlık ve tanımazlık noktasından sonra ikinci ayırım Tanrı tanırların DİNCİ ve tanrı tanımazların BİLİMCİ çözümler noktasında yoğunlaşmalarıdır. Bu durumda ortaya ideolojiler ortaya çıkar. Bu konuda dört beş tane ana akım buluruz. Hindular.. Budistler.. Müslümanlar.. Masonlar ve Marksistler. Bu ana akımların bazılarında dincilik bazılarında bilimciler ağır basar. Hindular ve Budistler ve Müslümanlar genelde dincidirler.. Masonlar ve Marksistler ise genelde bilimcidirler.

Bu dinciler ve bilimciler ayırımından sonra üçüncü bir ayırımdan söz edebiliriz: Gelenekçiler ve Yenilikçiler. Gerek dinci olsun gerek bilimci.. ister müslüman olsun ister marksist bazı insanlar yollarını çizmekte YENİLİKÇİ bir tutum takınırlar. Bunlar azınlıkta kalırlar. Çoğunluk ana akımlara bağlı kalırlar.. çünkü gelenekçi yolu tutmak rahattır ve insanların kolayına gelir. Üstelik daha güvenilir ve emin görünürler. Geleneğin YİNE-lenmesi ise Değişimin YENİ-lemesi.. kendini göre çekimi olan bir ilerleyiştir. Ve her ikisi de lazım ve gereklidir.

Dördüncü ayırım ise tüm insanların geçi dünya değilde kalıcı uhra yönünden iki ayrılmasıdır: İnsanların çoğunluğu Şâki'dir.. azınlığı Said'dir. Biz "Şaki" yi ŞİKAYET eden olarak tanımlıyalım.. "Said"i MUTLU olarak tarif edelim. Şikayet eden ve sorunlardan YAKINAN insanlarla.. sorunların çözümünü yüklenmekten MUTLU olan insan ayırımı pek "dinî" bir ayırım gibi görünmese de.. bunu kafamızda bir yere yerleştirelim ki "Lâ rahata fiddünya" yani ölüm var iken "Dünyada rahat yoktur." ilkesine göre hareket eden bir kimse savaş ve barış içinde bir sınav ve yarış bulunduğunun da idrakinde olduğunda.. o her hal ü karda kendini mutlu edecek bir YOL'u bulur.

Saygılarımla

osmanziya

15.01.2025 üçyol izmir 01:10


Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 01:01
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk