Serefli Fatiha Anahtari
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2401
Tarih: 01-Kasım-2024 Saat 10:21 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: Serefli Fatiha Anahtari
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: Serefli Fatiha Anahtari
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 12:11
Epey zamandan beri Tanrı Tanırlık ve Tanrı Tanımazlık mücadelelerini.. dincilik ve bilimcilik mücahedelerini bırakarak TANRI TANIKLIK düzeyine yükselmiştik.. fakat dincilik ve Tanrı Tanırlık yapanların çoğu bu kendi görüşlerini uymadığı için yükselme olarak değil de düşün olarak görürler ki bu normaldır.. çünkü Yahudiler hristinanları.. Hristiyanlar Müslümanları.. Müslümanlarda kendi mezheblerinde olmayan mezhebleri DÜŞÜK görürler ki bu gayet normaldir.. çünkü eğer yüksek görseydi ve haklı ve hakikatlı olsaydı o mezhebi veyolu ve izmi seçerlerdi.
Şurası açık ki: Tanrı tanırlığı.. TANIKLIĞA çıkarmadıkca dinden uzaklaşabiliriz.. Tanrı tanımazlıĞI KUŞKUYA düşürmedikce bilimden uzaklaşabiliriz. Bu durumda sağcılık adına Tanrı tanırlık, solculuk adına Tanrı tanımazlık yaparak dincilik ve bilimcilikte ısrar etmek yanlıştır.. diye düşünüyorum.
Bununla beraber ben yeni bir din kurmuyorum ve hatta yeni bir mezhebte getirmiyorum. Sadece bilinen klasik anlayışlara uymuyorum ve geleneksel görüşleri yetersiz buluyorum o kadar. Bu da benim fikrimdir ve bu güne kadar da yani 24 yıldır görüşüme uyan çıkmadı.. Bu nedenle kendisinden başka uyanı olmayan yola da mezheb denilmez.
HUT ve NASR ile FİTN ve FETH sözcuklerinin ANALITIK DUZLEMDE resimleri
HUT.. Hutame kelimesi Hümeze suresinde tanimlaniyor; Fî amedin mumeddede tamlamasi ile biten surede dikey ve yatay eksenlerle yer yuzune enlem ve boylamla belirlenmis bir KAFES gecirilmesi gibi aklimiz.. şuurumuz ve zihnimizde de böyle bir HAPISHANE söz konusu.. buna dil sepeti ve düş çorabi adi veririm.
NASR.. Hut resminde kurtuluş bulunmuyor. Karenin kenar ortaylarinin olusturdugu ortagonal eksenlerin belirledigi alanda.. sağ ustte mumin ruh ve sol ustte kafir nefis ile sag altta müşrik akil ile sol altta munafik kalb.. yani kendim de dahil CAĞDAŞ butun yahudiler.. tum hristiyanlar.. topluca muslumanlar.. hepimiz ve her birimiz Aliimran suresinin 4.ayette belirttigi Aziz olan Allahin AZABI ŞEDID intikamina muhatab ve maruz kaliyoruz. TEK BIR
KITABDA
BIRLEŞMEDIGIMIZ
için. Bu durum HUT resminde simgeleniyor. Ancak NUSRET yetişirse bu kelimenin resminde Rabbanî.. Rahmanî ve Rahîmî R sol SLAŞ ne yapiyor.. nefsin ve aklin alanini daraltiyor ruhun ve kalbin alanini genişletiyor. Daha çok ruhun zikiri işletiliyor ve kalbin ma'nasi çaliştiriliyor.
FTN.. FİTNE.. Enbiya 35 de uç tümce: Kulli nefsin zaikatulmevt. Ve neblikum bişşerri velhayri FİTNE. Ve ileyna türceun. Burada FTN harflerinim analitik düzlemdeki resmi.. sol alt kösedeki KALBIN kafesini açıyor. Resimde gordunuz mü ?
FTH.. FETIH.. resmi.. sag ve sol altta akil ve kalbi birlikte açıyor. Bu FATIHA'YI ŞERIFE ANAHTARI ile yaprığım T.T. Tanrı Taniklik.. tarih ve saatini yazdim tabloda.. dun Zammi sure olarak namazda okudugum HUMEZE suresindeki ve NASR suresinde açılimlarla yapilan bir anektod..
Tablonun tumundeki harfler.. ve harflerle meyda gelen isimler.. . isimlerdeki çizgiler.. çizgilerdeki anlatimlar sadece bir işaret.. bir remz.. bir simge.. bir sembol.. yani aparan.. açık ve seçik.. bedihi ve aşikar.. degil.
Remz ve imâ ile.. yapilan bu ANLATIMI.. İnşaallah anlarsiniz.
Açik ve seçik olan AR ve NESNE ve KAINAT tarafidir.. AD ve KIMSE ve INSAN kapali ve belirsiz tarafina geçtiginizde.. insan ESMA kainat HUSNA diyeceksiniz.. sonra imami ve kitabi mübininizi görup ismi a'zaminiza yuruyeceksiniz.. ancak biz bundan kaçiniyor ve kaçıyoruz. Dilimizi kötu ve kötüye kullanarak.. Hafazanallah.
Bu güne kadar hep Fatiha-i Şerife Anahtarı diyorduk.. fakat bu eskdi dile ait terkibler eskidiği için yeni güncel dile uygun olarak
Şerefli Fatihanın Anahtari
ŞEREFLİ FATİHANIN ANAHTARI
terimini kullanacağız
Geçen hafta bu tablo ile başlamıştık.. Şerefli Fatihanın Anahtarı konusu için tabloyu böyle genişlettik:
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 14:20
İnsanları YBA (Yöntem Bilimsel Analiz) ile dillerini öğrenmeye çağırdığım gibi islamları da ŞFA (Şerefli Fatiha Anahtarı) ile dinlerini öğrenmeye çağırıyorum.
Benim dünyamda tüm insanlar HALİFE-İ ARZ olarak içten ve etkin ve özgür ve dürüst olarak DÜNYA'da eşittirler. Birbirlerinden üstünlükleri bulunmaz. İnsan olmadan islam olmaz ve fakat insan da islam olmadan AHİRETTE kurtulmaz.
Benim dünyada ilk kitap bende siz kafirsiniz.. son kitap bende siz kafirsiniz gibi SAÇMA iddialar olmaz. Bu saçmalıklar olmayacağı için yahudi ve hristiyon ve müslüman bir arada.. bir şehirde.. bir ülkede beraber İNSANCA yaşayabilirler.
Akıllı ve zengin müslümanlara 3000 yıllık Tevratı, 2000 yıllık İncili ve 1400 yıllık Kur'anı tek bir kitapda toplayarak ve bir kütüphane kurarak hahamların, papazların ve hocaların saltanatlarına son vermeye çağırıyorum.
Dünya falan ya da falan (uluslar arası) şirket ya da devlet (ulusal partiler) ya da zenginler (22'ler) idare ediyor görünebilirler aslında nebiler ve veliler ile dahiler ve delilerin yönettiği bir dünyanın üzerine tahtlarını kuruyorlar. Benim çağrımın olması.. nebi ya da veli ya da dahi olduğumdan değil DELİ olduğumdandır. Çünkü kırk sene çağırıpta bir kişi bile peşinden kimsenin gelmediği ADAM, hala çağrısını sürdürmez. Sürdürürse adama DELİ derler.
Bu yüzden ben de akıllıları bıraktım.. benim gibi deli insanları ve islamları YBA ve ŞFA çağırıyorum.
Saygılarımla
osmanziya 22.07.2024 üçyol izmir 14:19
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 14:40
YENİ ÇAĞRI
İNSANLARI YBA (Yöntem Bilimsel Analiz) ile dillerini öğrenmeye çağırdığım gibi İSLAMLARI da ŞFA (Şerefli Fatiha Anahtarı) ile dinlerini öğrenmeye çağırıyorum.
Benim dünyamda tüm insanlar HALİFE-İ ARZ olarak içten ve etkin ve özgür ve dürüst olarak DÜNYA'da eşittirler. Birbirlerinden üstünlükleri bulunmaz. İnsan olmadan islam olmaz ve fakat insan da islam olmadan AHİRETTE kurtulmaz.
DÜNYA
DİL
DİN
Düşünüyorum ki DİL dünyayı belirliyor ve dini tanımlıyor. Bu yüzden öncelikli yere yetişiyor önemli ve değerli bir nesne haline geliyor.
Benim dünyam' da; ilk kitap bizde.. siz kafirsiniz.. ya da son kitap bizde, siz kafirsiniz gibi SAÇMA iddialar olmaz.. aradan 3000.. 2000.. 1400.. yıl geçtikten sonra.. u saçmalıklar olmayacağı için yahudi ve hristiyon ve müslüman bir arada.. bir şehirde.. bir ülkede beraber İNSANCA yaşayabilirler.
Akıllı ve zengin müslümanlar.. 3000 yıllık Tevratı, 2000 yıllık İncili ve 1400 yıllık Kur'anı tek bir kitapda toplayarak ve KUTSAL KİTAPLAR adıyla bir kütüphane kurarak hahamların, papazların ve hocaların saltanatlarına son vermeye çağırıyorum. Bunu yahudiler ve hristiyanlar yapmaz.. yapsa yapsa müslümanlar yapar. Diğer taraftan üç ilahi kitabı bir arada okuyabilirse okuyabilirse FURKAN önceki ilahi kitaplarla ilgili farkları.. kainatın güzelliklerini.. insanın iyiliklerini.. dillerin gerçekliklerini.. dinlerin doğruluklarını.. gösterecektir.
Dünya falan ya da filan (uluslar arası) şirket ya da devlet (ulusal partiler) ya da zenginler (22'ler) idare ediyor görünebilirler aslında nebiler ve veliler ile dahiler ve delilerin yönettiği bir dünyanın üzerine tahtlarını kuruyorlar. Benim çağrımın olması.. nebi ya da veli ya da dahi olduğumdan değil DELİ olduğumdandır. Çünkü kırk sene çağırıpta bir kişi bile peşinden kimsenin gelmediği ADAM, hala çağrısını sürdürmez. Sürdürürse adama DELİ derler. Kendimin de DELİ olduğunu biliyorum çünkü artık nebiler ve veliler ile dahiler ve delileri birbirinden ayırmıyorum. Sadece fark şu: Nebiler ve veliler AR anlamında.. dahiler ve deliler AD anlamında varlıklara ve olaylara bakarlar. İlki önce Allah der ikincisi sonra Allah der. Ya da TANRI da diyebilir fark etmez.
Bunları en ince ayrıntısına kadar anlata anlata durdum.. yirmi yıldır.. hiç bir akıllı anlamadı.. bu yüzden ben de akıllıları bıraktım.. benim gibi deli insanları ve islamları YBA ve ŞFA çağırıyorum.
Saygılarımla
osmanziya 22.07.2024 üçyol izmir 14:40
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2024 Saat 15:01
YBA (YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ) diri öğrenme ve canlı düşünme işinde insanların anlamalarına ve inanmalarına yardım eden bir ENSTRUMAN.. İnsanların bir işe başarmaları.. mal ve hizmet sunmaları.. fazilet ve kemalat sermeleri💛🌹💛 için anlamaları ve inanmaları gerekir mi ? sanırım gerekmez.. fakat kaliteli ürünleri ve karakterli onurları için bu ANLAMA ve İNANMA çok önemli hale geliyor.
Burada Dini bir GEREKSİNİM olan NAMAZ'ın söyleme ve dinlemesi olan Fatiha Girişi ve Zammı Sure için icad ettiğim ŞEREFLİ FATİHA ANAHTARI (ŞFA) için Dinnur Yaşar sayfamda bir çağrıda bulundum.. fakat bu işin ve içerinin esası YBA biçimi olduğundan dolayı konuyu burada da paylaştım. Ta ki YBA kullanılmasına bir örnek olsun.
Saygılarımla
Osmanziya üçyol izmir 14:56
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 26-Temmuz-2024 Saat 21:30
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2405&PN=1
Yazılarımı burada ŞFA başlığı ile devam ettiriyoruz..
Tabloda bulunan SORU ve KUŞKU'ya ilişkin bölümü buraya aldım.. bütün yazılarımda olduğu gibi bu tablodan da anladıklarınızı eleştirmenizi ve anlamadıklarını sormanızı beklerim.. bunu yıllardır söylüyorum ve bekliyorum.. olmayacağını da ismim gibi biliyorum.. belki bunun halka açık yerlerde yapılması kolay değildir.. ancak web sayfamın forum kısmında https://www.yontembilim.com/forum/Forum.asp sayfama girip üye olarak bu işi girişen bir arkadaşıma rastlamadım.. böylece YBA öğrenilmesi ve kullanılması ve yararlanılması yolunda bir MUHATABA da rastlamadım.. yirmi senedir webde.. İNSANLAR 15 senedir de face de YBA talib çıkana rastlamayınca biz biraz daha yararlı ve kolay olan ŞEREFLİ FATİHA ANAHTARI projesine giriştik.. bakalım namazlarında ŞEREFLİ FATİHA ile meşgul olan İSLAMLAR arasında bir tâlib çıkar mı ? Sonuçta dünya garib yer ve insanda içinde acib bir yolcu.. bu tuhaf durumu açıklama hatta açıklanma bile yapılan anlatımı anlama kolay olmayacak.. zora talib olanlar için bir umut.. belki kurtuluşumuz.. ömür boyu yapıp biriktirdiğimiz güzel ameller değil de SADECE ve SADECE biricik bir tek amel.. BELKİ de SAMİMİ tek bir emel.. sadece CİDDİ bir eylem.. sadece CÜR'ETLİ bir girişim.. yalnızca CESUR bir başlama.. ile mümkün.. Kim bilir YARATAN.. benim 24 yıllık beklentimi böyle bir ENERJİ ile kıvılcım haline getirecek ve bu ateş.. orta doğu da yakılan ateşi.. söndürecek.. halife-i arzı.. ortaya çıkaracak. İnşaallah. osmanziya 29.07.2024 01:29
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Temmuz-2024 Saat 00:12
ŞEREFLİ FATİHA ANAHTARI..
Fethin ve açılışın ana hatlarını taşıyor.
Hamd davası
Hüda duası
Hakkın rızası
Halkın ilası
Bunu İKİ SAHİFE formatı ile göstermeye çalışacağım
formatı ile göstermeye çalışacağım.
İşte namazda okuduğumuz Fatiha-i Şerife KIRMIZI kapıdır.. Ona eklediğimiz Zammı Sure ise YEŞİL kapıdır.
Kırmızı DUR
Sarı BEKLE
Yeşil GEÇ
Fatihai Şerife’nin neden Kırmızı Kapı olarak tanımlandığını gördünüz mü ?
Sağ taraftaki “kırmızı” LEVHA:
Karanlık Sorunlar ile şifa bekleyen insan..
Kapalı Sorular işe dai sahibi insan..
Fatiha-yı Şerife bunu ifade ediyor ve bunun için levha kırmızı göstergelenmiştir. .
Kur’an-ı A’zimüşşan’dan ezberimdeki sure ve ayetlerden oluşan bir HİZB-I MAHSUS’um bulunuyor.
Bu özel derlememde Mabud’umdan suallerime cevab.. dualarıma icab buluyorum. Burada mütekellim AKLIM ve muhatabım da KALBİM’dir.
YEŞİL levhada ise bunu gösterdim.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Temmuz-2024 Saat 02:10
Katkınız için teşekkür ederim Değerli Yazerim.. dediğiniz cahilin cesareti ile öfkenin cesurluğu dışında tüm kahramanlıklar ve sonuçta başarılar.. cebaneti ve korkaklığı bırakmakla sağlanıyor. Bununla beraber olumsuzluklar.. zorluklar.. SORUNLAR.. yıkımlar.. kötülükler.. üstesinden gelinebileceğini dair doğan umudu teşvik edecek bir cesareti bekliyor. Bunların başında düşünmeye cür'et ve konuşmaya cesaret etmek gerekiyor ki bu işe girişerek ŞFA çağrısını başladım.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2401 öyle ise menfi olumsuzlukları.. usri zorluklara.. problem mes'ele'lere.. tahripkar yıkımlara.. KÖTÜLÜK sorunsalı değil SORUNU olarak bakmakla giriştim. Yoksulluk (fakirlik) ve yaramazlık (hastalık) ve yaşlanmak (ihtiyarlık) ve yitmek (ölmek) SORUNSAL olabilir lakin KÖTÜLÜK asla sorunsal olmamalı.. onu hep sorun olarak görmeliyiz.. ve çözmeye çalışmalıyız.. Hatta sorunsal olmasına rağmen; fakirliği, hastalığı, yaşlılığı ve ölümü azaltmak, hafifletmek ve kaldırmak için çalışmalıyız. Bu arada sorun ile sorunsal arasında farkı anlamak isteyen arkadaşlarda araştırma yapsınlar.. saygılarımla. Osmanziya
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Temmuz-2024 Saat 07:16
Alanlar ve yöntemler.. Alanlar değiştikçe yöntemlerde değişir.. külli ve cüz'i alan câmi ve baz'î saha.. umumi ve hususi cihet.. vücub ve vucud dairesi.. imkan ve icab vechi.. zerrelerden inşa edilen hücreler.. enelerden bina edilen zümreler.. bu kadar çok ve çeşitli katmanları ve boyutların nüvelerini ve hüvelerini ve ukdelerini tek bir kalemle çizmek isteyen dil insanı ve bilim adamı.. içindeki din adımından kurtulamıyor demektir.. bilimi ve felsefeyi din haline getirmek istiyor demektir.
Bir de bunun tersine.. mutlak ve külli alana ilişkin DİNİ, cüz'î ve hususî ve baz'î alana getirip oradan bir sistem ve rejim ve ideoloji çıkartmak isteyen aymazları hesaba katınca ortada hiç bir sağlam zemin kalmadığını görürsünüz.
Yirmi beş sene önce KÜLLİ ve CÜZ’İ alanların ve ŞÜPHE ve SIDK yöntemlerin farklılığı ve bu yüzden birbiriyle karıştırılmaması savı ile çıktığım bu yolculuk analitik düzlemin metodik kullanımı olan YBA inşası ile sonuçlandı. Bu YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ temelleri bozuk ve çıkışları yanlış araç ve gereçlerle bırakın konuşmayı düşünmek bile akla ziyan. Bu yüzden nasıl, neden ve niçin sorularının alan ve anlam ve amaçlarını karıştıran bu gibi Tanrı tanımaz bilimciler ile Tanrı tanır dincilerle sanrıları ve sayrıları ile baş başa bıraktım. Atın önüne et.. itin önüne ot.. koyan sağırlar.. denizde yürümeye ve karada yüzmeye çalışan körlerle konuşmayı terk ettim.. Sağlıklı sağ duyum ile sağlam sol görümü takınıp Tanrı TANIKLIĞA yelken açtım…
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2401 İşte O'nun KİTABI.. o kitabla namazında O'nunla konuşuyorsun.. o zaman.. namaz zamanında da "zaman"a çıkma.. "namaz"da onunla kal.. o vakit salatında tecdid-i mizan ve teceddüd-ü nizamın yenilenip yinelenerek değişen âleminin TANIKLIĞINA müşahid olacaksın.
Şimdi bize düşen yol ve yöntem ve alan kusurumuzu anlayıp ölü dünyalarımızı "namaz ve namaz ile mizan ve nizam" âlemimizi insanlık ve islamlıkla diriltmektir. Bin yıldır durdurulan tefekkürü çalıştırmak ve üç yüz yıldır dondurulan fikri.. işletmektir.
Evrim ve devrim ile buyruluş ve yaratılış deneyim ve dayatımını yaşamadan.. evrenin doğasını ve dönesini anlamakta olası değil.. bu çok yönlü ve yanlı felsefe ve din katmanlarının kuruluş ve işleyişini günlük dilin mantığı ve bilimsel bilginin matematiği ile çözümlemekte yeterli gelmeyecektir.
Bu yüzden GDDY karşı YBA in analitik düzlem mutfağını çağırıyorum. Fakat işe girişmeye cür'et ve çalışmaya başlamaya cesaret edemiyorlar.
Saygılarımla sağlıcakla kalınız..
Dinnur YAŞAR
28.07.2024 üçyol izmir 07:06
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Temmuz-2024 Saat 14:46
GERÇEK ISLAMİ YAŞAYANLAR sayfasında paylaşıldı:
Gerçek ve aktüel durumda yani SİYASAL olarak islamı yaşayanın TERAKKİ eden reto denilen TAYYİB olduğunu düşünüyorum.. bunun karşısında yer alan feto denilen FETHULLAH'ın de TEDENNİ ettiğini düşünüyorum.. bunu herkes görüyor.. ancak fakat perde arkasında olanı da kimse bilmez.. feto sukut etmiş.. reto suud etmiş.. bilemiyiz.. kimin İSLAM üzerine öleceğini belli mi ?
Anlattığım bu ülke ve ulus çapında bir siyasi durum.. dünya çapında siyasi durumunda BIDEN ve TRUMP çekişmesi bulunuyor.. siyasal olmayan ve gerçek bulunmayan ise kültürel ve virtüel olandır. Aslında genel olarak gerçek olan üç kısımdır. Askeri.. ekonomik ve politik.. sosyal ve kültürel. Bu gün ASKERİ egemen olan ISRAİL ve NETENYAHU'dur. EKONOMİK olarak eğemen olan AMERİKA ve BIDEN.. sosyal ve kültürel olarak egemen olan ise sadece FİLİSTİN HALKI'ır.. GÜNEY AFRİKA'dır.
Gerçek İSLAM ise bizzat senin ya da benim ya da başkasının yaşayabildiği İSLAM.. bunun da Allah katındı din olan İSLAM'a ne kadar yakın olduğunu kimse bilmez. Fitne katilden şiddetlidir hükmüne göre ona buna gerçek olmayan islam diye nitelemek.. yanlıştır. Kuvvet hukuku.. hukuk ise hakkı belirler. Kuvveti olmayanların hakkı ve hukuku ve hürriyeti bulunmaz.. aynen bu gün islam dünyasının olduğu gibi.. on aydır katlima uğruyor ve bir şey yapamıyor. Çünkü islam dünyası canlı ve diri bir islam âlem değil. Canlanmak için bir şey yapalım diyorsanız işte adres: https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2401 sizi Şerefli FATİHA Anahtarı'na çağırıyorum. osmanziya
28.07.2024 üçyol izmir 14:45
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 31-Temmuz-2024 Saat 09:07
Değerli Üstad bende öyle sağa sola çarpıyorum.. sorunluluk ve sorumluluk ile yükümlülük ve konumluluk denkleminde bu yazı ile KONUMLULUK açtım.. yani herkes bir YER'e konumlanmaya çalışıyor.. konumun rahatını KONUT adı veriliyor.. hani depremde yıkılınca devletin TOPLU KONUT çözümüyle halletmeye çalıştığı VATAN.. ileyhilmasir.. MESİRE yeri toplantı yeri.. kıyamet kopunca insanlar bir yerde toplanacaklar MAHŞER.. mahşerden önce zaten MEZARLARDA toplanıyoruz.. bir şehri yüz kere mezaristana boşultan ölümün elbette hayattan çok istediği bir şey var.. diye İmamı NURSİ.. bu mesken ve mezar ve mahşer ve mesire MEAB'ını hatırlatmış. Her musalli vakti niyet ile tahrime tekbiri ile namazı kendimize MEZAR ederiz.. aslında ben buna mezar değil son model bir ARABA derim.. öyle yapılmış ki namaz.. bir otomobil gibi kapısı var penceresi var.. gazı ve freni var.. otoban yolları var.. kalb ile arş arasında bir ÇİZGİ.. işte bu çizgi.. yararlanma yatayı üzerinde bir YETKİNLEŞME dikmesi inşa ediyor. Hilkat ve kıyamet arasında bulunan İKAMETİMİZ.. müstakim bir sıratta ilerlerken.. ahseni takvimden ahsene amele giden seyr ü seferimizde.. bir DURAK teşkil ediyor.. bir loop.. bir döngü.. bir ilmek yapıyor. ikam ve makam ve konum.. ikamessala.. bizim bu arabamızı giderek daha lüks hale getirmiyorsa.. acaba bu MAUN belasına mı uğruyor.. Şerefli Fatiha Anahatar'ın açıyorum.. ilginizi ve duanızı beklerim. Sayıgılarımla. Dinnur YAŞAR
İmanın dağlar kadar günaha tahammülü vardır ama zerre kadar şüpheye tahammülü yoktur.
(İmam Eb-u Hanife)
Paylaşım için teşekkür ederim. Başka birisi de bunun tam tersini söyleyebilir: "İmanın dağlar kadar şüpheye tahammülü vardır amma zerre kadar günaha tahammülü yoktur." Bu anlatımlar da DİYALAKTİK karşıtlamadan başka bir şey değildir. Nitekim çağımızda artık HASTALIK yok HASTA vardır. Çünkü her maraz her kişide farklı yolaklar açabiliyor. Nitekim MUTASYON denilen bir çeşitlilik var. Yaratan hatadan.. kusurdan.. kötülükten.. iyilikler.. yetkinlikler ve yenilikler çıkarıyor. Önemli olan insanın aksiyomatik değerlerinin altında EPİSTEMOLOJİK bilgisinin bulunmasıdır. Nitekim RNK üstü iman altı usul olan bir çalışmadır. İmamı Nursi sağlam mantıksal temelleri attıktan sonra üzerine imanı yerleştiriyor. Bunun bir örneğini Ayetülkübra'nın başındaki iki vartadan çarei necatta göstermiştir. Popper 1960 koyduğu yanlışlanabilirlik ilkesini 1928 da anlatmıştır. osmanziy
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Ağustos-2024 Saat 10:33
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2429&PID=4048#4048
11.08.2016 da paylaşılmış face de
İnsan bilgisayara benzetilmiş.. bilgisayar aslında belgesayardır.. bilgiyi bilmez.. biz bilgiyi belge haline getirerek ona işlem yaptırıyoruz. Belgesayar sadece ışık hızında katlar ve atomik hacimde yerleştirir.. eksi katlaması bölme artı katlaması çarpmadır.. bir yazılım ürünü olan bilgisayar programlama dilleriyle makine ve insan arasında iletişim kuran işletim sistemlerive ayrıntılı programlar yaptırarak o acib taklaları attırıyoruz.
Ancak “yazılım ve donanım ile insan ve makine” etkileşimi ile hızla belgesayarlıktan bilgisayarlığa geçmekte ve yapay zekada ilerlemeler kaydedilmektedir.
İnsanın yapılanması da buna benzetilebilir.. kainat büyük bir donanım ve makinadır.. insanda onun küçük bir örneği.. Kur'an büyük bir yazılım ve programlama dilidir.. fatiha-i şerife onun küçük bir örneği.. bu ikisi insan ve fatiha-i şerife zaman ve namazda bir araya geldiğinde.. esrar-ı şeriat olan rububiyet ve ubudiyet dairesi ile risalet ve velayet vecihleri ortaya çıkmakta.. cemal ve celalli kemal ve uzma ve ulya kibriya tecelli etmekte.. ayniyet ve hürriyet alametleri.. iktisad ve adalet emanetleri.. tebarüz etmekte.. hamd ve dua işaretleri.. iman ve amel delaletleri.. tezahür etmektedir.
Müessesattan medeniyete.. teşkilattan devlete.. zerre.. hücre.. ene ve zümre tüm alemler teslimiyet ve islamiyetini göstermektedir. Bizler ise bunların üstünde beşeriyet ahsen-i takviminden medeniyet ahsen-i ameline giden “insaniyet”i oluşturmakta.. insaniyet-i kübra olan islamiyete yol almaktayız. İnsan ESMA ve kainat HÜSNA olarak Yaratan ve Yaradan ve Yegane Tapılan olan Allah’ın güzel isimlerini yansıtmakta ve yankılatmaktayız.
11.08.2016 osmanziya
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Ağustos-2024 Saat 10:56
11.08.2016 da yazılmış bir yazı..
nsan bilgisayara benzetilmiş.. bilgisayar aslında belgesayardır.. bilgiyi bilmez.. biz bilgiyi belge haline getirerek ona işlem yaptırıyoruz. Belgesayar sadece ışık hızında katlar ve atomik hacimde yerleştirir.. eksi katlaması bölme artı katlaması çarpmadır.. bir yazılım ürünü olan bilgisayar programlama dilleriyle makine ve insan arasında iletişim kuran işletim sistemlerive ayrıntılı programlar yaptırarak o acib taklaları attırıyoruz.
Ancak “yazılım ve donanım ile insan ve makine” etkileşimi ile hızla belgesayarlıktan bilgisayarlığa geçmekte ve yapay zekada ilerlemeler kaydedilmektedir.
İnsanın yapılanması da buna benzetilebilir.. kainat büyük bir donanım ve makinadır.. insanda onun küçük bir örneği.. Kur'an büyük bir yazılım ve programlama dilidir.. fatiha-i şerife onun küçük bir örneği.. bu ikisi insan ve fatiha-i şerife zaman ve namazda bir araya geldiğinde.. esrar-ı şeriat olan rububiyet ve ubudiyet dairesi ile risalet ve velayet vecihleri ortaya çıkmakta.. cemal ve celalli kemal ve uzma ve ulya kibriya tecelli etmekte.. ayniyet ve hürriyet alametleri.. iktisad ve adalet emanetleri.. tebarüz etmekte.. hamd ve dua işaretleri.. iman ve amel delaletleri.. tezahür etmektedir.
Müessesattan medeniyete.. teşkilattan devlete.. zerre.. hücre.. ene ve zümre tüm alemler teslimiyet ve islamiyetini göstermektedir. Bizler ise bunların üstünde beşeriyet ahsen-i takviminden medeniyet ahsen-i ameline giden “insaniyet”i oluşturmakta.. insaniyet-i kübra olan islamiyete yol almaktayız. İnsan ESMA ve kainat HÜSNA olarak Yaratan ve Yaradan ve Yegane Tapılan olan Allah’ın güzel isimlerini yansıtmakta ve yankılatmaktayız.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Ekim-2024 Saat 12:36
Tanrı'ya tanırlık ve bir dine inanırlık.. yüzyıllardır gelen bir yol.. ancak dünyanın gidişine musevi ve isevi ve muhammedi tek tanrılcılık kültürleri yön vermediği gibi tüm tanrıcılık kültürleri de son üç yüz yıldır etkili olamıyor. Yani dindarların yaşantı ve davranışları.. görüş ve tutumları toplumsal işlevini ve gücünü yitirdi.. Tanrı'ya tapmak ve O'na kulluk yapmak sadece BİREYSEL ve GURUPSAL alanımızı ve KİŞİSEL inanç ihtiyacımız karşılıyor. bunu artık bir seneyi aşan 7 ekim katliamında açık ve seçik anlıyoruz. Bunun nedenini çeşitli yazılarımda da açıkladım: Kültürün olmazsa olmaz bileşeni olan dil bilime ve edin hukuka intikal etti. Ticaretti kullanılan bilimin ve siyasette kullanılan hukukun iktisat ve adaleti tamamiyle ve kemaliyle karşılamısı için bilimin hikmete ve dinin ahlaka inkilab etmesi gerekiyor. Bu nasıl sağlanacak; Tanrı tanırlıktan Tanrı tanıklığa geçmekle.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2401 işte burada sunulan ŞEREFLİ FATİHA ANAHTARI bu sağlamak için önerilen bir yoldur. Saygılarımla. Osmanziya 14.10.2024 ankara 11:36
|
|