mesuliyet ve mukellefiyet
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2840
Tarih: 13-Eylül-2025 Saat 14:14
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: mesuliyet ve mukellefiyet
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: mesuliyet ve mukellefiyet
Mesaj Tarihi: 20-Ağustos-2025 Saat 19:57
|
Muhteşem bir eser ortaya çıkardık.. temellerini kırk yıldır çlalışıyordum. Haramdan İCTİNAB ve Helali İMTİSAL kendimiz için yapıyoruz.. başkaları için EMRi bil maruf ve NEHYHi anilmünker ediyoruz.. Her ikisi de bir amel için bir HÜKÜM ve bir sorunun çözümü ve bir konunun aydınlatılması için KARAR vermektir. Keza iyi (hayr) ve kötü (şerr) nesne ve kimse ayrıdır.. kendimizin tarafından iyiliği (hasene) ve kötülüğü (Seyyie) yapılması başkasıdır. Diğer taraftan Halk ile ortaya çıkan MESULİYET başkadır.. Emr ile ortaya çıkan MÜKELLEFİYET başkadır.. Bu gün çok değerli bir hocamın katılmasıyla ve katkisi ile ortaya çıkardığımız çalışma bu oldu..
Yani biz bu gün yöntem bilimsel analizle yaptığımız İNSANMBİLİM'e göre bir İSLAMBİLİM çalışması yaptık. Hocama Teşekkür ettim ve Rabbimiz razi olsun.. dedim. Osmanziya Osmanziyaoğlu yontembilim.com 
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 20-Ağustos-2025 Saat 20:12
|
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2840
sorumluluk ve yükümlülük bir tarafa bir de sorunluluk bulunuyor. Bu çalışma da mesuliyet ve mükellefiyet gösterilmiş MESAİL yani sorunluluk gösterilmemiş. ORTA ÇİZGİDE iman gösterilmiş. İmanın üstü şuhud ve altı gayb. Şuhudun hukuki ve insani mesuliyete bulunuyor gaybın ise islami ve dini mükellefiyeti EMİR ve HALK çizgisi yer almış.. Daha anlatılacak pek çok konu ve sorun bulunuyor. Anlayanların eleştirilerine ve anlamayanların sorularına bırakıyoruz. Saygılarımla Sağlıcak kalınız 20.08.2025 üçkuyulari izmir 20:10 Osmanziya Osmanziyaoğlu not bu paylaşılan tablonun e evveliyatı olan çalışmaları bu rar dizinine yerleştirdik: uploads/20250820_204138_ATMACA.rar - 20250820_204138_ATMACA.rar |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 20-Ağustos-2025 Saat 20:37
|
Atmaca Hocamla öğleden sonra yaptığımız bazı çalışmalar
Değerli A.ATMACA Hocamla bu gün öğleden sonra çalıştık ve öğleden önce bu çalışmaya sayfama göndermiştim: 20.08.2025 ÇARŞAMBA bu gün dün gece 10.30 da aldığım İzmir Katip Çelebi Hastanesi diş hekimliğin polikliniğinde aldığım saat 09.45 de randevusuna giderken 09.00 da evden çıktım.. karşıya geçiyorum.. ışıklı kavşaktan gelen arabaların geçmesini bekledim.. KAVŞAK IŞIKLARI.. arasındaki yollardan geçerken DİKKATLİ olmalısınız.. aslında geçmemelisiniz.. ışığa kadar yürümelisiniz.. fakat aceleniz vardır.. aradan geçersiniz.. geçerken dahi arabaların geçmesini beklersiniz.. fakat uzan bir aralık bulunuyorsa iki araba arasında bu boşluktan yararlanırsınız.. fakat trafik ışığında yeşil yanıncaya kadar beklemelisiniz.. çünkü kural bu kurala uymalısınız.. amma uymazsınız ya aceleniz vardır.. ya da vakit zayi etmek istemezsiniz.. kurala uymaz karşıya geçersiniz.. böyle ihlallere ceza verilmediği için bunu yaparak kurala uymamayı alışkanlık haline getirirsiniz. Pek bu kurallar ve kurallara dayanarak ortaya çıkarılan yasaklar nereden geliyor ? Hastaneye gittim.. 09:40 sıramı aldım.. erkenden kayıt almadığım için 09:45 de benden önce gelip kayıt numarası almış hastalar önce girdiler muayeneye Trafik ışığı gibi randevu saati ve sırası da önemli bir kurala uyma ve sorumluluk operasyonudur. Kurala uyma nasıl bir SORUMLULUK gibi kuralı oyma dahi öyle SORUMSUZLUK aktivitesidir. Kurala ve bundan doğan YASAKLARA uyma gibi.. koşula ve bundan doğan YASALARI uygulama operasyon ve aktiviteleri de bulunur. Örneğin diş tabibi sizin dişlerini muayene ederken yaşlılıktan kemik erimesi nedeniyle yapılacak bir şey olmadığını söyler.. eczacı işe kemik erimesine karşı beş yüz liralık yardımcı ilaç önerir. YAŞLANINCA eskime ve hastalıkların artması ve sürekli hale gelmesi doğal koşulların ve tıbbı zorlukların ve biolojik eskimelerin kaçınılmaz sonuçları ile karşı karşıya kalırsınız. Verirken iyi idi.. alırken kötü mü oldun.. dememek için gençlikten daha fazla şükretmeye çalışırsınız ve böylece anlarsınız ki siz KANT'ın dediği gibi hem evrenin vatandaşı hem toplumun yurttaşısınız. Tablolarda bunu anlatmaya çalıştım.. ve göreceksiniz bu işler hep ZAMANLAMA ve ZAMAN YÖNETİMİ ile ilgi hususlar. Ancak siz hiç zamanla barışık değilsiniz.. ve zamanda zaten sizin aleyhinize çalışır durur.. onun için durun bi.. şu zamana bakın diyorum.. amma siz hiç iltifat etmiyorsunuz.. bana değil.. zamana.. yani kendinize.. Saygılarımla Mustafa Buğuçam 20.08.2025 üçyol izmir 13:21  
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 20-Ağustos-2025 Saat 22:00
| Levlake levlak lema halaktüleflak.. ne demek.. sen olmasaydın sen olmasaydın kainatı yaratmazdım.. kim için.. peygamberimiz için olduğu söylenir.. yani kainatın başlangıcı olan NUR-U Muhammedi.. sonra HAKİKAT-I Muhammedî dediğimiz evren ve insan bütünlüğü bulunuyor.. sonra ZAT-I Muhammedi dediğimiz hazret-i nebinin islamiyet ağacını ortaya çıkaran zatı âlisi.. bunların hepsi MAHLUK.. HALIK değil.. cemad ve hayat ve şuur ve imandan oluşan varlık tabakaları nereden çıkıyor ? İMKAN'dan. İmkanın ne olduğuna anlamak için mantıkla beraber nutku.. vucudla birlikte vicdanı da çalıştırmak gerekiyor.. ta ki Vacibül-vucud ve Vahid-i Ehad olana geçelim ki biz buna HİDAYET diyoruz.. Taftazani ise hidayeti şöyle tanımlıyor. Kulun cüz'i ihtiyarını sarf ettikten sonra Rabb'in kalbine ilka ettiği bir Nurdur. Dikkat etti iseniz yukarıda nur ve hakikat ve zat üçlemesine yaparken de Nur demiştir. Peki Nur nedir ? Şimdi Selim ERDOĞAN'ın kronik yayınlarından çıkan 1919-1923 yılları arasında dört yıl süren Milli Mücadele ve Kurtuluş savaşı eserini okunursa görülecek ki CUMHURİYET öyle kolayca kurulmadı. Ülke.. ulus.. siyasal iktidar.. cumhuriyet.. Atatürk beşlisi bizim KIRMZI CİZGİMİZ'dir. İki tanesini de Kıbrıs bayrağını çizdik.. Bunlardan biri giderse ülkede KARDEŞ KAVGASI'ndan başkası çıkmayacaktır. Ancak bunu anlamak için SİYASET SARHOŞU olmamak gerekiyor. Zaten müslamanlar.. masonlar ve marksistler bıraksan birbirini yiyecekler. O zaman geriye ne kalacak siz bin sene Anadolu'da kaldınız bu kadar yeter.. şimdi kaçacak çöllerinizi bile biz ele geçirdik.. giderek yeriniz kalmadı. Filistin gibi sizleri de süpüreceğiz.. diyen bir gücü fazla direnebileceğimizi sanmıyorum.. Anadoluyu elden kaçırdıktan sonra. Zaten beş türki devlet kıbrısı tanımak üzere Avrupayla anlaşma yapmış. Bu bakımdan türkiyle ve kürtüyle.. sünnisi ve alevisiyle.. dindarı ve laikiyle.. kemalisti karabekircisiyle.. kısaca sağı ve soluyla bu ülke bir araya geldiğinde İnşaallah bütün hesaplar ve bozulacak tüm oyunlar ayaza çıkacak. Anadolu.. irandan yunanistana ve iraktan israile halklar birleşerek İNSAN'ın yer yüzünden silinmesini projesini rafa kaldırtacak.. çünkü halife-i arz doğuyor.. yani arzdaki israflı ve iktisadsız.. zulumlu ve haksız faaliyetleri MUHALİF olacak insan ortaya çıkıyor.. kemaliste ya da müslümana hasumeti .. yahudiye ve masona.. düşmanlığı.. değil samimiyeti ve safiyete esas alan kişiler.. ciddiyeti ve hasbiyeti temel bilen.. kimseler geliyor. Amma bu birden olmayacak dünyaya yöneten mega şirketlere karşı etkisiz kaldığın gören devletler YEREL BİRLİKLERE yönelecekler.. özellikle Yunan Büyük Yunanistandan.. İran Büyük Farstan.. Türkiye Osmanlı İmparatorluğandan.. İsrail Büyük İsrafilden.. İrak büyük Arabistandan.. vaz geçerek Büyük İnsanlığın temelini atmak üzere toplanacak.. küresel çorba ve global fesat içinde kaybolmayacak.. ancak küresellik ve globallıktan da vaz geçmecek bir locallık ve yerellik kuracak ki bazılar buna GLOKAL diyor ve biz bu siyaseti güdüyoruz.. ve güdenler birlikte oluyoruz ki küresel efendiler filistinin akibetine bizleri düşürmesinler. En akılcı ve çok gerçekçi bu çözümü şimdi uçuk bir hayal görenler çıkabilir ancak gelecek kimin gerçekçi kimin hayalci olduğunu gösterecek İnşaallah. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2840&PID=5529#5529 |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 00:15
| on sene önce 20.08.2015 tarihli paylaşımda.. emekli olmamıştım.. demişim ki: Her gece öldüğümüzde gömüldüğümüz kabir (yani yatak) hayata göz yumduğumuzda daha rahat nasıl olacak ? diye sormuşum.. şimdi emekliyim.. yaşam sevinci ile ölüm bilinci arasındaki dengeyi bir türlü kuramadım.. o zaman ölüm bilinci kavi imiş.. şimdi ise yaşam sevinci.. belki beni DİRİ tutan amacım YBA projem olabilir.. şurası bir gerçek ki insanların çoğu bu dengeyi kuramazlar.. ya yaşama sevinciyle dünyaya.. ya da ölüm bilinciyle ahirete.. dönük oluyor da bu da dünyanın dengesini bozuyor.. yaşama sevinci olanlar.. yahudi kalbi ve ingiliz aklı.. yardım edince bilimi.. kuvveti.. dünyayı ele geçiriyor ve ölüm bilinci üzerine hareket edenlerin üzerinde iki sene katliamı sürdüre biliyorlar.. diğer taraftan bu şiddetli karşıtlık kaviler ve zayıflar arası açılıyor ve masumlar zarar görüyor. Bu da bize akıl ve kalb.. erkek ve kadın.. birey ve toplum arasında uyumun sağlanmasını böyle sermaya ve emek ile muhalifet ve iktidar arasında gerilimin azalmasını sağlayacak önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Yoksa kavilere trip atarak ya da söverek ve kendimize benzemeyenleri tekfir ederek bir yere varamayız. osmanziya yontembilim.com 20.08.2025 |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 07:08
Biz sizi soruların yanıtlandığı ve sorunların çözüldüğü Fatiha Şerife Anahtarı çağırıyoruz.. fakat ondan önce Yöntem Bilimsel Analizin tablolarıyla dokunan insan yapısının öğrenilmesi gerekiyor. Nitekim bu tabloyu ortaya çıkaran önceki 25 tane tablonun izlenmesi ve incelenmesi.. imgelenmesi ve irdelenmesi gerekiyor.
Vacib-i luzum bulanan YARATAN ve Vahid-i Ehad TANRI, tanırlıktan ziyade TANIKLIK ister.. Bu da namazda okuduğun zammı sureler vasıtasıyla O'nunla konuşman anlamına gelir. Bunu zaten çoğu samimi ve safi mü'min.. ciddi ve hasbi müslüm yapmaktadır.. yeni bir şey değil. Biz onu sadece YBA vasıtasya dillendirmekteyiz. Bu gün sabah namazına Hatun kaldırdıktan yarım saat var deyince güneşin doğuşuna sonra beş dakika daha yatayım kalkarım dedim.. beş dakika uyumaya çalışırken rüyamda Damadın arabasında buldum kendimi orada ileride bir çeşme var oradan abdest alabilirsin diyorlardı.. uyandım yirmi dakika kalmıştı.. abdeste ve namaza yetişti ve beş dakika daha kaldı.. namazdan sonra bu yakaza ve nevm fazına ilişkin tabloyu yaptım. Söz konusu 25 tabloyu buradan bilgisayarınıza indirip inceleyebilirsiniz: uploads/20250821_070804_HAREKET.rar - 20250821_070804_HAREKET.rar daha sonra sorunluluk ve ağırlığı da denkleme dahil ettik: 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 07:24
|
Kadir GÜL paylaşmış: Rauf Denktaş, Bülent Ecevit'i 3 Temmuz 2006'da Hastanede ziyaret eder ve ziyaretçi defterine şunları yazar; "Sen olmasaydın, 1974'te Kıbrıs’ın tamamını Alacaktık.." 
dedim ki: Sanki sanırsın markete cips almaya gittiler.. bir markaya aldılarda diğer markayı almadılar onun tartışmasını yapıyorlar.. bu sözlere bakarsan.. şu anda bile problemli olan AKDENİZ kıymetlisini sana bedava verecekler ve onu koruyacak gücün bulunuyor.. gözümüzün önünde iki sene süren filistine acze düşen bir leş islam dünyasını diri ve canlı sanıyorlar.. Bir leş miş milletler nasıl leş ise islam dünyası da öyle.. bütün masonlar ve marksistlerde insanlıklarını yitirmiş leş halindeler.. bu leşin ağızları olan bu gibi sözler.. çalışıp ortaya bir güç çıkarmak yerine böyle mahalle karıları gibi dedi kodu yapıyorlar. yazılanlar ve hatta bu resimler ne kadar doğru.. Rahmetlinin rahmetliye kötü baktığını nereden yorumluyorsunuz.. üstteki yazıya bakınca.. yazı doğru değilse resminde yanlış yorumlandığı ortaya çıkar.. ki zaten ciddi bir devlet adamı olan Rauf Denktaş halk ağzıyla böyle bir fitne yazıyı yazması olanağı da bulunmaz.. milleti birbirine düşürmek için de söylenebilir.. toplumun birlik ve beraberlik sağlamaya yöneldiği devirlerde liderler hakkında böyle şeyler rahatlıkla söylenebilir. Kaldı ki geçmiş kaderdir ve gelecek irade.. olmuş ve bitmiş ve kadere intikal etmiş ve sahibleri de rahmetli olmuş olaylar hakkında bu dedi kodunun da bir değeri bulunmaz. Bundan da insanlara hayırlı bir şey çıkmaz. Sadece fitne kazanını kaynatırsınız. Bu günlerde ülkede ne kadar ayrılıkçı ve bölücü kimse varsa.. ortamın serbestliğinden ağzına geleni söylüyorlar ve ortalığı gererek hepimizin içine düşeceği ateşi hazırlıyorlar, diye düşünüyorum. osmanziya yontembilim.com |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 07:39
Dediler ki amerika kırk çeşit dil bulunuyor ve fakat eğitim dili ingilizcedir.. dedim Ey dil.. nelere kadirsin... canlı olursa böyle olur.. canlı değilse.. din bile işe yaramaz. Sonuçta kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olan dili ve dini ilişkilerinde dengeli bırakmazsan.. dilin dinleşerek ya da dinin dilleşerek ortaya batıl bir ideoloji olur.. onlarda dünyayı böyle kör ve topal ve sağır götürürler. Sizin ise dini dilleştirmedir.. aklı kapı açan ve iradeyi elde almayan İMANI yani teklif-i külfeti böyle nasıl meşhud İLİM haline getirebilirsiniz.. eğer ilim ve imanı ayıramıyorsanız şuhudu ve gaybı da fark etmiyrsunuz demektir.. cahil birisi yapsa hoş görürüm lakin sizin gibi müdakkik bir Abimizin bu gafa düşmesi dilimi tutamadı bağışlayın. osmanziya yontembilim.com |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 07:51
İnşaallah.. filistinde akan kanlarda boğulacaklar...
(3 gün önce) İlk domino taşı devrildi. Vladimir Putin, hiçbir küreselcinin kontrol altına alamayacağı bir ateş fırtınası başlattı. Rusya, Rothschild bankacılık kartelini resmen topraklarından kovdu. Bu sadece bir finans haberi değil: Yeni Dünya Düzeni'nin kalbine indirilen ilk büyük darbe. Putin, Rus parlamentosunda "Gelecek nesillerimiz Rothschild zincirlerinden kurtulmuş olarak doğacak," diye gürledi. Tek başına bu açıklama, on yıllardır süren sessiz küresel boyunduruğu sona erdirdi. Rothschild ailesi, iki yüzyıldan fazla bir süre ekonomik fetihlerle hüküm sürdü: Merkez bankaları kurdular, krizler ürettiler ve IMF köleliğini dayattılar. Planları mı? Ekonomileri çökertmek, "kurtarma kredileri" sunmak ve karşılığında tam kontrol talep etmek. Putin bunu gördü. Ve yaktı. Oligarşik kuklalarını kovdu. Varlıklarına el koydu. Etkilerini içeriden yok etti. Sözde dokunulmazlar ağır darbe aldı. En sert darbe mi? Dolarsızlaştırma. Putin, Rothschild ailesinin en sevdiği silah olan ABD dolarına karşı büyük bir saldırı başlattı. Dolar bazlı ticareti altın, ruble ve BRICS destekli para birimleriyle değiştirerek IMF'nin etkisini azalttı ve küreselci tekeli kırdı. "Çökeceğimizi söylediler. Ama biz daha güçlüyüz, daha özgürüz ve artık bankacıların önünde diz çökmeyeceğiz," dedi Putin. Bu sadece Rusya ile ilgili değil. Bu küresel bir sinyal. Bir uyanış çağrısı. Başlayan bir devrim. Latin Amerika'dan Afrika'ya, dünya yükselişini izliyor ve hazırlanıyor. Putin'in seçkinlere mesajı: DÜNYA SİZE AİT DEĞİL. Rothschild ailesi imparatorluklarını yalanlar, hırsızlık ve yapay bağımlılık üzerine kurdu. Putin, onların mekanizmasını ifşa etti ve yok etti. Artık arka planda iş yok. Artık Rothschild kontrolündeki varlıklar, ulusları kana bulayacak. Bu bir savaş. Ekonomik, manevi, varoluşsal. Rusya özgür. Rothschild ailesi şokta. Ve Dünya halkları bir kurtuluş planı aldılar. SIRADAKİ YÜKSELEN KİM OLACAK? Rosie Neal Cape Coral, Florida |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 08:09
|
YBA bir zihniyettir..
bu bir zihniyettir.. virtualitedir.. VİRTUALİTE mental ve zihinsel var oluştur.. bu kendi şuur resmini oluşturma insana bahşedilen bir âlemiyettir.. bazı istidatlarını yeteneklere.. yeteneklerini becerilere.. becerilerine başarılara çeviren âlemlerde "âlim" oluyor.. bu isme tecelli ettiriyor.. sonra bu başarıları ile onlara sivil ve resmi alanlarda işler veriliyor.. özem ve kamu kesimlerinde görevler veriliyor. Bunun belirtisi de DİPLOMA.. diploma KAĞIDI, diğer üçü ile.. para BANKNOTU ve atama BELGESİ ve OY pusulası uygarlığımızın temel taşları.. ancak bu kağıtlar artık bildiğimiz papirus ve parşömenlere değil de SİLİSYON yani TAŞ üzerine yazılıyor.. yani biz SİLİKON vadisinde üç bağlı taşları bilgisayar haline getirdik.. dört bağlı taş olan CARBON ile yaşam yapılandırılmış.. şimdi biz maden devrinden taş devrine geri dönmüş olduk.. YÜREKLERDE taşlaştı.. iki sene katliam haberlerini dinleyerek yemek yiyebiliyoruz.. Rabbimiz akibetimiz hayr etsin.. çalışmak lazım.. ah vah edip insana (kafire) küfredip yaşamak yerine saltanatlarını yıkacak çalışmalar yapmak lazım.. salih bir insan haline gelerek salih evladlar yetiştirmek gerekiyor. osmanziya 21.08.2025 08:09 |
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 15:04
koşullar
uploads/20250821_150421_KOSULLAR.rar - 20250821_150421_KOSULLAR.rar burada 27 tane dosya bulunuyor.. burada 13 numaralı olanı bindirdim... osmanziya Benimkisi illüzyon değil illüstrasyon.. bu ikisi arasındaki farki görerek gerçeğe doğru yol almak gerekiyor. osmanziya 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 21-Ağustos-2025 Saat 18:28
|
Mustafa Buğuçam
Kültürün olmazsa olmaz koşulu olan dil ve din coğrafya ve tarihine göre ülkeleri ve ulusları belli bir kompozisyona sokar ki bundan dolayı bir birinden farklı milletler ortaya çıkar. Bakara Sure 182.nci sonra kitabın en uzun ayeti olan ayet-i müdayene de yani deyn ve borç alıp verme ayeti dediğimiz fıkrada benim yazerlik dediğim noterlik ayeti islam hukukunda katib-i adil adı verilen kurumu tanımlar. Orada geçen MEL kökü milelmizan'dır.. melin yani dilin kökünden müntehelilme kadar yan ilmin nihayetine kadar muazzam bir hakikatı ifade eder. Milin mizanından ilmin nizamına kadar yükselen bu seyir.. malların amele ve mellerin emele dönüşmesini ifade eder. Malların amele dönüşmesi kitabet-i kalem.. mellerin emele dönüşmesi ise kıraat-ı kelam.. bizim defter-i amelimizin ANAYASASIDIR. Yani bir yanda defteri amel bulunurken karşı yanda levh-i mahfuz olur.. bir yanda kitabı mübin bulunurken karmşı yanda imamı mübin olur.. sonuçta tarih ilminin konusu olmuş milletler ve devletler ve medeniyetler birbirleriyle olan savaş ve barışları içinde sınav ve yarışları ile ortaya çıkardıkları KÜLTÜRLER.. kültürlerin ortaya çıkardığı MİLLETLER.. milletlerin ortaya çıkardığı DEVLETLER.. devletlerin ortaya çıkardığı MEDENİYETLER ve medeniyetlerin ortaya çıkardığı HALİFE-İ ARZ olan İNSANLIK, ulusal ve yerel ve küresel GÜÇLERLE kendini ifade etmektedir. Bu güçlerde dil bilime ve din hukuka intikal etmiştir. DİLİN geri kalan edebiyat ve tarih bilimin dışında bir alan.. DİNİN geri kalanı itikad ve ibadet ve ahlak hukukun dışında bir alan.. olarak HALKIN elinde kalmış ve taakkul düzeyi yüksek aydınlar BİLİM ve HUKUK ile iştigal ederek ekonomik ve politik ve askeri sorunları iktisad ve adalet esaslarıyla çözmeye çalışmışlardır. Dilin ve dinin geri kalan kısımları da edebiyatçıların ve tarihçilerin ve vaazcıların yani hocaların ve yazarların konusu olarak halki MANÜPLE etmeye yaramaktadır. Yani dünyayı idare geçen güçler.. bunlardan yararlanarak istedikleri birlikçileri.. istedikleri ayrılıkçıları oluşturmaktadırlar. Elbette bunlardan halkın haberi olmaz.. halkı yönlendiren yazarların da büyük bir kısmının haberi olmaz. Sadece İDEOLOG düzeyinde olanlar MELLERİNİN şöhretlerini zenginlerin MALLARININ servetleriyle bir DÜZEN oluşturarak HALKI şirketlerine işçi ve müşteri yaparlar. Yani süper devletler ve küçük devletler.. mega şirketler ve küçük şirketler.. yani POLİTİK ve EKONOMİK yapılır.. şu an çekişme ve ayrışma içindedirler. Ülkemizde bundan etkisiz ve kayıtsız kalamaz. Sosyo kültürel yapının ayrılmaz parçası olan dilin dinleştirilerek.. ya da dinin dilleştirilerek.. yönlendirilebilecek İDEOLOJİK yapılar oluşturularak yani insanın ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve özgürlük partilere paravana ve alet edilerek.. ideolojileri paratoner ve bayrak yapılarak.. şu ünlü REEL-POLİTİK yürütülmektedir. Örneğin ülkemizde amerikan solu türk sağı.. türk solu amerikan sağı.. yapabilmektedir. Yani KÜRESEL GÜÇLER ile yapılan ulusal mücadele artık başarılı olamamaktadır. Örneğin Türkiyede önce sol güçler başa geçirilmiş.. millet bundan bıkıncı sağ güçler başa geçirilmiş.. şimdi sağdan bıktı.. sol güçler özlenir hale getirilmiştir. Yapılan oyunların ne olduğunu ayrıntılı bilemeyiz.. lakin bildiğim bir şey bulunuyorsa.. 300 yıl önce islam ve 3000 yıl önce yahudi ŞERİATI bitmiştir.. amma nasıl TARİHSEL olarak.. EVRENSEL olarak itikad ve ibadet ve ahlak üçlüsünü dünya ve dil ve din üçlüsüyle bağdaştırmanın yolunu bulamazsak insanda bitmiş olacaktır. Yeni düzen bitecek makina-insan karışımı yepyeni üçüncü düzen başlayacaktır. Halife-i Arz.. yani arzdaki israf ve zulme muhalif İNSAN kendisi koruyacak ve gerçekleştirecek önlemleri ve çareleri almazsa durum değişecektir. Kısaca KEMALİZME karşı çıkarak yeni bir kemalizmi davet ediyorsun. Kaldı islamiyet diye bir şey olmadığı gibi kemalizmi diye bir şey de yoktur. Herkesin kafasına göre olan islamiyet ve kelamizm vardır. Ben kolayca bir şey var ya da yok demem.. işte burada kesinlikle söyleyorum senin kafandaki islamiyet ile benim kafamdaki islamiyet nasıl farklı.. bir kemalisten kafasındaki KEMALİST ilkeler.. ülküler ve devrimler başkasında başka şekilde sol ya da sağ renkte boyanmaktadır. Ancak konuşulanlar insanın bir gaye peşinde koşma ihtiyacını da karşılar. Sonuçta GÜÇ hepsini ETKİSİZ bırakır ve Katliam iki sene sürer. Aramızdaki ayrılıklarda yarın mahşerde Yaratan tarafından giderilir. Aslında en güzeli MİNİMALİST olmak.. böyle uzun yazıları bırakmak amma elde değil bırakamıyoruz. Sağlıcakla kalınız. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2840 |