HABER
HABER dizini içindeki dosyalar
uploads/20150228_072336_HABER.rar - 20150228_072336_HABER.rar
Haberin var mı ?
Gök yarıldı ve yer yayıldı..
Şak etti şakul çizgisi gibi..
Medd etti yer yüzünün kendisi temadisiyle..
Sema dikine bölündü ve Yer yatay olarak uzadı..
(+) oldular ve daha açık ve seçik yazılan ve okunan kitaba dönüştüler.
Fİ amedim mümeddede ile vertikal ve horizontal hapishanede
mümeze ve hümeze yapanlar keşkelerinive veylerini gösterdiler.
Amik amed dikeyi ve Atik medd yatayı excel tablosuyla orta koydular.
Peki DİKKAT burada nerede ?
Adı üstünde DİK olan KATLARDA..
Dikkate ve iradeye hiç bu kadar yakın olmamıştım..
Dikkatsiz geçen ve bunun suçu ayaklara yüklenen bir günden sonra…
Çantama almadığın fare yüzünden pisim bayağı bozuldu ve ben mahzun oldum.
Sokrat, Aristo ve Platondan sonra gelen geleneğe karşı gelerek:
Bildiğim tek nesne hiçbir nesne bilmediğimdir, diyen Sokratın tevazuna karşı çıkarak..
“insan iki nesne bilir onu da karıştırır” diyerek biraz böbürlendim…
Bunun nedenlerinden biri de iradenin ilmin ortaya koyduğu seçeneklerden birisini seçmede kararsız oluşudur. Diğer bir gerekçemde istatistik bilgilerimizin yarı yarıya oluşudur.
İRADE irae ve idarede, bu yarı yarıya olan orta veya eşit durumdan nasıl kurtulur ve seçeneklerdeki kararsız durumlarla nasıl başa çıkar ?
Hadi bunu bırakın peki İRADE denilen olgu ve HÜRRİYET denilen gerçek var mıdır ?
Bütün bunlar üzerine düz yazı ile edebiyat yapmaya vaktimi almaya ve vaktinizi çalmaya hiç niyetli değilim.
Meğer eğer ve değer…
Hiç haberimiz yokmuş.
Sağlıcakla kalın.
Osmanziya
OSMANZİYA
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim
Not: Bu yazı daha önce yazılmış bir yazıdır.. HABER rar dosyası içindeki tabloların yazıyla alakası yoktur. Çünkü bu tablolarda irade ve dikkat değil haber ve hadise irdeleniyor.. imgeleniyor.. inceleniyor.. amma şu var.. haber irade isterse hadise dikkat ister.. dikkat ve irade İÇERİDE.. haber ve hadise DIŞARIDA.. bunları birbirine bağlayacak adam isteyebilir.
NOT:
Kant.. üç fikir çıkarır.. Ben.. Evren.. Tanrı.. sonra sonsuzluğu evrene.. özgürlüğü de BEN'e verdikten sonra TANRI'ya ne hacet dedi dersem yalan söylemiş olurum.. çünkü teorik aklın kökünde EVREN.. pratik aklın kökünde BEN.. "temellendirildikten" sonra HÜKÜM GÜCÜNÜN TENKİDİ'de TANRI'ya temel koyacaktı.. koyamadı.. teleoloji.. gerekçesi bulamadı.. kuşku'da kaldı.. "Ben" bunlara SÜPERMENLERİN yalnızlık kaleleri diyorum.. Benim de vardır.. seninde vardır.. kimi kimine göre muhteşem.. muazzam.. amma en güzeli kendi yaptığım KULUBEM'dir.. Şimdi HAK ve HALK köprüleri arasında attığım "hakikat" ve "kuvvet" iç köprüm var.. hepsine hakaik diyorum.. burada TANRI'ya "yer" yok.. çünkü O'na "yer" verirsem bu sefer TANRI olmaz.. YER.. nesne (eşya) .. kimse (eşhas) .. ad (isim) .. ar (harf) .. içerir ki bu gibi düşünceler kurallı ve koşullu dile ve evrene ilişkin ad ve anlatımlar olduğunda görece'dir. Oysa SALT olan TANRI düşüncesiyle bağdaşmazlar. Kaldı ki "Allah" özel ismiyle müsemma ettiğimiz Yaratan kendini önce "Hüve" ile adlandırır. Yani tanımlanamaz sözel birimi olan "O"dur. Bu sayısalın "0"ına benzer.. her rakamda bulunan ama hiç bir rakamda bulunmayan.. her sözde bulunan ama hiç bir sözde bulunmayan "O" gibi.. Yani DİL ötesidir tanrı.. DÜNYA berisi olduğu gibi.. Sonra O'nu "Allah" lafza-i celali ile ünlendirir.. sonra tüm hatt ve hadd'leri reddederek "Ehad" der.. “O” öyle bir Ehad’dir ki Es_Samed’dir. Olumsuzlara gelince.. doğurmamış ve doğrulmamış olmakla "O" Hayyı-Kayyum.. Şuur düzeninde ona olumlu ya da olumsuz olarak eşit.. denk.. benzer.. tutulmak istenenleri lem.. lem.. lem.. üç LAM'ı mim'in içine alır ve ELİF olarak kalır. Sen de bende analitik düzlem aynasında var sayılı kimse yok sanılı nesnesin.. Doğrusunu Allah Bilir.
|