Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

dil ve devrim

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1413
Tarih: 16-Kasım-2024 Saat 15:52
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: dil ve devrim
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: dil ve devrim
Mesaj Tarihi: 28-Nisan-2019 Saat 16:22
DİL

Çogumuz bunu başka başka şekillerde ifade ediyoruz.. kotu ve kotuye kullandigimiz DİL.. bizi onu kullandigimizdan çok daha kotu bir surette kullaniyor.. bunun çaresi seslenmeyi birakmak.. susmak.. lakin bunu Wittgenstein bile yapamadı.. sustuktan sonra konuştu.. zaten dilin derinindeki anlamayi anlamak zordur ve anlatmak kolay degildir. Ancak biz YBA in hizli anlam sürucusu ve kolay anlatim aygiti ile bir derece bu olayin dolayini biraz azalttık...

Dile getirmek.. dillendirmek.. düşe goturnek.. düşündürmek.. seslendirmemizin D'leri.. birde konuşmak.. şöylemek ve böylemek gibi söylemeleri.. okumak ve yazmak gibi dinlemeleri.. var. Buna da Ş'leri diyelim.. İŞ-TE BU seslenmek.. konuşmak.. düşünmek şu sentaks ve semantik tarafıyla.. filolojiden filozofiye.. teolojiden teozofiye kadar uygarligimizin mantik temelli PSL (psikoloji.. sosyoloji..linguistik) disiplinleriyle öğretimi ve eğitimi yapilan bir bilim ve bilgeliktir. Ancak dunyayi belirleyen ve dini tanimlayan bu DİL.. din gibi.. felsefe gibi.. hikmet gibi.. çok yanli ve yönlü bir katman olarak felsefenin edebiyatı.. dinin vaazı.. halkin retoriği.. aydinin diyalektigi gibi gunluk dilin düz yazisiyla yapilan mantik ve matematikle tamamiyle ve kemaliyle çözumlenemez.. Aristonun.. Descartes i.. Kant in.. Seassoure un..Wittgenstein in.. çalışmalariyle buraya kadar geldik.. bundan sonrada programlama dilleriyle makinalari konuşturmaya başladik.. protasar ve prokarar kullanan bu bilgi bankalarinin ve robotlarin nereye gidecegini bilmiyoruz.. askeri savaş ve ekonomik yarişin yerini alan bu dil ve bilgi surecinin nereye gideceğini bilmiyoruz..

KEMAL
YBA ile yapilan KML (Kemal) analizi.. isimleri ve adları kişilerle ve şahıslarla karıştırmak gerekir.. adların gerçekligi oldugu gibi gerçeklerin de bir adi vardir.. benim adım MUSTAFA.. lanetli biri olabilecegim gibi (hafazanallah) birinin adı KEMAL oldu diye kâmil bir insan ve kudsi bir adam haline gelmez. Mustafa KEMAL devrimleri ve bunlardan çikan ilkeleri ve ülkuleriyle ve bundan doğan TÜRKIYE CUMHURIYETİ gerici muslumanlar.. kureselci masonlar ve komunist marksistler tarafindan sevilmemiştir. Bu gunde oldugu gibi dunde bulunan bu INSANLARA rağmen bin yildir gerileyen ve üç yüz yildir çöken bir yapıyı yani ISLAM ALEMININ bitişini durdurmuş.. YENİ bir GIRİSİM başlatmıstir.. Osmanlınin donanimini değiştirmiş.. Selçuklunun ruhunu getirmiş.. Abbasinin iradesini yukseltniş.. Emevinin ilmini canlandirmiş.. Endulusun irfanini diriltmiş.. yani yetkinlesecek ne varsa.. yararlı olacak ne bulunuyorsa.. evrilen butun butun bu unsurlari DEVRIMIYLE butuleştirmiş.. ne ile ? Bu ülke ve bu ulus ile.. nedir bu ANADOLU.. nedir bu TÜRK.. işte bunu bu soyledigim.. siraladigim.. saydigim ISIMLERE ve ADLARA bakarak bilemezsiniz.. yarim tarihlere.. yanli ideolijilere.. yalancı siyasetlere.. yanlış önyargilardan siyrilip goremezsiniz.. vardir düsunmemize geçirilmiş bir çorab.. bulunur dilinizde bir kosullanma.. buna ragmen biz yine de kainat kitabinin evrimini ve insan hitabinin devrimi okuyarak kendimizi geliştirerek ve benimizi eleştirerek YETKINLESTIRMEK ve kemale ermek zorundayiz.. aksi halde düşer.. çöker ve biteriz.





ÇORAP

"x" otu ile "y" ağacı dallanmış ve budaklanmış.. daha bir önceki paylaşıda koyduğum tablodaki kavramsal tasarımlardan dallanmış ve budaklanmış.. şecere (şcr) ve ağaç (ağc) ve tree (tri) sözcükleri ayrı diller ayrı seslendirmelerle bu dallanan ve budaklanan nesneleri göstergeliyorlar.. başka dallanan ağaclar var mı ? Evet bizim beynimiz ve yüreğimiz kökleri yukarıda bir sinir ve damar ağı sergelirler.. peki bunlar bize ne sunar ?

Bütün bu kesretin MERKEZ'inde duran kimse'yi.. ancak bu kimse'nin de bir merkez değil bir MİHRAK olduğunu anlarsın.. yani YARIMSIN.. pipin (penis) sende popon (vulva) başkasında.. fakat aynı zamanda senin de popon var.. peki bu P ve P sırrı ne ? cinsellik çoğalma yasasını perdeleyen bir örtüdür.. kesret ve teksir ve çoğalma evrensel bir yasa olarak neden işler ?

Acaba bu TEKSİR'in anlamı nedir ?

Ağaçlar ve otlar.. başkalarını kendilerine mi benzetmek istiyorlar ? Silsile-i asıl ve nesil dahi.. bir ağaç gibi bu tohum ve dallanmaya geleceğe neden taşıyor.. Hasılı ağ, açılır ve ağ olur ? Yaşam amaç değil bir araç ise neyin aracı ve kimin amacı ? Nesneler hep araç.. kimseler hep amaç mı olur ? Oturup bu yazıyı "konuşmak" için yazdım.. ancak neden hep kendim söylemek ve kendim dinlemek istemiyorum ?


Neden konuşma bir MERKEZ değil de bir MİHRAK.. muhatab ve mütekellimden oluşan bir yatay.. maksad ve makamdan oluşan bir dikey.. hasılı bilmek ve bilinmek.. tanımak ve tanımak.. sevmek ve sevilmek.. hep çift çift gider ? Tamam TEK'e ulaşmak için.. ama bu bir EK' mi yoksa biri KÖK mü ?


İşte bunu anlamak için sizleri başka bir ağaca çağırıyorum.. DİL'e.. kök sesler olup ANLAM veren isimlere ve ek sözler olup An Lem pardon ANLATIM yapan LİSAN'a hal ve kal dilleriyle işaret ve delalet eden bu ağaç dahi bir MERKEZ değil bir MİHRAK.. zaten olmasaydı harekete geçmez ve haraka etmezdi.. peki insanlar bunu hara kiri neden yaparlar.. en büyük hareket, hararet ve haraka teslis ve üçleme idi.. biz bunu YBA ile dörtlemeye çevirdik.. haraket ve hararet ve harrat ve hürriyet tüm düalite ve pariteleri yataya.. bütün anti ve kontraları da dikeye çevirdik.. ortaya çıkan ağda gördüğüm değil ördüğüm dedik.. nörüyorsun diyenlere başıma çorap örüyorum diyorum ;)


"T" ve "Y" ve "X" harfleri sanki bir ağaç resmi   yARATAN tANRI bir X'dir.. Bu nedenle ihlas suresinde KUL HÜVE.. diye başlar.. “O” tanımlanamaz bir öznedir. Sonra bu özne’inin Adı’nın ALLAH olduğu söylenir. Bu Allah adını kendine veren “öz-ne”; NESNE midir.. KİMSE midir.. belirtilmez.. sadece EHAD olduğu belirtilir.. yani o HADSİZ’dir.. bizim bildiğimiz ilim, irade, kudret ve rahmet sıfatlarınınO'nun için bir haddi ve hududu.. nihayeti ve sınırı yoktur. Çünkü “O” nesne ve kimse olmayan.. varlık ve yokluk bulunmayan.. koşulsuz yaratan ve kuralsız tapılan.. SALT olan ve ÖZEL adı “Allah” bulunan TANRI.. tengri.. dieu.. teos.. good.. es-SAMED’dir.. Es-Samed terimi her ihtiyacı olana ihtiyacını veren ve fakat kendisi çoğalmaktan, beslenmekten, seslenmekten ve sevinmekten MUSTAGNİ olan “Gerçek”e verilen isimdir ezeliyet.. ebediyet.. sermediyet.. halidiyet.. sıfatı subutiye.. hayatiye.. rububiye hepsi onu tanımlamak için verilen isimler.. insanın esma kainatın hüsna olduğu bir AYNA'da yansır, o kadar. Bu yüzden “O” evren ve kadın gibi doğurmamış.. insan ve erkek gibi doğurulmamıştır.. İnsanlardan O’na ve ahlakına benzemeye çalışan ŞEYTAN ve MUHAMMED onun eşi, benzeri ve dengi olamamış EHAD’dir. Sonuçta TANRI bir ağ-aç değildir. Sadece ağaçlar BENZERLİK’leri ile onun birliğini ve BENZEMEZLİK’leri ile tekliğini remz eder.. resmetmez. O'nu sadece dil ile tanıyamazsın.. O'nu sadece din ile tanıyamazsın.. O'nu sadece dünya ile tanıyamazsın.. bu üçünü KENDİ'nde birleştirip bakarsan.. ancak o zaman ANLARSIN.. anlarsa o zaman da SUSARSIN.. eğer konuşuyorsak daha anlamadığımızı gösterir.




























Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info