Geniş fıkhı daralttılar.. derin fıkhı yuzeysellestirdiler.. adina hukuk dediler. İnşalllah bunlar hikmet ve ahlak dirilirler. DİL bilim ve HUKUK hukuk olarak yeniden canlanirlar.
İbadet’e gelince Said Nursî nasıl inanacağımın fetvasını, Hüseyin Hilmi Işık nasıl ibadet yapacağımın takvasını belirleyemez. Diyanetin ve İlahiyatın papazları ve hahamları da karışamaz.
İbadet toplumsal olarak iktisad ve adalet bireysel olarakta namaz ve oruç şeklinde görülür, haram yememek ve zinadan kaçmak bu dördünden zor takvadır.
Ne mutlu bu dört koşulu uygulayan ve iki kurala uyanlara.
İmamı Nursî "İbadetin sebebi emr-i İlahi neticesi rıza-yı İlahîdir. Dünyevi ve uhrevi semerat ve fevadi zayıfları müşevvik hükmünü geçer." diyor. Buradaki kavramlar aşağıda tabloda gösterilmiştir. İtikad ve ibadet ile ahlak ve ahlaktan müteşekkil din dahi YBA ile tablodaki gibi resmedilmiştir.
İSLAMİYET adı da verilen İtikad ve ibadet ile ahkam ve ahlaktan ibaret olan dinin şu ve ya bu şekilde olmasından ziyade tapınılan yâr olmanın ve yaranılan kulluğun Allah azze ve celle indinde MAKBUL olması önemlidir ki bu gaybi durumu da yarın MAHŞERDE ve MAHKEME-İ KÜBRADA defterler ve hesapler açılmayınca kimse bilemez.
Bize düşen gaybi olan Tanrı Tanırlığımızı şuhudî bulunulan Tanrı Tanıklığına dönüştürebilmektir. Bu ise İMAN kapısıyla açılan emel, ilim, amel ve ihlas gibi geniş ve derin süreci gerektirirler. Bu yolculukta Allah azze ve celle hepimizin yâr ve yardımcısı olsun. Amin.
Dil hem dunyayi belirler.. hem dini tanimlar.. ancak DİL kotu ve kotuye kullanilirsa.. başta kullanan INSAN olmak üzere dunyayi ve dini bozar ki hepimiz bunun yakın tanıği degilmiyiz.
Bize duşen haml ve hukumlerimizi SAMIMI.. arzu ve taleblerimizi CIDDI kilmak.. bu çalişma ve uretme ve başarma dininde samimiyetimizi sâfi.. ciddiyetimizi halis kilmaktir.
İşte dili iyi ve iyiye kullanmak budur.
Dinnur YAŞAR
|