Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din  
Mesaj icon Konu: cakralar Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4081

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: cakralar
    Gönderim Zamanı: Dün Saat 16:30






Çağdaş tıbbın yirminci yüzyılda tespit ettiği endoksin sisteminin bin yıllar önce ÇİN tıbbı tarafından ortaya çıkarılmış olması bir yana.. budist kültürün ve dinin bunlardan AKAPUNTUR denilen tedavinin ve yin ve yan
felsefesinin genişliğini ve derinliğini yadsımadan bu gibi ALTERNATİF tıb ile ÇAĞDAŞ TIBBIN ilişkisini kuracak bilgili ve bilge kimseler elbette bulunacaktır. Ancak ben rastlamadım. Ayrıntıya girmediğim için kendim de araştırmadım. Sadece buradaki tespitlerle yetiniyorum. Diğer taraftan dinin mu'cize ve kerametleri ile çağımızın teknolojik büyüleyici keşiflerini birlikte değerlendiren bir bakış açısına da ihtiyacımız bulunuyor.

Osmanziya 27.04.2025 üçkuyulur 19:52




AŞCI AYKUT
26.04.2024 de paylaştı:

https://www.facebook.com/photo?fbid=10232133230691641&set=pcb.10232133231851670


Aşcı AYKUT


Başlangıç için hiç bir teferruata girmeden hatırlamak amacıyla, en basit ve en yalın anlatımıyla Evrenimiz, beyaz ışığı oluşturan 7 rengin titreşim derecesine karşılık gelen 7 yaradılış oktavına ya da boyutuna sahiptir. Ve tekamül sürecimiz de, bilincimizin bir boyutu oluşturan bir rengin titreşim derecesine ulaşmasıyla diğer bir rengin oluşturduğu bir üst boyuta geçme serüvenidir. Bu boyutları oluşturan renklerin titreşimsel karşılıkları bedenimizdeki 7 çakradır. Birlik dediğimiz de, bu 7 rengin deneyimsel sürecinin tamamlanarak tekrar Beyaz ışıkta bütünleşmesidir.
Bu 7 boyutun her birinde yine yedi alt katman vardır. Her alt katmanda yine 7 alt alt katman vardır. Onların da altında yine 7 alt alt alt katman vardır. Bu böyle sonsuza kadar gider. Ama her renk titreşiminin bir de karşılığı olan ses titreşimi vardır. Bu ses titreşimlerinin karşılığı bildiğimiz Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si notalarına denk gelir. Bunlarda aynı renkler gibi 7 alt katmana, onlarda yine 7 alt alt katmana ayrılır. Böylece sonsuza kadar gider. Evrenimizin bu temel matematiğini anladığımızda ileride konuşacağımız yaradılışın daha üst sistemlerini kavramamız kolaylaşacaktır.


Bu 7 yaradılış oktavına ya da boyutuna baktığımızda;


1.yaradılış boyutu(kırmızı) farkındalık boyutudur. İlk varolan bilinçtir. Mineral ve su yaşamı, ateş ve rüzgardan var olmanın farkındalığını öğrenir



2.yaradılış boyutu(turuncu) tekamül devresidir. Yavaş yavaş kendi içinde ve çevresinde hareket etmeye başlayan varlıklar ışığa ve gelişmeye yönelik çaba gösterirler. Buradaki varlıkların çoğunluğu bitkiler ve hayvanlardır.


3.yaradılış boyutu(sarı) kendini farkındalık (benlik bilinci) boyutudur. Ayrıca bu boyut ruhla bilincin bileşim haline geldiği boyuttur. İnsanlar, yunus ve balina gibi deniz memelileri bu boyuttadır.


4.yaradılış boyutu(yeşil) sevgi boyutudur. Bu boyut bilgilerin açığa çıktığı kattır. Varlık tüm benliğiyle hem kendisine hem de diğer varlıklara açık hale gelir. Bu boyutta 3B ye ait acılar ve ıstıraplar idrak edilerek onlar şefkat ve merhametle dengelenir.


5.yaradılış boyutu(mavi) ışık ya da bilgelik boyutudur.Bu boyutta bilgeliğe götürecek dersler öğrenilir.

6.yaradılış boyutu(lacivert) birlik devresidir.Burada varlıklar sevgi ve merhamet ile bilgelik arasındaki dengeyi kusursuz hale getirerek grupsal bir bileşim haline gelirler.


7.yaradılış boyutu(mor) geçit devresidir.Bu devre artık bireysel varlıkların değil Birlik halinde bir üst evrene geçiş yapılan boyuttur(Karadelik)


Varlık Bütünlüğümüz ise, birbirine paralel varoluşlarımıza ait tekamüllerimizin bir toplamıdır.

7.boyutda Yaratan’a katılmadan önce bir geri bakışla yine kendimiz olan 6B varlığımıza kendi Yüksek Benliğimizi veririz. Yani Yüksek Benliğimiz, 7B Varlık Bütünlüğümüzün bir projeksiyonu ya da tezahürüdür. Bu sayede 6B deki varlığımız, gelecekteki varlığımız olan 7B deki Varlık Bütünlüğümüze ait tüm deneyimlerden oluşmuş belleği ve kaynağı kazanır.

Bu kaynaktan kazandığımız yetenek sayesinde Yüksek Benliğimiz 3B deki deneyimlerimizi planlayabilir. 7B deki Varlık Bütünlüğümüz bunu niye yapar? Çünkü Yaratan’ın Birliği içinde erimeden önce kendimizi kendi bütünlüğümüz içinde geri beslemelerle tanırız ve idrak ederiz.

Ayrıca katıldığımız Bütünlük, bir üyesinin eksik idrak kazandığı bir deneyimi 3B de yeniden oluşturup bu eksik idraki iyileştirmeye karar verebilir. Çünkü Bütünlük içinde olacak varlıkların sevgi ve bilgelik dengelerinin kusursuz olmaları gerekmektedir. Bu yüzden Gelecek, iyileştirilmiş Geçmiş’tir. Ve bu işlem sonsuzdur.


3B deki kendimizi, Yüksek Benliğimizi ve 7B Varlık Bütünlüğümüzü bir daire üzerinde 3 nokta olarak görebiliriz. Aslında herşey An içinde oluşmaktadır ve hepsi aynı varlığımızdır.

Şimdilik bu basit anlatım, yaradılışın daha ayrıntılı açıklamalarına bir giriş niteliği taşır ve size bir öngörü sağlayabilir.

Aşçı      AYKUT 26.04.2025




Aşcı Aykut


Sizin yazınızın hemen altında Metahan Khan kardeşimin yazısı bulunuyor. Paylaşım için teşekkür ederim.. çakralar hakkında toplayıcı bilgi verdiniz. Sakin bir vakit okuyup değerlendirme yazısı yazmak isterim. Kalabalıklar basit ve yalın anlatımla yüksek ve ideal bir gelecek bekler.. bunlardan dolayı dinler.. felsefe san'at ve bilimden daha çok taraftar bulur. Gerçek olmaları da beklenmez.. insanın temel özlem ve istek ve ihtiyaçlarını karşılasın bu SIRADAN insana yeter. Ancak DÜŞÜNENLER biraz pipirikli olurlar. Sonunda dünya bir pazardır.. piyasada herkese satılacak bir ürün bulunur. Saygılarımla
mustafa BUĞUÇAM
26.12.2024
kimse felsefe, sanat ve bilimi reddetmiyor. Aksine kendimin heykel, seramik gibi sanat çalışmalarım var. Marksist ve ateist bir kökenden geliyorum. Ama bu beni uzakdoğu felsefelerine, spiritüelizme, kuantum fiziğine ve tasavvufa olan ilgimi, araştırmalarımı engellemiyor. Daha da ötesi bu alanda yalan yanlış bilgilerle kişiyi kulluk edecek yöntemlere ve bunu kendileri için kazanç haline getirenlere karşı da mücadelem var. Kendimin parayla sattığım ne kitabım, ne de eğitim çalışmam var. Kimsenin karşıt görüşleri, mizahla tatlandırdığım bu izlediğim yoldan ayrılmamı engelleyemez. Özelden yapılan tehditlere, küfürlere, hakaretlere alışığım. Maalesef kimse sizin gibi ince ve nüktedan dokundurmalarla eleştirilerini yapmıyor. Yaklaşık 50 yılı bulan kendi arayışımın beni ulaştırdığı idrak noktasından geriye dönecek değilim. İlgilendiğim konulara başkalarının kendi ön yargılı bakışları beni ilgilendirmiyor. Sevgiler, saygılar...

Aşcı AYKUT 26.04.2024

Muhteşem bir insansınız Aşçı Aykut bey.. doğru yoldasınız. Elbette bunu yapabilmeniz başta kendini eleştirebilmesine bağlı.. biraz da, başta kendim dahil, başkalarının eleştirilerine açık olsak.. daha karlı oluruz. Saygı ve sevgilerimle Değerli Kardeşim.

Mustafa BUĞUÇAM 26.04.2024


siz de benim gibi yapın. beğenmediğiniz ya da katılmadığınız bir paylaşım görürseniz, dikkate almadan geçip gidin.

Aşcı AYKUT









Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 19:54
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4081

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 17:16
https://tr.wikipedia.org/wiki/Endokrin_sistem

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Büyük iç salgı bezleri. (Erkek sol, kadın sağ tarafta.) 1.' Epifiz 2. Hipofiz 3. Tiroid 4. Timus 5. Böbrek üstü bezleri 6. Pankreas 7. Yumurtalıklar 8. Testis
Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.[1]
Endokrin sistem; iç salgı bezleri, hormon üreten dokular, hormonlar ve hormon reseptörlerinden oluşmaktadır. Endokrin bezleri arasında epifiz bezleri, hipofiz bezi, tiroid bezi, paratiroid bezleri, timus bezi ve böbrek üstü bezleri bulunmaktadır. Hormon salgılayan çeşitli organ ve dokular da mevcuttur. Örneğin hipotalamus, kalp, mide, pankreas, yumurtalıklar ve testisler vardır. Endokrin sistemin bezleri ve dokuları çoğunlukla birbirlerinden ayrılırken bütün bir sistem olarak çalışmaktadır.[2]
Endokrin sistemin görevi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Endokrin bezleri, hücreler arası boşluklarda bulunan sıvıya salgılanan, kılcal damarlara yayılan ve dolaşım sistemi yoluyla hedef organlara taşınan hormonlar veya kimyasal haberciler üretmektedir. Bu hedef organların reseptörleri, hedef hücrede belirli fizyolojik değişiklikleri uyarmak için özel olarak hormonlarla bağlanan proteinlerden oluşan moleküllerdir. Endokrin ve sinir sistemleri diğer vücut sistemlerini yönetmek ve koordine etmek için işbirliği içinde çalışmaktadır. Sinir sistemi, belirli kaslar ve bezler üzerinde hareket eden ve hızlı değişikliklerle ilgilenen sinir sinapslarında nörotransmitterler salgılarken, endokrin sistem daha yavaş ve daha hassas ayarlamalara dahil olan hormonları salgılamaktadır.[2]
Endokrin sistemin işlevleri şunlardır:[2]
•     Besin metabolizmasının düzenlenmesi, su ve elektrolit dengesinin sağlanması yoluyla iç denge korunmaktadır.
•     Hücrelerin büyümesi ve üretimini sağlamaktadır.
•     Vücudun dış uyaranlara özellikle de strese tepkilerini kontrol etmektedir.
•     Üremeyi kontrol etmektedir
•     Otonom sinir sistemi ile işbirliği yaparak dolaşım sindirim sistemini düzenlemektedir
Endokrin sistemin yapısı
[değiştir | kaynağı değiştir]
İnsan endokrin sistemi, geribildirim döngüleri aracılığıyla çalışan birkaç sistemden oluşmaktadır. Hipotalamus ve hipofiz yoluyla birkaç önemli geribildirim sistemine aracılık edilmektedir.[3]
Endokrin bezler
[değiştir | kaynağı değiştir]
Endokrin bezler, kimyasallar üreten ve salgılayan bir hücre grubudur. Bezler, kandaki veya hücredeki öncüleri kullanarak tamamlanmış kimyasal ürünler oluşturmaktadır. Ayrıca bunları vücutta serbest bırakmaktadır. Endokrin sistemin birincil bezleri epifiz bezi, böbrek üstü bezi, tiroid ve paratiroid bezleri, pankreas ve üreme bezleridir (yumurtalıklar ve testisler). Beyin, kalp, akciğerler, böbrekler, karaciğer, timus, deri ve plasenta dahil diğer endokrin olmayan organlar da hormon üretebilmektedir.[4]
Hipotalamus
Hipotalamus, beynin hipofiz bezine kısa kılcal damarlarla bağlı bir bölgesidir. Sinir sisteminden gelen sinyalleri, hipotalamik sinyale yanıt olarak özel hormonlar üretmek veya engellemek için hipofizi harekete geçiren salgılanan hormonlara çevirmektedir. Hipotalamus tarafından hipofizi uyaran veya engelleyen hormonlara çevrilen sinyaller hem sıcaklık veya ışık gibi dış koşulların hem de beynin diğer bölgeleri tarafından işlenen ve hipotalamusa iletilen korku gibi iç koşulların sonucudur. Böylece hipotalamus, sinir sistemi ile endokrin sistem arasında kritik bir bağlantı görevi görmektedir.[4]
Özet olarak endokrin bezler:
•     Hipotalamus ve hipofiz bezi
•     Tiroid bezi
•     Paratiroid bezi
•     Böbrek üstü bezleri
•     Pankreas
•     Gonadlar-cinsiyet bezleri
Hipotalamus ve hipofiz bezi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Hipotalamus, beyindeki talamusun altında yer alan küçük bir bölgedir. Doğrudan hipofiz bezine infundibulum adı verilen bir sapla bağlanmaktadır. Hipotalamus, sinir ve endokrin sistemlerini birbirine bağlamaktadır. Hipofiz bezi, optik sinirlerin kesiştiği alanın arkasında sığ bir çukurda bulunmaktadır. Yaklaşık olarak bezelye boyutunda ve şeklindedir. Ön ve arka loblara bölünmüştür. Adenohipofiz olarak da bilinen ön hipofiz, bezin toplam ağırlığının (0.5 g) yaklaşık% 75'ini oluşturmaktadır. Arka hipofiz, nörohipofiz olarak bilinmektedir. Ön hipofiz epitel dokusundan, arka hipofiz ise sinir dokusundan oluşmaktadır. Lobların farklı işlevleri vardır ve hipotalamus tarafından farklı şekilde kontrol edilmektedir.[2]
Hipotalamus ve hipofiz bezi
Adenohipofiz (ön hipofiz) bir endokrin bezdir ve salgı hücreleri içermektedir. Nörohipofiz ise hipotalamustan köken alan pek çok sinir ucunun sonlandığı bölümdür. Hipotalamus, adenohipofizden salgılanan hormonların salgılanmasını düzenleyen salgılatıcı ve salgıyı durdurucu hormonlar salgılamaktadır. Bu hormonlar kan yoluyla hipofize gelmektedir. Antidiüretik hormon (ADH) ve oksitosin hormonlarını sentezleyerek ve depolayarak nörohipofizden salgılatmaktadır. Bu hormonlar sinirin aksonu aracılığıyla hipofize gelmektedir.[5]
Hipofizin arka lobundan salgılanan hormonlar iki tanedir. Bunlar Antidiüretik hormon (ADH) ve oksitosindir.[5]
ADH (Vazopressin): Temel görevi vücuttaki sıvı dengesinin düzenlenmesine katkı sağlamaktır. Bu hormonun hedef organı böbreklerdir. Böbreklerden su geri emilimini artırarak idrar yoluyla su atılımını azaltmaktadır.
Oksitosin: Oksitosin doğum esnasında rahim kasının kasılmasını, doğumdan sonra da süt salgılanmasını uyaran bir hormondur.
Hipofizin ön lobundan salgılanan hormonlar: Büyüme hormonu, tiroid uyarıcı hormon (TSH), Adrenokortikotropik hormon (ACTH), lüteinleştirici hormon (LH), prolaktin, folikül uyarıcı hormon (FSH).[5]
Büyüme hormonu: Tüm vücut hücrelerini uyararak büyümeyi uyarmaktadır. Protein sentezini ve hücre bölünmesini uyarmaktadır. Büyüme dönemindeki bir kişide yetersiz salgılanırsa dwarfizm (cücelik) ortaya çıkmaktadır. Büyüme hormonu ergenlik dönemi sonuna doğru azalmazsa giantism (devlik) oluşmaktadır. Büyüme hormonu normal büyüme bittikten sonra salgılanmaya devam ederse akromegali (acromegaly) oluşmaktadır.
Prolaktin: Östrojen (dişi cinsiyet hormonu) ile birlikte gebelikte meme bezlerinde meme kanallarının gelişimini uyarmaktadır. Ayrıca doğumdan sonra meme dokusunda süt üretimini uyarmaktadır.
Tiroid uyarıcı hormon (TSH): Tiroid bezi hormonlarının sentezi ve salgısını uyarmaktadır. Fazla salgılanması durumunda guatr adı verilen tiroid bezi genişlemesi olmaktadır. TSH salgısı hipotalamusta üretilen tirotropin salgılatıcı hormon ile kontrol edilmektedir.
Adrenokortikotropik hormon (ACTH): Böbrek üstü bezlerini uyararak oradan salgılanan hormonların salgısını ve üretimini artırmaktadır.
Lüteinleştirici hormon (LH): LH ovulasyonu (yumurtlama) uyarmaktadır. Hedef organı erkeklerde testislerde testosteron salgılayan hücreler ve dişilerde ise overlerdir.
Folikül uyarıcı hormon (FSH): Dişilerde folikül hücresinin büyümesini ve östrojen salınımını uyarmaktadır. Erkeklerde testislerde sperm üreten hücreleri uyarmaktadır.
Tiroid bezi
Tiroid bezi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Tiroid bezi, boyunda trakeanın önünde yer almaktadır. Kan akımı yönünden oldukça zengindir. Yaklaşık 20-30 gram ağırlığındadır. Folikül adı verilen keseciklerden oluşmaktadır. Tiroid hormonları; tiroksin (T4), triiyodotironin (T3) ve kalsitonindir.[5]
Tiroksin (T4) ve Triiyodotironin (T3): Anabolik hormonlardır. Metabolizmayı uyarmaktadır. Tiroid hormonları vücudun pek çok hücresinde hücresel reaksiyonları hızlandırmaktadır. Bu sayede büyüme hızlanmaktadır. Protein sentezi hızlanmaktadır. Karbonhidrat ve yağ metabolizması uyarılmaktadır.
Kalsitonin: Kandaki kalsiyum düzeyini düşürmektedir. Kemikten kana kalsiyum geçişini azaltmaktadır. Ayrıca kandan kemiğe kalsiyum geçişini artırmaktadır.
Paratiroid bezi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Tiroid bezi ve paratiroid bezleri
Paratiroid bezi tiroid bezinin hemen arkasında ikisi alt, ikisi de tiroid bezinin üst kutuplarına yerleşmiş 6 mm uzunluğunda, 3mm genişliğinde ve 2 mm kalınlığında koyu kahverengi 4 adet küçük bezden oluşmaktadır. Paratiroid bezinden parathormon salgılanmaktadır.[5]
Parathormon: Kalsiyum düzeyini artırmaktadır ve fosfor düzeyini azaltmaktadır. Kemiklerden kalsiyumun kana geçmesini sağlamaktadır. Parathormon eksikliğinde kanda kalsiyum seviyesi düşer ve fosfor seviyesi yükselir. Parathormon fazlalığında ise kanda kalsiyum seviyesi artarak fosfor seviyesi düşmektedir.
Böbrek üstü bezleri
[değiştir | kaynağı değiştir]
Böbrek üstü bezleri her iki böbreğin üst kısmına yerleşmiştir. Her bir böbrek üstü bezi iki farklı bezin bileşiminden oluşmuştur. Medulla (iç bölümü) ve kortex (dış bölüm)'dir. Medulla ve kortex hedef organları farklı hormonlar sentezlemektedir.[5]
Adrenal kortex hormonları kortizol ve aldestrondur. Aynı zamanda ikincil cinsiyet özelliklerinin oluşumunu sağlayan östrojen ve progestron da salgılanmaktadır.
Kortizol: Kortizol veya diğer adıyla stres hormonu, tehdit anında ortaya çıkan stresin yönetiminden sorumlu ana steroid hormondur. Başka deyişle vücudumuz bir tehdit algıladığında salgılanan doğal-koruyucu bir yanıttır.[6]
Diğer görevleri:[6]
•     Kan şekeri seviyesini (dolayısıyla enerjiyi) artırmak için proteini glikoza dönüştürmek; sabit tutmak içinse insülin hormonuyla birlikte çalışmak
•     Kan basıncının korunmasına katkıda bulunmak
•     Karbonhidrat, yağ ve protein kullanımını yönetmek
•     Uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemek
•     Tuz-su dengesini kontrol etmektir.
Aldesteron: Sodyum ve tuz metabolizmasını düzenlemektedir.
Adrenal medulla hormonları adrenalin ve noradrenalindir. Medullanın ana salgısı adrenalindir. Az miktarda noradrenalin salgılanmaktadır.
Adrenalin ve noradrenalin:
•     Kan basıncını artırmaktadır.
•     kaslara enerji gerektiğinde glikojeni glikoza çevirmektedir.
•     Kalp hızını artırmaktadır.
Pankreas
[değiştir | kaynağı değiştir]
Midenin hemen arkasında yer alan karma bir bezdir. Pankreas hem enzim hem hormon salgılamaktadır. Pankreastan salgılanan hormonlar insülün ve glukagondur.[5]
Glukagon: Pankreastaki alfa hücreleri tarafından sentezlenmektedir. Glikojenin glikoza çevrilmesini sağlayarak kan şekerini yükseltmektedir. Yağ dokusundan yağ asidi ve gliserol salınımını uyararak enerji için yağ kullanımını teşvik etmektedir. Bu nedenlerle glukagon hiperglisemik bir hormondur.
İnsülin: Glukagonun tersi şekilde çalışmaktadır. Dokulara glikoz girişini artırarak kandaki glikoz seviyesini düşürmektedir. Glikozun glikojene çevrilmesini (glikogenez) uyararak depo edilmesini sağlamaktadır.
Karbonhidrat metabolizmasının kontrolü için insülin ve glukagon gereklidir.
Cinsiyet bezleri
[değiştir | kaynağı değiştir]
Kadınlarda yumurtalıklar erkeklerde testislerdir. Buradan üreme fonksiyonun kontrol eden hormonlar salgılanmaktadır. Erkeklerde testosteron, kadınlarda ise östrojen ve progesterondur.[5]
Testosteron: FSH ve LH ile birlikte spermatogenezi uyarmaktadır.
Östrojen: Kadınlarda ikincil cinsiyet özelliklerinin düzenlenmesine katkıda bulunmaktadır.
Progestron: Meme bezlerinin gelişimi ve menstrual döngüyü düzenlemektedir. Ayrıca hamileliğin devamını ve hamilelikte plasenta oluşumuna katkı sağlamaktadır.
Hormonların yapısı
[değiştir | kaynağı değiştir]
Hormonlar moleküler yapılarına göre polipeptidler, steroidler ve aminler şeklinde gruplanabilmektedir. Polipeptitler, ön ve arka hipofizden gelen hormonları, paratiroid bezlerini ve pankreas bezinin endokrin dokusunu içermektedir. Steroidler, steroid kolesterolden türetilmektedir. Steroidler adrenal korteks, testisler ve yumurtalıklardan gelen hormonları içermektedir. Aminler amino asitlerden türetilmektedir. Bu grupta tiroid hormonları, adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin) vardır.[2]
Steroid hormonlar ve tiroid hormonları yağda çözünmektedir. Amin ve polipeptid hormonları suda çözünmektedir.[2]
Hormon salgısının kontrolü
[değiştir | kaynağı değiştir]
Hormonal salgılama genel olarak pozitif ve negatif geri bildirim ile kontrol edilmektedir.
Negatif geri bildirim
[değiştir | kaynağı değiştir]
Negatif geri bildirim
Negatif geribildirim, iç dengenin sürdürülmesi için önemli bir kontrol mekanizmasıdır. Dolaşımda yeterli miktarda hormon olduğunda veya hedef organda yeterli hücresel yanıt olduğunda, bu bilgi hormon üretimini uyaran düzenleyici faktörlerin kaynağına geri iletilmektedir. Bu tür geri bildirim mekanizması, düzenleyici faktörlerin daha fazla üretimini olumsuz etkilediğinde, hedef dokuların aşırı uyarılmasını önlemektedir. Ayrıca hücre durumu stabilitesini artırmaktadır.[1]
Kaynakça

https://www.biyolojidersim.com/endokrin-sistem-2-hipotalamus-ve-hipofiz-bezi/

https://metinalis.com/endokrin-sistemi






https://ogmmateryal.eba.gov.tr/panel/upload/kitap/jq1w1ikrzfx.pdf




Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 19:52
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk