Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: temel Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2876

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: temel
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 12:30
KARAR.. tasar ile sarar arasında AR'dır.

Ararsan bulursun.. aramazsan hazır olanlarla yetinirsin.

Karanlıktan kurtulmasın yolu bir kararla başlar.

Bir sorunun çözümüne girişmine.. bir sorunun yanıtına yönelme.. bir zorluğun kolaylaştırılmasına ilişkin azimdir.

Nefsin ve aklınla düşündüğün kuram.. ruhun ve kalbinle seçtiğin edimdir.

Ancak işlerinin büyük bir çoğunluğunu otomatik alışkanlıklar ve alışkınlıklarla ile yaparsın.

Kararların en iyisi kendine tanımaya başlamandır. Bu işe girişim insanın bilmenin de yolunu açar.

Ne demiş Koca Yunus'umuz ilim ilim bilmektir.. ilim kendin bilmektir.. sen kendin bilmezsin.. bu nice okumaktır.

Einstein evreni bilmiş FİZİK'i değiştirmiş.. kendini bilseydi PSİK'İ değiştirir mi idi ?

Saygılarımla.


https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2382



Bey Kardeşim güzel soru sordunuz.. evrende isim ve sıfatlardan önce cemali ve celali cilveler ve tecelliyatlar söz konusudur. Örneğin çağdaş ilmimize göre uzayda BİRLİK tecellisi olan RÖLATİVİTE geçerlidir.. atom altında TEKLİK tecellisi olan KUANTUM yürürlüktedir. :Bu tecelli eden şuunatlar Celal ve cemal KEMAL de birleşir ki bu bizim bildiğimiz tekemmül ve kamil insan yetkinliklerinden başkadır.. Keza şuhudun uzması ve gaybın ulyası da KİBRİYA cilvesindeme şuunatlarda söz konusudur bunu namazın ruku ve sucud tesbihlerinde ifade ederiz. Bu tecelli ve cilvelerin şe'enlerinden sonra önce ya da asar, ef'al, esma ve sıfat söz konusudur. MÜKEMMELLİK denilen bizim hiçleme ve hepleme yetkimiz en mükemmelimize bile gizlenen bir var oluş. Buna felsefede ONTOLJİK KANIT adı verilmiştir. Biz de ancak kırk yıllık YBA çalışmasıyla haşir neşir olarak ortaya çıkarıyoruz. Bunu anlamak için size bir temel sunuyoruz.

Yalnız Yaratan'ı tanıtmak uğruna söz konusu edilen TANRI TANIRLIK kanıtları olarak evrendeki DÜZEN söz konusu edilir.. düzendeki YETKİNLİK gösterilir.. düzen ile ölçü ister yetkinlik ise kusur ve yetersizlik istir.. yani ceşitli kombinasyonlar ve permutasyonlar konulabilir. Bazi zihniyeti göre birlik asıldır teklik talidir.. bazılarına göre istatistik ve kuantum yasaları birincildir.. determine izafiyet ikincildir. Bununla beraber SİCİM kuramında ikisini birleştirerek düzeni ve birliği ve yetkinliği asıl hale getirme çalışmaları bulunuyor. Yani bilim din ile çekişirken bir tür dine dönüşme istidadını taşıyor. Saygılarımla osmanziya




Yukarıda bulunan DİKDÖRTGEN.. dört kenarı dört TERİM ile çerçevelenmiş.. içinde dört çizgi çizilmiş.. SOYUT bir resimdir. Kuş daki acaibi görüb SÜBHANALLAH demek kolaydır.. gerçi bunu bile diyemeyenler bulunur.. ENERJİNİN ısı'sı ile KÜTLE'nin devinimine bakıp bunun ikisi arasındaki ilişkiyi anlamak için elimizde bir Einstein'in bir de Planck'ın iki tane ENERJİ denkleminin bulunduğunu fark etmek zordur.. yeni bir bilgi edindikten sonra bunu bildirene teşekkür etmek ondan zordur.. semiotik ne demek sibernetik ne demek bunu öğrenmek için araştırma yapmak zordur.. cemad ne anlama geliyor bunu sormak zordur.. zorluklar karşısında kolaylığa geçmek için yapılacaklara cesaret ederek eyleme geçmeye KARAR vermek zordur... Ancak unutmayalım ki ZORLUK'ta kolaylık.. KOLAYLIKTA da zorluk bulunur.. akıllı insan baştaki kolaylığa değil sondaki kolaylık için baştaki zorluğu seçer.. saygılarımla. osmanziya   


Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 00:14
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2876

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 05:56
Rahmetli Ali UÇAR Ağabey.. tefekkür şecere-i tuba gibi tezekkür ise firdevs-i a'ladır.. derdi.. fikir ve tefekkür ile tezekkür ve zikir arasında hazırdan hatıra.. vehimden hayale.. kadar bir fark bulunur diyorum bende.. biliyorum dedikleriniz okuldan ve başka yerlerden ve kimselerden öğrendikleriniz ile onlara asla biliyorum demeyiz.. EZBERLERİM diyebilirsiniz rahatlıkla. Ancak bunun farkında olmayabilirsiniz.. eğer kendiniz.. ezber olmayan ve özgün ve başkalarından duyulmamış.. bir bilgi ortaya koymadıkça.. kendi kurduklarınızı da sürekle değiştirip düzeltmedikçe.. bunu yapmıyor ya da yapmaya uğraşmıyor ve yapamıyorsanız.. hayatını yürüten ve mesleğini sürdüren bilgiler sizi kabir kapısına kadar götürür.. kendi kibrinizi başkasının kibri.. kendi riyanızı başkasının riyası.. kendi gururunuzu başkasının gururu olarak görmeyi sürdürürsünüz.    





Çoklukta boğulanlara içinde kayboldukları evrenin resmini çizdim.. CEMAD dediğim cansız ve camid anlamında bir CİSİM katmanı.. bu da gözlenebilen evrenin %4 .. geri kalanı anti madde.. karanlık madde.. karanlık enerji.. yüzde dörtlük görünenin ise % 96 sı 1 numaralı hidrojen yalını.. kalana kompleks zerreler.. atomun boşluğu ile evrenin boşluğu da ayrı bir bilinmez.. sonuçta bu betimlenen evrende duyum eşikli gözlem ve çelişikli yorumlarla çağdaş bilimimizin saptayabildiği.. Cemaddan öte hayata, şuura ve imana yani diğer VARLIK KATMANLARINA geçmeyeceğim.. zaten "siz"in bilim zihniyetiniz VARLIK ne olduğunu bile bilmez.. peki "siz" kim sin iz ? Soluk mavi nokta da boğulmuşlarsınız... osmanziya


Şimdi bu TEMEL dikdörtgeni.. anlamaya ve açmaya çalışıyoruz.. dört çizginin SAĞ UÇLARDAN başladık:




Bizim paylaşımlarımızda OKUYAN okuyucular ve ÖĞRENEN öğrenciler değil CANLI öğrenen ÖĞRENİCİLER.. DÜŞÜNEN düşünürler değil DİRİ düşünen DÜŞÜNÜCÜLER.. anladıklarını ÇEKİNMEDEN eleştiren.. anlamadıklarını UTANMADAN soran.. KORKMADAN düşünen ve konuşan mütecessis meraklılar ilgilenir..

dedikten sonra derim ki:

SAĞ UCLAR

beşeriyet
medeniyet
insaniyet
islamiyet

Bu terimlerin ne anlama geldiğini de burada açıkladım.
Peki SOL UÇLAR hakkında bir fikriniz var mı ?




SOL UÇLAR

cemad
hayat
şuur
iman

tanımlandı.. işte Nikolai HARTMAN'ın aralarında AKIL DIŞI uçurumlar var dediği bu TABAKAT-I VUCUD arasındaki boşluklar doldurularak ve İMAN yukarısından CEMAD aşağısına kadar her şey MADDE'dir.. MÂNÂ bulunmuyor.. demeye getirmeye çalışan bir DECCAL ile karşı karşıyayız.. bu DECCAL'e karşı sıradan inanca ve taklidi bir imana ve tefekkürsüz bir akide sahib olanlar KOCAKARI imanına sığınarak kurtulabilirler.. bunun içinde çağdmaş eğitimi alıpta ilk okulu.. orta okulu.. lisesyi okuyupta üniversite tahsile alanlar eğer RİSALEİ NUR KÜLLİYATIYLA ilminin ve iradesinin ve imanının hakkını vermeyenler ve veremeyenler çok zor kurtulur.. Rabbimiz yardımcımızolsun. Amin.

Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 06:34
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2876

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 06:48
TEMELLERE İNMEK.. amellere ve emellere ve elemlere boğulup kesrette ve çoklukta ve bollukta dağılanlar için şart olan bir eylem olacaktır. Daha doğrusu zihninde radikal işletim ve şuurunda redüktif bir işlem bulunacaktır.

DİL düş-ün-mek sözcüğünde sanki "düş-in-mek'tir.. der gibi.. dil ve düş arasına dilbilimini kuran Seassure bile ayıramamış ve dil ve düş bir kağıdın iki yüzü gibidir.. birini yırtarsanız öbürünü de yırtarsınız.. metoforu ile ünlü olmuştur.. oysa bir YBA dil ve düş arasın yer ve gök arası kadar ayırdık.. sonuçta DÜŞ, dilin dibine inmektir.

Zaten entelektüel düzeyi olan bir kimse teakkulunda dilin SOMUT sentaksı (beyan, sözdizimi) ile SOYUT semantiğini (maan, anlam bilimi) birbirinden ayırır. Bu aydın zekasını ve okumuş bilgisini YBA ile analitik düzlem mutfağında didik didik etmeyi öğrendiğinde ise OTODİDAKTİK denilen bir kimse olacak.. bu günün tabiriyle öğrenmeyi öğrenen kimse.. buna yeltenen kimse çıkmadı.. beyin sinaplarının DOĞAÇLAMA zekasıyla bir şeyler bildiğini sananlar.. bilgisinin ve parasının ve makamanın çokluğu, bolluğu ve yüksekliği ile övünenler ileride çok dövüneceklerdir. Çok şükür Rabbimiz bizi bunlardan etmedi.. cehaletimizi ve yoksulluğumuzu ve hiçliğimizi giderek daha çok anlıyoruz.

Sonuçta biz sizden kuru bir beğenme istemiyoruz.. acılı bir eleştiri ve göz yaşılı bir soru bekliyoruz.

Saygılarımlaa

osmanziya 10.07.2024
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2876

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 07:03
Çok şükür.. yazdığım bir yazıyı ikinci bir defa yazarak boşluk doldurmayı sevmem.. amma dondurmayı severim.

Boşluk ve doluluk ile tokluk ve açlık'den ne çıkar ?
Kesinlikle atık ve artık madde.. kısacak BOKLUK.. işte BOLLUK dediğimiz nesnenin aslı.. sanırım cennette bu atık toksinler ve artık pislikler fazla olmayacak.. dünyada düzende görüyoruz.. YARATAN bitki ve hayvan HAYATI ile ortaya koyduğu CANLILIK ortaya bir PİSLİK çıkarmıyor.. pislik çıkaran BEŞER.. hayvanlar doğada asla pislik çıkarmazlar.. hele bitkiler onların nerede ise hiç pisliği olmaz.

Bu çoğalma ve beslenme katmanında olanın benzeri SESLENME.. KONUŞMA.. DÜŞÜNME.. dünyasında da söz konusu oluyor. Zihnimiz kirleniyor ve şuurumuz pisleniyor.. bunları tahiyyatı mübareke ve salavatı tayyibe ile temizlemeye ve paklamaya çalışıyoruz.

İster istemez bulaşan yalanları ve yanlışları ARITMAYA.. çirkinlikleri ve kötülükleri KURUTMAYA.. uğraşıyoruz.

Şimdi bu temeller başlıklı yazımda düşünenler için çoklukta boğulanları azlıkta nefes aldırmaya çağırıyor.. açılıp saçılmışları.. TOPLAMAYA çalışıyorum.

Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.

Mustafa BUĞUÇAM 10.07.2024 üçyol izmir
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2876

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 07:31
konuşmak söylemek ve dinlemekse.. düşünmek aramak ve bulmaktır.. hayatta mecburi ve zorunlu konuşmalar ve düşünmeler olur.. bunlar sadece canlıyı yürütmeye ve yaşamı sürdürmeye ve "diri"yi söyletmeye yarar. Uyuyanlara.. bayılanlara ve ölmüşlere bunu yapamazsınız. SORU ve yanıt ile kanıt ve SAV.. arama ve bulma işi.. elbette KALİTELİ mal ve hizmet sunmaya.. KARAKTERLİ erdem ve yetkinlik sermeye.. çalışan ve uğraşanları yaptıkları bir iştir.. aksi halde kaliteyi malı ve hizmeti sunamazlar ve karakterli fazilet ve kemalatı seremezler.. böyle kalitesiz ve karaktersiz kimseler olurlar.. ve bununda farkında olmazlar.. aynen BENİM gibi.. yani benim EMEKLİ DÜNYAM nasıl üretimsiz ve kazançsız ile sizin de YEMEKLİ dünyanız öyledir.. yemekliler ve sonra emekliler EMEK ve EKMEK gerçeğini bir yanıt versinler bakalım; önce emek mi gelir yoksa ekmek mi ? Biliyoruz ki güç olmadan iş olmaz.. güç ise emek ve ekmek olmadan olmaz.. derin ancak bunun bir TAVUK ve YUMURTA sorunu olduğunu anlamayız.. anladığımız dünya düzeninin bir parçası olarak yaşantımızı sürdürmeye çalışmaktır. Ancak benim sizi çağırdığım yer önce DÜŞÜN sonra KONUŞ'tur. Bir kere sorulmadan söylersen.. dinlemeden söylersen.. düşünmeden konuşursan.. önce vaktine yazık edersin.. sonra kendine.. benim gibi gevezeler kategorisine dahil olursun.. İkincisi sürekli YEMEKLİ ve EMEKLİ modunda kalırsan yaşamı amaç etmiş olursun ki önce kendini kazık atarsın.. sonra geleceğine.. üçüncüsü OKUMA ile bağını koparmışsan YAZMA ile de alakan kalmamış demektir. Gerçi yaşam amaç edinilirse bir sürü okuma ve yazmalar yaparsın.. ve bütün kıraat ve kitabedin AMEL DEFTERİ suretinde sana verilecektir.. fakat asıl değerli iş KİTABINI yazmaktır.. Yaratan bizlere kitap göndererek bir KİTAP yazın diyor.. Yaratan bizlere rasul göndererek bir RASUL olun diyor.. pek çok aydın kimse de KİTAPLARI ile bu işleri yapıyorlar.. belki farkında değiller ama bu işleri DOĞAÇLAMA ile yapıyorlar.. uygarlık bir YOL ise kitaplar bu yolun sürekli yenilenen ve yinelenen TUĞLALARIDIR.. bu tuğlalar bu yollara konulmasa uygarlık caddesi İLERLELEMEZ.. siz yazılım ve donanımın iki yılda bir yenilenmesi boşuna olduğunu mu sanıyorsunuz.. ancak bu CADDE nereye gidiyor.. hatta nereden geliyor.. işte bunu DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDE içinizde ARAYIŞ mikrobunun oynadığını fark edeceksiniz.. HACAT'ın gereksiniminden öte HARRAT'ın arayışının bas bas bağırdığını duyacaksınız.. DAİ'nin çığlıklarının.. dışarıdaki DAVETÇİ'nin çağrılarını eşlik ettiğini anlayacaksınız.. lakin siz cezb eden ve celb eden ZECRİN ve zorlamanın etkisinden kurtulamıyor ve iraz ediyor, yüz çeviriyor ve bu sesleri işitmiyorsunuz. Gündüz önünüzde iş ve gece önünüzde ekran.. birbirini aynı günleri kopyeleyip ilerliyorsunuz.. ve bazen de benim gibi sorulmadan yanıtlıyorsunuz. Saygılarımla. Deli Feymenin Sümüklü Mustafası. 10.07.2024 üçyol izmir     
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk