Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

fuana ve flora BıTKI ve HAYVAN topluluğu

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: İnsan Bilim
Forum Adı: İnsan Bilim
Forum Tanımlaması: İnsan Bilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2403
Tarih: 10-Kasım-2024 Saat 21:54
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: fuana ve flora BıTKI ve HAYVAN topluluğu
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: fuana ve flora BıTKI ve HAYVAN topluluğu
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 15:52

Aristotales'ten Nikolai HARTMAN'a kadar varlık katmanları denilen bir sıralama var.. Bunun en yetkin olanı Max Sheler'in İNSANIN KAİNATTAKİ YERİ kitabında anlatılmıştır.

Bu anlayışa göre ( eski basım bir kitabın kapağında) insan varlıklar katmanın (dağının) en tepesinde en ZAYIF varlık turü olarak gösterilir.

Çünkü insan varlık katmanlarının altındaki toprak ve hava ve suya muhtaç olduğu gibi bunlarda kendi arasında yer alan bitkilere ve hayvanlara ihtiyacı bulunur.

Keza çağdaş olmayan BİOLOJİ de insanı BESLENME ZİNCİRİNİN tepesine yerleştirir. Çağdaş İLMİ HAYAT ise insana özel bir yer vermez.. onu diğer hayvanlardan bir hayvan olarak görür ve sadece evrimsel olarak onlardan ayrı bir UYGARLIK geliştirmiş olup diğer türlere ZARAR VERİN bir tür olarak görür.


Şimdi varlık katmanları şöyle bir sıralayalım:


İMAN

ŞUUR

HAYAT

CEMAD


Şimdi bu sıralamada insanın "yer"ini şöyle gösterelim:




İMAN

kimse........... (subje)

ŞUUR

ÖZNE (insan) ............. NEO

HAYAT

nesne............ (obje)

CEMAD


Ben sıkı bir THE MATRIX hayranıyım.. bu web sayfamda The Matrix hakkında 70 sayfalık bir yorumum bulunuyor.

Filim NESNE tarafına ağırlık vermiş.. NEO demiş.. başka birisi ile KİMSE tarafına ağırlık vererek.. KİMO da diyebilirdi..

Fakat bu güne kadar ne ise ne'nin nesnenin.. kim ise kim'in kimsenin.. ne ve kim olduğuna dair sorular hiç yanıtlanamadı.. hatta burada yaptığım bölümlemeler bile DİL ile ilgi bir örme ve gerçekliğe dair bir görme..

Biz bu soruları yanıtlayamadığımız gibi bu bölümlediğimiz varlık katmanlarının nereden gelip nereye gittiğini bilmiyoruz..













"Bu sebepler doğrultusunda flora-fauna ve endemik türler, ekoturizm açısından önemli ürünler olarak görülebilir. Flora, bitki; fauna ise hayvan toplulukları anlamına gelmektedir. Endemik türler ise belirli bir alanda yaşayan ve sadece o yöreye has olan türlerdir."


https://tr.wikipedia.org/wiki/Fauna

Fauna, (aynı zamanda hayvanlar alemi), bir bölgede doğal olarak oluşan tüm hayvanların toplamını ya da daha dar anlamda, bu bölgedeki tüm hayvan türlerini ifade eden bir terimdir.[1] Faunanın incelenmesi, müstakil bir bilim dalı olan faunistiğin görevidir, ilişkili bilim ise biyocoğrafyadır. Tüm Dünya gezegeni göz önünde bulundurulursa, fauna tüm hayvan türlerini içerir, örneğin paleontolojide "Kretase dönemi faunası "ndan bahsedilir.

Bu terim, Roma doğa tanrıçası Fauna'nın adından türetilmiştir. Faunanın bitkiler alemindeki karşılığı flora'dır.

BİYOCOĞRAFYA

EKOSİSTEM

FLORA

FUANA

POPÜLASYON..



Tüm bu çeşitlilik ve benzemezlik
Bu eşitlikten ve benzerlikten   kaynaklanıyor deyip işin NASIL başladığını da araştırıp kökenini bulmaya çalışırız.. fakat asla bulamayız.. ister RÖLATİVİTİLİ (Determine) düzenli-sıralı ay üstü UZAYDA ister KUANTUMLU (istatistikli) düzensiz-sırasız   atom altı UZAYDA.. bu gün geldiğimiz sınır.. gravitosyon gücünün parçasını bulmak uğruna inşa ettiğimiz.. 11 boyutlu SİCİM kuramı olup dört boyutlu uzay zaman süreklisinin üzerinde bir ZAR olarak yerleştirildiğidir.


Fakat bizim kültürümüzda daha ZARİF bir çözüm bulunuyor. ..

Kalb ve Arşı ZARF ve MAZRUF olarak görmek..




Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 17:33
İnsan nerede ?

Yerin ve Göğün arasında..
BİTKİNİN ve HAYVANIN arasında..
Anne ve babasının arasında..
Kızının ve oğlunun arasında..
Ezel ve ebedin arasında..
Geçmiş ve geleceğin arasında..
Dünün ve yarının arasında..
PAZAR ve SALI'nın arasında
PAZERTESİ'dex


Daha bu ARASINDA'lar çok uzatılabilir..


Doğru ve Yanlışın arasında
Gerçek ve Yalanın arasında
Güzelin ve Çirkinin arasında
İyinin ve Kötünün arasında..

Daha böyle çok şey.. bizim ANTROPOSENTİK ya da ANTROPOMORFİK diye suçlanan insanmerkezlik ve insanbiçimcilik gibi kendi kendimizde kilitlendiğimiz bir benliğimizin ve bencilliğimizin GEREKÇELERİ olan durum ve konumlar söz konusu..

Bu gün konumuz hayvan FUANA'sı ve bitki FLORA'sı..


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 17:56
insan varlık ve yokluk arasındaki imkanda.. insan sünnet ve farz arasındaki namazda.. insan mazi ve ati arasındaki hali hazırda.. insan okuduğu yazarlar ve yazdığı okurlar arasındaki defteri amelinde.. insan doğum ve ölümü arasındaki emelinde.. ameli ve emeli arasındaki eleminde.. illeti ve akibeti arasınaki dikeyde.. yararlana ve yetkinleşme çizgisindeki yatayda.. imkan ve vucub arasındaki cihette.. esbab ve itikad arasındaki dairede.. risalet ve velayet arasındmaki münasebette.. şimdi bunlara ne diyorlar biliyor musunuz.. EVRİM ya da BAĞLAM.. ne kadar karmaşık.. sadece adını biliyorsunuz anlamını bilmiyorsunuz.. oysa ben on orada.. on burada ve on tane şimdi olmak üzere 30 tane çizgi çektim..


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Temmuz-2024 Saat 01:26


Yaşamı hücreye.. hücreyi de DNA daki genetik kodlara bağlıyoruz.. Zerrelerin (atomların) nükleus denilen MATEMATİKSEL NİCELİK olan çekirdekleri olduğu gibi atomlardan yapılan hücreleri de MATEMATİK PROGRAMLARI olan DNA çekirdeklerine bağlıyoruz. Bağlantıdan bağlantıya da fark bulunuyor elbette. Bu FİZİK bağlantılardan bazıları RELASYON (determine) bazı bağlantılar ise KUANTSAL (istatistik).. fakat her ikisi de KESİN kozalite (nedensellik.. illet) bağlantısı değildir. Bilimde ve hukukta asıl olan nedensellik bağlantısıdır. Böyle olmasa iş bilim değil KURAM olur. Bu yüzden izafiyet ve kuantum bir varsayımlar kümesi kuramdır. Bu kuramın varsayımlar topluluğu bir öngörü de bulunur.. bunlar deneylerle doğrulanıyorsa ve yasalara bağlanabiliyorsa güçlü kuramlar olurlar. Zamanla yerleşik hale gelirler. EVRİM ve YARATILIŞ da bir KURAM.. bazı bağlantılar.. benzetmeler.. varsayımlar.. öngörüler.. öndemeler kurulabilir.. ancak bilim olarak KESİN bir şekilde KANITLANAMAZLAR. Kanıtlamak için şu nesneyi şu zaman ve şu mekanda EVRİM şu hale getirsin.. YARATILIŞ şu hale getirsin.. diye bir öngörü ortaya atılamaz. Tanrı'nın ve Evrim'in nesnelerin kuruluş ve var oluşunda kesin NEDENSELLİĞİ ortaya konulamaz. Ancak dinde mu'cizeler vardır.. Yaratan nebiler ve velileri eliyle.. olaganüstü ESERLER ortaya koyabiliriz. Bilim adamları da teknik birikim ve kazanım ve eklenlenme ile olağan üstü araç ve gereçler ortaya çıkarır. Ancak sonuçta BİLİM ve DİNE olan güven.. bağlılık ve inanç söz konusudur. Kesin bir nedensellikle hiç kimse bir savı kanıtlayamaz. Çoğu zamanda bilim ve din adamları savı kanıtsama denilen döngü, bağlantı ve benzetme ile inananlarını ve güvenenlerini destekler. Bunlar da bizim var sayma ve yok sanma yetimizi olan DÜŞÜNMEMİZDEN daha derinde bulunan hep var (HEPLEME) veya hiç yok (HİÇLEME) yetkimizden kaynaklanır. Hiç kimseye bir şeyi kesin kes kanıtlayamayız ve kesin olan bilgi ve inançlarımızda hiç bir zaman kuşkusuz hale gelemezler. İnsanlar taklidi inançlarından kurtulup tahkiki imana geçtiklerinde bunu görebilirler. İnanç ve din, karşı tarafa kanıtlanacak bir kurum değil yaşanarak başkalarınca ikna edilecek bir durumdur. Sayılarımla. Osmanziya 23.07.2023

not:

Örneğin insan 23 çift KROMOZOM'u olan bir canlı.. Bu matematik programın nasıl İNSAN olduğunu açıklayabilir.. beyni şu kromozamlara.. ciğeri şu kromozomlara.. yüreği şu kromozamlara.. bağlı diye açıklamalar yapabiliriz.. ancak bu NASILLARI bilme onun NEREDEN geldiğini ve NEREYE gittiğini.. neden geldiğini ve niçin gittiğini.. gelmesinin anlamının ne olduğunu ve gittiğinin amacının ne olduğunu kesinlikle göstermez. Bu neden MANTIKI EMPRİZM adı verilen BİLİM FELSEFESİNDE.. bu sebeb.. neden.. anlam.. niçin.. amaç.. gibi kavramlar ve sorular bilim ve felsefe dışı.. METAFİZİK olarak kabul edilir ve bilime sokulmaz. Ancak bu demek değildir ki bu soruların hiç bir önemi ve değeri bulunmaz. Elbette ciddi bilim adamları bunun farkındadırlar ancak bu metafizik konuları ve sorunları çalışma alanlarına sokmazlar. Tabiri caizse LABARATUVARA girdiklerinde camideki ya da klisedeki ya da havradaki CÜBBELERİNİ çıkarır.. Bu konuyu İmamı Nursi RNK mana-yı harfi ve mana-yı ismi olarak ayırmış.. sebebler dairesi ve itikad dairesi diye ayırmış.. daire-i imkan ve daire-i vucub diye ayırmış.. velayet vechesi ve risalet vechesi diye ayırmış.. rububiyet ve ubudiyet cihetleri diye ayırmış.. sonuçta nebiler ve veliler dairesi ile dahiler ve deliler dairesi diye ayırmış.. bizim gibi deliler bu nebiler ve dahileri BİRLEŞTİRMEK emelindmeyiz.. İnşaallah.


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Temmuz-2024 Saat 12:04
[09:49, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Teşekkur ederim.. kural kaliteli mal ve hizmet sununmu.. demesi kolay yapmasi olay bir iş.. kalitenin ortaya çikmasi için.. mal ve hizmeti çapına göre.. pek çok faktörel ve aktörel DOLAY gerekiyor.


[10:01, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Bu.. sorunlulugu gideren GEÇIM işinin gorüneni.. bir de gorunmeyeni söz konusu.. sorumlulugu gerektiren SEÇİM kısimi var; karakterli fazilet ve kemalat serimi.. kaliteli sunuma geçim.. karakterli serime seçim.. dedik.. bu MAIŞET ve MEŞİET beraberliği öylesine ince ve spesifik bir iş ve işletim.. bu MESAÎ ve MEŞAİ birlikteligi öylesine duyarli ve sofistike eylem ve etkinlik.. benim sözcukleri şöyle dizmeme benzemez. Pratik teoriye uymaz.
[10:06, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Bir suru deneme ve yanilmadan pek çok degiştirme ve duzeltme çıkarmak gerekiyor.. ustelik çözdugun sorunlar.. ulaştigin hedefler.. yeni problemler çikariyor ve yeni hedefler gerektiriyor.. çözemedigin diger sorun ve ulaşamadiğin hedeflerle birlikte..


[10:18, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Örnegin.. iyi laf söylerim amma iş yapamam.. siz guzel iş yaparsiniz amma oturup degerlendirmezsiniz.. üçuncusu guzel laf söyler ve   iyi iş yapar fakat kazik atacağı zamani bekler.. dördüncusu sözu ve işi ve niyetinde bir BOZUKLUK olmaz lakin sabri yoktur.. ekibi yari yolda bırakıverir.. hasili nefis kafir.. ruh münkir.. akil muşrik.. kalb münafik bir TANRI.. bunlarin urettigi ve tukettigi ülkeden ve toplumdan ne IYILIK gelir.. bunlar egittigi ve yonettigi beyin ve beden nasil DOGRU yurusun..


[10:22, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Önce bu tanrılara sanrı bulunduklarini..sonra insan olduklarini anlatmak gerekiyor.. fakat bu başkalarina oldurmak ve buldurmaktan önce kendimin aramasi istenmez mi ?


[10:35, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Amellerim ve emellerim arasına sıkışmıs ELEMLERIM.. 72 yaşina ulaştı.. bir ömur bir karıya talim etmiş sümsuk ve sünepe müslüman olarak ne yapabilirim ki ? Iki üç kariyi bir araya getirip çoluk çocugu ile on kışilik bir aileye kaliteli LAIKLIGI ve karakterli DEMOKRASIYI ögretip özümleyemeyen bir koca ve baba partiye şerefli ve fereşli bir ONUR ve şirkete yararli ve verimli bir URUN verebilir mi ? Bu şirket ve partinin suyu.. hangi toplumdan.. hangi ulustan akacak ? Aileleri bozuk bir milletin devleti duzgun olabilir mi ?


[10:38, 23.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Çetin Altan'ın dedigi gibi enseyi karartmayacağız.. ancak neyin aranmasi ve bulunmasi ve olunmasi gerektigini de iyi bilecez..


saygilarimla. Osmanziya 23.07.2023 uçyol izmir 10:38


İnsan neyin arasında daha doğru nelerin ve kimlerin ARASINDA bulunduğunu bilecek..

Örneğin vaki ve kesin bir GEÇMİŞ ile belirsiz ve mümkün bir GELECEK arasında olan BU GÜN'nün ne kadar şaşırtıcı olduğunu..

Yeniye aşık bir nefis ise eskiye meftun bir ruh taşıdığını ve bu ikisi arasında yer aldığını..


Şimdi bir sayı verelim.. 40 yaş..
kırk yıl öncesi ile kırk yıl sonrası..
yani bir den otuz dokuz ile kırk birden seksene kadar bir ÖMÜR de.. geçmiş eğitim dönemi ile gelecek yönetim dönemi arasında nasıl bir yol izlemiş.. ona bakalım..

Ben 72 de buna bakıyorum.. sekiz yılda ne yapabilirim ?
Bunu geçirilmiş 72 sene söyleyebilir mi ?

Bunu çeşitli açılardan konuşabiliriz.. SEKS açısından bakalım.. insanın yarısı YAŞAM ise yaşamın yarısı sekstir ve bu yüzden en azından hayatımızda dörtte birlik yer tutmasına rağmen işin ASLI hiç konuşulmaz.

SAĞLIĞIN KAPISI kaliteli uyku temeli üstünde yükselen alkali beslenme ve fiziksez egzersiz sütunları kapatan YASAL (meşru) SEKS (cima)   başlığı taşır.

Şimdi gençlere bakıyorum.. sokakları yatak odasından daha seksi hale getirdiler... neden ?

Bunun çeşitli nedenleri olabilir.. kendini daha özgür hissetmek.. kendini daha cesur göstermek.. genç ve güzel bedenini görmek ve göstermekte karşı konulmaz coşku.. gençler ve özellikle kızlar arasında kızışan rekabet.. modaya uymanın kaçınılmaz çekimi.. çeşitli bilmediğim başka nedenler olabilir ancak 60 sonra gelen.. kaçınılmaz ÇİRKİNLEŞME 80 den sonra gelen.. kurtulunmaz.. YAŞLANMA.. çirkinleşme ve yaşlanmanın sonuçları olan geleceğe ve öbür dünyaya ilişkin YALNIZLIK ve UMUTSUZLUK..   Çünkü BENCİLLİK her geçen gün Yalnızlığı artırır..   UTANMNAZLI her geçen gün UMUDU azaltır. Bunu birileri söylememiş ya da söylese de önem vermemiş olabilir.. lakin yaşlandıkça geçmişin etkisi daha da artar. Bu bakımdan birilerinin yanlış ve yalanlarından.. kendine ve başkalarına verdiği zarardan dolayı tükenmeye başlayan UMUDUNDAN başka bir şeyi kalmamışsa.. onu da elinden almamak lazım. Kendimize bakmak en iyisi.. belki biz de öyle olabiliriz.

Saygılarımla osmanziya 23.07.2024 12:04 üçyol izmir



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info