pencere ve perde
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2471
Tarih: 31-Aralık-2024 Saat 01:24 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: pencere ve perde
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: pencere ve perde
Mesaj Tarihi: 13-Eylül-2024 Saat 14:10
Eyül AK kardeşimin şiirini ve resmini paylaşıyorum:
Hisler bildiğini zannetme
Olgusuna yakalanınca
Ardı arkası kesilmez
Yanılmaların.
Gönül hücrelerindeki
Ahenk bozulur.
Konakladığın odalarında
Siyah beyaza üstün gelir.
Perdeleri temiz
Fakat yamalıdır.
Kapıları kapandıkça
Hüzne soyunur umut.
Ve her iç çekişte işitirsin
O duymak istemediğin
Yüreğini deşen
Göçün sayhasını..
Eylül AK
Resim ve şiiriniz güzeldi.. tebrik ederim.. PENCERE'nin önündeki kareler desenli PERDE, Gurdiciyef'in kuramını akla getirdi.. insanda binlerce ben olur.. bir tanesi hakim olur.. sonra bunun ardında gözleyici ben olur.. sonra bütün bunların ardında MUTLAK BEN vardır. Aslında bilgimizi şuurun bir başka anlatımı. İmamı Nursi gaye-i hayal olmazsa zihin enelere inkilab eder anlamında bir sözü bulunur. Bu Üstad Tamer DÖVÜCÜ'nin OPTİMUM DENGE MODELİ kitabında sözünü ettiği kimlikler şeklinde de düşünebiliriz. Bunu bu değerli kitabı okuyarak kendiniz görünüz. Ben kimlikleri şöyle düşünürüm.. örneğin kendimi benimi merkeze alırsam; benim anneme oğulluk kimliğim.. kocalık kimliğim.. kızıma babalık kimliğim.. oğluma babalık kimliğim.. falan şirkette ortaklık kimliğin.. filan partideki delegelik kimliğim.. keza dostluk, arkadaşlık, yandaş ve yoldaşlık pek çok yüzler ve kimlikler ortaya çıkar. Fakat işin aslı bence şudur kafamıza bir dil sepeti örtülmüş bu sizin resminizde kareler desenli perde.. sonra başımıza bir düş çorabı geçirilmiş.. bu da perdenin önündeki pencere.. ve bizim metafor ve anolojilerle bilinmeyenlerin karanlığından bilinenlerin aydınlığına ilerleyişimiz.. bunun en iyi örneğinin de Platon tarafından verildiğini söyler Bertrand Russell: MAĞARA İSTİARESİ.. batının bu benzetmesine karşılık doğunun FİL TEŞBİHİNİ verebiliriz. İşte tüm benzetme ve benzetim ve sembolizmi YBA çizgileriyle aşıyoruz.. dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan DİL'i tanımaya çalışırken bir de onu kötü ve kötüye kullanmayı bırakarak kendimizi ondan kurtarmaya uğraşıyoruz. osmanziya 13.09.2024
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 13-Eylül-2024 Saat 14:12
Değerli Hocam, YALNIZLIK konusunda bir sorun olduğunu hissediyorum.. bununla beraber insan hem yalnız olmamak ister hem yalnız kalmak ister.. ancak bu uçlardan birine yaslandığında ki bu bazen onun elinde olmaz.. bu durumda ortaya yol kaybolmuştur.. dengeye bulamazsa sibernetik yasalar gereği dışarıdan bir müdahale gerekiyor.
Yirmi yıldan fazla yazarım.. hiç muhatabım bulunmadı.. kendi kendimle konuşarak belki sahte bir çözüm ürettim.. ancak işe yarıyor. Diğer taraftan TANRI inanç gibi güçlü bir desteğimde bulunuyor. Aksi halde çökerdim. Belki de yalnız olması TANRI'nın yansıması olmasından.. yalnız kalamaması TANRI olmamasındandır.
Bununla beraber bazılarının TANRI ile arası hoş değildir.. çünkü ona Tanrı'yı tanımak kendini bırakmaktır demişler ve o da ona kanmıştır.. belki özgürlüğün salt anlamına kapılmıştır.. çeşitli nedenlerle BEN'liğini yitirmemek için O'dan uzaklaşmayı tercih ediyor. Bu bir üsteleme ve yeğleme Tanrı dahil kimse.. bu geçici ömrü süresince.. karışamaz. Bununla beraber 25 yıldır kimseye Tanrı'ya çağırmadım.. oysa bundan önce kimi tanısam ilk işi onu O hazineyi anlatmaktı. Tanrı yüksek bir yarardır.. ahiret sonsuz bir çıkardır.. çoğu NESNE'si olan KİMSE olarak bu yararın çekimine ve bu çıkarın çelimine karşı koyamaz. Ancak özne haline geldiğinde ve bireyselliğini kazandığını kendi benini sahte de olsa tek başına götürmek isteyebilir. Bu da onu bildiği ve seçtiği bir iş olur ve bunu evrenselleştiremez. Herkesin kendisi gibi olmasını isteyemez.
Insan hep ve hiç arasinda var saydiklari ve yok sandiklari ile bir DUNYA kuruyor.. bunu doğumun anlami ve ölumun amacınin nedenini ve niçini bularak DININI oluşturuyor.. bu nereden geldigine dair başlangiçsiz ve başsız bir geçmiş.. nereye gittigine ilişkin sonsuz ve kalici bir geçmiş oluyor.. işte BU dunyayi belirleyen ve dini tanimlayan DİYALEKTIK.. kafamiza konulan dil sepeti ve başimiza orulen duş çorabidir.
Bunun için düşü dil ile sınirlayan göstergelerin ve dili düş ile kuşatan gorungulerin IKINCIL BILGILER oldugunun farkina varmak.. çok önemlidir. Işaretin altindaki BASAR.. delaletin altindaki NAZAR.. yani birincil bilgilerimiz.. insanin kendisini merak etmemesiyle gizli kaliyor. Bu konuya girenlere GDDY yetersiz oluyor. Tribunlere konusan hocalar ve yazarlar gunu kurtarma dışinda yapabilecekleri fazla bir işte olmuyor.
Neden YALNIZ kaliyoruz..
Niçin YANLIŞ yapiyoruz..
Belki sonra ögrenebiliriz.
Ancak ben bunun NASIL oldugunu ararsak bulabileceğimizi umuyorum. Saygılarımla..
Yanıtım biraz metafizik katarak genişlettim.. bağışlayın. 09.09.2024
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Eylül-2024 Saat 07:54
GOZ
GÖZ
GÜNEŞ
GEOMETRİ
GEN
Göz sözcüğü ile her şeyi gören göz olarak TANRI kast edilir.
Masonluğun simgesidir.
Siyon yıldızı nasıl Yahudiliğin ve İsrailin simgesi ise..
Haç nasıl Hristiyanların simgesi ise..
Hilal nasıl Müslümanların simgesi ise
Orak ve çekiç nasıl rusyanın ve sosyalizmin ve marksizmin simgesi ise.
BAYRAKLAR nasıl bir ulusun simgesi ise.
ÇİZGİ hepimizin simgesi olmaktan öte imgesidir.
Ben buradayım ve size oraya çağırıyorum.
İşaretlerin ötesindeki remizler KARANLIKTIR.
GÖSTERGELER’in derini olan SİMGE.. sırrı bilinmez bir imgedir.
Örneğin yazıyı başlatan GÖZ değişkenini verdiğimiz değerler
Güneş
Geometri
Gen
Bu paylaşımda şu GÖZ değişkenin.. BASAR teriminin.. NAZAR harfinin anlamını ortaya çıkarmak için YBA ile anlatımlar yaptım 33 tablo ile.
33 ncü tabloyu anlamak için birinci tablodan itibaren versiyon sırasıyla yalından karmaşığıa doğru ilerlemelisiniz.
Bu çalışmada insan YER KÜRESİ ile modelledim. Onun ince kabuk tabakasının tabanında bulunan demir çekirdiği arasında bulunan dış ve iç MANTO ile gösterdim.
Saygılarımla.
Osmanziya
14.09.2024 üçyol izmir 07:51
uploads/20240914_075401_GOZLER.zip - 20240914_075401_GOZLER.zip
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Eylül-2024 Saat 19:11
menfeat veren
vakit ve nakit kazandıran
can alıcı EHEMMİYET acil olan
çıkar veren
para ve zaman kazandıran
can alıcı
ÖNEMLİ
acil olan
İŞLER ve EYLEMLER..
NESNELER VE KİMSELER
çoğu zaman öyle olmayanları tercih edilir
ancak sonuçları GEÇİCİDİR.
Bunun tersine DEĞERLİ olan KALICIDIR.
FAİDE veren
vakit ve nakit TÜKETEN
olsa da olur olmasa da olan
KIYMETİ bulunan ve acil olmayan işler ve eylemler.. nesneler ve kimseler.. DEĞERİ olanlardır.
Önemli işler GÜNÜ KURTARAN işlerdir.. geçicidirler.
Değerli işler kalıcı olurlar ve insanın kendisini kurtarırlar.
Önemli ve değerli olan işlere ÇARPICI ÖRNEKLER vermeden önce.. önemli işleri kıdemi ve önceliği olan işler.. değerli olan işleri kıyamı bulunan ve dayanak olan işler.. olarak bir tanım daha ekleyelim.
Kendine para kazanarak geçimini sağlayan bir iş bulup çalışmak önemlidir. Bunun için ana baba çocuğunu okutup bir MESLEK sahibi yapmaya çalışır.
Bizim midemizi doldurmak.. hatta haram ile değil helal ile doldurmak ve emir ve nehye uyup istikametimizi korumak gibi iki temel görevimiz ve ödevimizi bulunur.
Bunları yaparken önemli ve değerli olan işleri seçmek gibi bir sorumluluğumuz da olur.
Örneğin çalışıp kazanarak yani emek harcayarak ekmekte yiyebiliriz.. bir yerden çalıp çırparak ta yemek yiyebiliriz. Ekmek yemeye emeğimiz yeterde yanında ayrıca mükellef bir katık istersek yetmez.. bunu elde etmek için çalıp çırpma yoluna gittiğimizde bir süre sonra değerli işler yapmayı bırakır önemli işler yapmaya başlar ve ona alışırız.
işte işlerimizi ÖNCELİK sırasına yerleştirerek yapmaya çalıştığımız programımızın başına önemli işleri koyarız.. sonra günlük işlerimizi koyarız.. sonra gerekli işleri koyarız.. en sonuna HOŞUNA giden keyf ve zevk verecek ya da ALIŞTIĞI kolay ve rahat işleri yerleştiririz.
Fakat bu bir TERCİH ve SEÇİM sorunudur. Bazıları hatta çoğumuz bu sırayı tersine çevirir. Önce hoşuna giden alıştığı işleri yapar. sonra önemli işleri.. günlük işleri.. sonra gerekli işleri yapar. Bu da bir TERBİYE ve İDARE konusudur.
Eğitim ve Yönetim işlerini gelince.. kendimizi eğitimi başkasının yönetimi.. başkasının yönetimi de kendimizin eğitimidir.. bilinciyle hareket edersek bize terbiye ve eğitim ile yönetim ve idarenin mahiyetini anlamak düşmektedir.
Genellikle insanın başkasını eğitmesi kolaydır da kendini eğitmesi zordur.. kendini terbiye ve idare etmesi.. iş ve eş edinilip otuzun geçip, kendi üzerine bırakıldığında bu konuda TEMEL dersleri almamışsa işi zordur.
Bir kısmımız bu işlerin lafını yapar ÖGÜT VERİR kendini yapmaz.. bir kısmımız işin kendisin yapar ÖRNEK olur lafızı etmez.. aslında ikisi de lazım.. uyulacak değerler ve uygulanacak bilgiler.. öylesine karmaşık ki bu güne kadar çoğu kimse..
kadın ve erkek uyumu..
toplum ve birey dengesi..
akıl ve kalb uyumu..
dünya ve ahiret dengesi..
konusunda ORTA YOLU tuttuğunu söylese de bu onun kendi zannıdır.. bunu nereden anlarız.. işin ortaya koyduğu performanstan..
Fakat çoğumuz
Ya feminist ya da maskulenist
Ya sosyalist ya da kapitalist
Ya bilimcidir ya dincidir
Ya Tanı tanımaz takılırız.. ya da Tanrı tanır oluruz.
Özetle orta yol.. doğru yol.. kısa yol
başarıldır.. kolaydır.. hızlıdır
Çünkü ileri gider diğerleri
soldan ya da sağdan SAPARAK geriye gider.
İLERİYE gitmez.
Bu yüzden akıllı insan ve gerçekçi müslüman İLERİCİDİR.
Saygılarımla
osmanziya
Bu bir yazarlık denemesi oldu..
14.09.20224 19:11
|
|