Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek bina İNSANİYETTİR.. insaniyet kapısından ebediye açılan en son kapı ise İSLAMİYETTİR. Bu yüzden insan olmadan islam olmaz.. insan islam olmadan ahirette kurtulmaz.



düşünce
bilgi
değer
söz
devinim
iş
işlem
işletim
eylem
etkinlik
yeti
beceri
başarı
yetki
başatlık
başkanlık
Bu ondört.. sıralama.. onaltı.. yükselim.. YETKİNLEŞME dikmesinde bulunan satırlar.. ya da ahseni takvimden ahseni amele olan YOLCULUKTAKA duraklar..




insanlık.. beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek yapı.. en ünlü tower.. en sağlam kale..

islamlık.. insaniyetin kalesinin en büyük kapısı.. kurtuluşun en kolay yolu.. halkı Hakka götüren en geniş yol..

İnsan olmadan islam olmaz.. insan islam olmadan kurtulmaz.

osmanziya 04.03.2024 üçkuyular İZMİR




Bir yerde mantiksal bir dışlama yaptilar.. ahlakli ulkelerde din bulunmuyor.. din olan yerlerde de ahlak olmuyor. diye. Bu mantiksal dışlama kuramsal oldugi icin elbette   bir gercekligi bulunmasa da anlatmak istediği merami dogrudur.

KANT ahlaki maksime degilde "yasa"ya baglarken.. AHLAKIN dinden ve tanridan ayri ayri bir buyruk ve değer alanı oldugunu kanitlamişti Pratik Aklın Tenkidi adlı yapıtında.

DİN ise zaten hukuk ve ahlaktan ayrı ve onlarin ustunde bir katmandir. Din ahlak yasasına ya da toplumsal yasağa.. degil RIZA ve NİYETE dayanir. Dunyevi ve uhrevi bir çikar veya korkuya bağlanmaz. Bağlanırsa o hareket ve fiil de dini olmaktan çıkar.

"İbadetin sebebi emri ilâhi ve neticesi rızayi ilahıdir. Dunyevi ve uhrevi semerat ve fevaidi zayiflari teşvik içindir." Deniliyor. Bunun için SIRF durumda cehennemden kurtulmak icin yapilan İBADET ve tapınma.. SADECE cennette kavuşmak için yapilan istiane ve kulluk.. dini degil dunyevi çıkara ve yarara dayanan işlere dönuyor.

Hakkın EMRI ve İlahi Rıza ortadan kalkip yalnızca uhrevi sevaba ve dünyevi yarara dönüşen ibadet ve istianeler de samimi bir kulluk ve halis bir tapinma bulunmuyor. Bunun bilincinde olmakta genel olarak yaşın kemale ermesine ve aklın mükemmel bulunmasını bekliyor.






Bu ince nazar tahassüsü ve sofistike niyet hissiyatı ise içkin kişisel alana ilişkin bir durum olduğundan başkasi eleştirisiyle onu goremez ve kendiside kaba maneviyati ile bilemez. Derler ki IHLAS öyle bir şeydir ki ne melek bilir ne şeytan karişir.. kulu ve rabbi arasında bir sırdır. Bu yuzden Iman gibi ihlasin kimde oldugu bilinmez. Kişi kendini muhasebe ve nefsini murakabe etmekte derinlik elde ettikçe genişlediğini ve geliştiğini görecektir..

Fakat bu çağimizda çok nadir bir bilinç ve yaklasim bulundugundan ulkelerde cirosu seks ticaretinden aşagi kalmayan din ticareti oluşmuştur. 3000... 2000..1500.. sene geçmesine rağmen küresel kitabi ve rasülü tevhid.. ilahi ve semavi buyruk sağlanmadığından Aliimran suresinin dördüncü ayetindeki tehdid giderek daha çok belirgin hale gelmektedir.

Bununla beraber İNSANLIĞIN samimiyeti ve ciddiyeti arttikca.. İSLAMLIĞIN samimiyette safiyeti ciddiyette halisiyeti arittıkca.. mal ve hizmet sunumunda AMEL kalitesi yükselecek.. fazilet ve kemalat seriminde IHLAS karakteri yücelecek.. beserin yapisinda çikan medeniyet insaniyet kapisini inşa etmeyi surdurecek.. HALİFE-İ ARZ insaniyeti kubra olan islamiyeti kuresel capta yurutulecektir ki biz buna inanarak YBA çağrisini yapiyoruz.

Osmanziya



"Tefekkür şecere-i tuba gibi tezekkür ise firdevs-i a'ladır." Ali UCAR




Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 09:42

insanlık.. beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek yapı.. en ünlü tower.. en sağlam kale..

islamlık.. insaniyetin kalesinin en büyük kapısı.. kurtuluşun en kolay yolu.. halkı Hakka götüren en geniş yol..

İnsan olmadan islam olmaz.. insan islam olmadan kurtulmaz.

osmanziya 03.08.2024



BEŞERİYET

MEDENİYET

İNSANİYET

İSLAMİYET


Şimdi bunu şöyle yazalım:


BEŞERİYET

dünya

MEDENİYET

dil

İNSANİYET

din

İSLAMİYET

Şimdi nasıl görüyorsunuz ?

Din sadece müslümanlık mı ? din sadece hristiyanlık mı ? Din sadece Yahudilik mi ? Hepsi de semavi ve ilahi.. kitabi ve rasuli olduğu halde neden ayrı telden çalıyorlar ?

Diyorlar ki ilk kitap bende sen kafirsin ya da son kitab bende sen kafirsin.. görünürde mantık doğru ve fakat gerçek yanlış.. hepsinin kaynağı bir olduğu halde farklı yapılanmalarının bir nedeni bulunmalı ?

İşte bu noktada ciddi ve samimi bir İNSAN bu konuda bir düşünmeye girişmeli ve bir araştırmaya başlamalı değil mi ?

Yoksa ilk kitab bende gerekçesine son kitab bende gerçeğine bakarsak ve gerekçe ve gerçek dahi bize hoş geliyorsa bir sorun çıkmaz.. herkes bindiği dalda tünemeyi sürdürür.

Ancak ilkinin üzerinden 3000 yıl.. ikincinin üzerinden 2000 yıl.. üçücünün üzerinden 1546 yıl geçmişse bindikleri yaprakta pardon dalda bir bit yeniği bulunmalı değil mi ?

Bu gün tevratın üç dört tane anlatım şeklinde üç dört yazarın bulunduğunu söylerler.. Keza hristiyanlık üç dört yüz geçtikten sonra çok sayıda İncil ortaya çıkıyor ve bunu İznik konsülünde dört incile indiriyorlar.. Keza İslamiyetten üç dört yüz geçtikten sonra dört beş tane hadis kitab çıkıyor.. yani dinler arasında ortalama ALTI YÜZ YIL bulunuyor.. bunun üç yüz yılı çıkış üç yüz yılı iniş olmak üzere bir miad ortaya koyuyorlar.. demek ki dinlerin bir miadı.. bir dönemi.. bir mevsimi bulunuyor.

Yaradan boyutlara evreni ve bu arada DÜNYA'yı yükledikten sonra insan ile DİL'i bindiriyor ve sonra bu dile DİN'i indiriyor.


İbrahim

600

Musa

600

İsa

600

Muhammed

600

İmamı Gazali

Hazreti Mevlana

İmamı Rabbanî

İmamı Nursî

Bu zatların İtikad, İbadet ve Ahlak dışında AHKAM ile fazla ilgilendikleri söylenemez.. ilk insan Adem Aleyhisselamdan son insana kadar itikad ve ibadet ve ahlak yönünden yani dinin USULU açısından hiç bir farkı bulunmaz.. Burada satır arasında söylediğimiz şey şu; din denilen KURUM.. itikad ve ibadet ile ahlak ve ahkam dörtlüsünden kuruludur ve biz bunların ayrıntısı on sene içinde yüzlerce yazı ve binlerce tablo ile anlattık.. yine yeniden söz konusu etmeyeceğim.

İlk kitab bende son kitap bende kavgasının altında ahkam ve hukuk ve hakimiyet ve kuvvvet ve iktidar yatmaktadır.. din değil.. Tarihte ve kutsal kitaplarda hangi nebinin ordular teşkil edip hakimiyet için savaştığı anlatılıyor ?

Onlar sadece ZALİMLERE karşı hakkı ve hukuku müdafa eden.. insanı ve islamı savunan ZAYIF kimseler.. KUVVET daima zehirler çünkü.. Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselatü vesselam fethedilen MEKKE'ye girdiğine.. mağrurane bir kumandan olarak değil bağı hakka eğik bir nebi olarak girmiştir. Ömründe asla şiddet ve kuvvet uygulamamıştır.

Oysa ahkam ve şeriat ve hukuk KUVVET istir.. müeyyide ve yaptırmı olmadan kuvvet bulunmadan asla bir HUKUKU KURALI var olamaz.. Çünkü devlet ve örgüt YASASI.. ahlak ve gelenek yasası gibi sadece kuraldan ibaret değildir.. ya da sadece KUVVET'ten ibaret ve kuralı olmayan ORMAN yasası da değildir. Din siyasetin ve ticaretin kesiştiği yer olan DEVLET'in yasası olamaz. ticaret ve siyasetin karşında dil ve din bulunur.. dilin bilime ve dinin hukuka intikal ettiği ÇAĞDAŞ düzeyde.. bütün ddiller ve dinler ilga olmuş ve mit haline gelmişlerdir. Bilim adamlarının ve geçmişte hem bilim adamı hem din adamı olan ve fakat şimdi FUZULİ hale gelen DİN ADAMLARININ araştırma ve inceleme konusu olması gerekirken.. dili ve dini partilerine paravana ve alet eden.. dil (etnik değer) ve din (etik değer) gibi insanların ortak değeri olan emek (ekonomik değer) ve özgürlük (politik değer) değerlerini partilerine paratoner ve bayrak yapan.. siyasetçiler ve politikacılar yüzünden.. bu dört değer kötü ve kötüye kullanılmaktadır. İnanç ve bilgi çalanlar gibi dili ve dinin kötü kötüye kullananlar.. çünkü bunlar DEĞERİ düşük insanlardır. Ölçülere vurulduğunda İNSAN bile çıkmazlar.. onların insan olmadığını anlamayan bizler belki insan bile değiliz.. yoksa yedi ekimden beri on ayda nerede ise elli bine yaklaşan çocuk ve kadın ve insan ölümlerine dünya devletlerinin (halkların demiyorum.. her yerde ayakta idiler.. üç ağustos iki bin yirmi dörtte.. fakat bunların hepsinin özünde yukarıdaki SORUN yatıyar.. olması gereken tek bir din ve insanlar sayısınca yol olmuyor.. bir kaça tane ideoloji bir kaç tane din.. ortalığı KANA ve GÖZ YAŞINA boğuyor.

Şimdi ben bunları söylüyorum.. ne yetkim bulunuyor ? Dini gönderen Tanrı'mı yım ? Hâşâ.. asla olamaz.. dinin mübelliği olan bir nebi mi yim ? Hâşâ.. asla olamaz.. Ancak ben düşünen insanım.. Zeki COŞKUNSU gibi aklının kullanan bir kişiyim.. Mustafa ÖZTÜRK gibi dile bir kimseyim.

Kitabların EVRENSEL kısmı bulunuyor itikad, ibadet ve ahlak gibi.. Kiabların TARİHSEL kısmı oluyor.. ahkam ve şeriatve hukuk gibi..

Fakat bu GERÇEK hahamların ve papazların ve hocaların işlerine gelmiyor.. her ilmin uzmanı olur.. tıbbın.. hukukun.. mühendisliğim.. muhasebeciliğin.. fakat DİNİN UZMANI olmaz.. çünkü din risalet ve velayet kanatlarıyla her bir mü'minin üzerine binmiştir. Onu kendi arayacak ve bulacaktır.. genişletecek ve geliştirecektir..

Bunun için artık AKILLI ve ZENGİN müslümanlar bir KÜTÜPHANE kurarak Tevrat ve İncil ve Kur'an tek bir kitab haline getirerek insanların eline vermelidir taki Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan'daki FURKAN, kendisi ve kendinden önceki kitaplar araında FARKI insanlara göstersin.

Böylece Hukuk Suresi BAKARA ve Bilim Suresi ALİİMRAN arasındaki tam orta yerde.. yani Aliİmran suresinin ilk sayfasının dördüncü ayatinde yapılan AZAB-I ŞEDİD tehdidinden kurtulsunlar.

Dinnur YAŞAR 04.08.2024 Üçkuyular İzmir 10:52       






Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 10:53

Paralel evrenler.. döngüsel evrenler.. EZELİ KAİNAT fikrini yaşatmak için yapılan çalışmalar.. bir şeyin başı.. kökeni.. kaynağı.. ilki gibi sorunlar ve konular metafiziktir.. fiziki bir problem olarak görülmez. Ancak bilimciler dinine.. dincilerin de bilime karışmak gibi kötü bir huyu bulunur. Big BANG kuramı dincilerin bilim simidi olmuştu.. şimdi inip şişen BALON kuramı da bilimcilerin simidi oluyor.. Fakat YARATAN diyor ki kainatı ve insanı bana EŞ koşmayın.. Bunları "ben kendim" YARATTIM.. diyor.. aslında.. YARATAN ne evrenden doğrulan) insan (lem yuled) ne insan doğuran evren (lem yuled) aynı zamanda ne doğuran kadın ne de doğrulan erkek.. Elif lam mim den başlayıp İHLAS suresine geldiğinizde bütün bildikleriniz biter.. örneğin insan olarak girmişseniz mü'min olarak çıkar.. işte bu kalmaz.. bu sefer yeniden işe girip tekrar ihlasa geldiğinizde müslim olursunuz.. ve fakat ihlas ile müslim olmaktan da çıkarsınız.. tekrar bir daha girmek cesareti gösterdiğinizde bu sefer MUTTAKİ olarak çıkarsınız.. işte kitab LİLLMUTTAKİN.. muttakilere rehberdir. Biz daha burada gelemedik hala mü'min ve müslim olarak yaşantımızı sürdürüyoruz. Saygılarımla Sağlıcakla kalınız Hocam.

Tahsin SERDAROĞLU dedi ki:

VADEDİLMİŞ DÜNYA
Dünya'da 15 milyon Yahudi nüfusu var.
7 milyarda insan nüfusu.
Yahudilerin, vadedilmiş dünya hakimiyeti hedefi var.
Bu 7 milyar nufusa rağmen 15 milyon Yahudi ne yapabilir.
Basitçe bir anlatımla anlamaya çalışalım.
1 - Silah yahudilerde, hem satıyor para kazanıyor. Hemde insanları birbirine kırdırıyor.
2 - Tohumlar yahudilerde, DNA sını bozuyor, sağlıksız insanlar ve ölümler artıyor.
3 - İlaç yahudilerde, tedavi edici değil, hasta, süründüren bir uygulamayla insanlar düşünemez hale getiriliyor.
4 - Yedirdikleri, içirdikleriyle insanları homo, lezbiyen, eşcinsel vb. yapıyor, aileyi yıkıyor, yeni neslin çoğalmasını engelliyor.
5 - Petrol, enerji Yahudilerde, petrol savaşlarıyla insanları yok ediyor.
6 - Para, altın yahudilerde, tüm dünyada iktidarları belirliyor ve satın alıyor. Kukla gibi oynatıp, savaşlar çıkartıp insanları birbirine kırdırıyor.
7 - Basın, medya, sosyal medya yahudilerde, uyananları eziyor ve ezdiriyor
8 - Sinema sektörü yahudilerde, istediği şekilde yanlış yönlendirerek azgın, sapık, sağlıksız vb. gençlik yetiştirip geleceğini karartıyor.
9 - Uyuşturucu, alkol, sigara yahudilerde, tüm insanlığı yavaş, yavaş öldürüp yok ediyor.
10 - Akıl yahudilerde, herşeyiyle beyinsiz, düşünemez, akıl yoksunu hale getirdiği dünya insanlığını istediği sürü gibi yönetiyor.
Yani 15 milyon, hedefi olan, düşünen, inanan bir topluluk, 7 milyar, aklı eksilmiş, beyni dumura uğramış, yöneticileri satılmış, inancından uzaklaştırılmış sürü haline getirilmiş insan nüfusuna hakim olabiliyor.
Bu tüm insanlığın sınavıdır.
Bir çoban ve bir çoban köpeği, nasıl ki koca bir sürüyü istediği gibi yonetiyorsa, küçücük bir Yahudi topluluğuda koskoca bir dünyayı öylece yönetebiliyor.
Bu yazdıklarım, yazamadıklarımın yanında,
7 milyarın yanında 15 milyon gibi kalır.
Bu yazdıklarım bir ironi gibi görülebilir.
Aşırı abartı gibide değerlendirilebilir.
Eğer beynimiz hala dumura uğramamış,aklımızda ipotek altında degilse, değiştirilmiş tevrata, Yahudilerin dünya üzerindeki hakimiyet alanlarına ve uygulamalarına kısaca bir göz atmak bize herşeyi bütün çıplaklığıyla anlatacaktır.
Şu da bir gerçektir ki, 15 milyon inanmış yahudiyi durdurmak, engellemek ve hakka dayalı bir dünyayı oluşturmak ancak onlardan daha çok inanmış kişilerle ve topluluklarla olacaktır.
Örnekleri şanlı tarihimizde olan Aziz milletimizin uyanışı duasıyla...
Tahsin Serdaroğlu
4/8/2019


bende dedim:Güzel.. beynini çalıştıran insanlara çok ihtiyacımız bulunuyor.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2411 beynin çalışması KUŞKU'nun çelişkilere şekki ve şüphesi anlamına gelir.. SORU'nun karşıtlıklara eleştirisi ve tenkidi demektir.. yani EZBERE düşüncelerini bırakması.. doğruyu ve gerçeği araması yolunda alışkanlıklarını bırakması demektir.. sizin böyle EZBERLERİNİZİ varsa.. benim de böyle EZBERLERİM bulunuyor.. bakalım kim kimin ezberlerini bozacak. Saygılarımla. osmanziya