selamet
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2436
Tarih: 05-Kasım-2024 Saat 15:18 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: selamet
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: selamet
Mesaj Tarihi: 16-Ağustos-2024 Saat 11:51
Cehalet..
Zaruret..
Ihtilaf..
Tüm bu mahrumiyet ve yoksunluk.. hata.. kusur.. nisyan ve isyan bize ademden vucuda..
cehennemden cennete..
ahseni takvimden ahseni amele..
cinneti seyyieden sunneti seniyyeye giderken
alacagimiz cok yol oldugunu gösterir.
Zarureti SAN'ATA
Cehaleti MA'RIFETE
Ihtilafi ITTIFAKA
Çevirmek
Oyle laf ile olmuyor.
Kendine GAYRET gayrina HIMMET gerekiyor.
Buda vefadan fedaya..
sadakatten emanete..
şükürden sabra..
adaletten iktisada gitmek
GEREKTIRIYOR.
Fakat siz
vefadan cefaya
sadakatten hiyanete
şükürden küfre
adaletten zulme de geçebilirsiniz ve fakat ADEME düşersiniz. Bununla beraber Yaratan bizi ADEME atmıyor CEHENNEM'in selametinde bırakıyor.
Evet, yokluğa ve ademe göre cehennem.. cehenneme göre cennet selametir.
Tercih bizim ?
Osmanziya 16.08.2024
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 16-Ağustos-2024 Saat 12:02
İNSAN SEÇİMİ
Huzur evinin müdürü, emekliliğini beklediği son günlerin birinde, en kıdemli çalışanını yanına çağırır ve merakla:
"Payidar abi...Bundan otuz sene önce işçi alımı konusunda çok sıkıntılar çektiğimiz zamanları çok iyi hatırlarsın...Aldığımız işçilerden, huzur evindeki yaşlı insanlara kötü davrananlar oluyordu...Bizde neredeyse gün aşırı işçi değiştirmek zorunda kalıyorduk...Ben bıkıp usanmıştım yanlış işçi seçimlerinden...Ve bir ara sana bıraktım....Görevi sen üstlendin...Sen hangi işçiyi aldıysan, o günden bu güne tek bir sıkıntı çekmedik...Yaşlılarımıza da çok iyi davrandılar...Merak ettiğim şu; sen neleri göz önünde bulundurarak onları işe aldın?..
Nasıl bu kadar isabetli kararlar verebildin?...Nasıl bir tecrübedir bu? -"diye sorar.
Payidar efendi, müdürün sorularından sonra, bulundukları odanın camına sabitler bakışlarını...Huzur evinin avlu kapısından, binaya kadar olan patika yola derin derin bakar...Sonra eliyle o patika yolu göstererek işaret eder.
-"Evet müdürüm çok iyi hatırlıyorum o günleri...Biz o zamanlar işçi için gazeteye ilan verdiğimizde, iyi ve buradaki yaşlı insanlara asla zarar vermeyecek incelikte gönlü güzel insanlar bulmayı umuyorduk....Siz bu görevi bana verdiğinizde, bu patika yolun sonunda binanın kapısında bekledim her bir başvuru yapan işçiyi... Bilirsiniz patika yol baştan sona karınca yuvalarıyla doludur...Ve binlerce karınca patika yola serilmiş gibidir...Başvuru için gelenlerden kimisi yuvaları ve karıncaları göz göre göre ezerek geçerdi. Kimisinin ise karıncaları ezmemek için yolun kenarındaki taşlara basa basa yürüdüğünü gördüm...O an dedim ki kendi kendime; yürüdüğü yolda karıncayı ezmemeye bile özen gösteren insan, yaşlı insanları hiç incitir mi?...Yani tecrübeyle alakası yok müdürüm, çok şükür, doğru tercih yapmışım... - "
diye paylaştı alıntıyı.. Faruk ZEYLAN Abim..
dedim ki
insanın yuruyüşü yol alışini gosterebilir.. yolu da yerini... bizde bu yollara çok karinca ektik..
i
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 16-Ağustos-2024 Saat 23:57
Fitne katilden kötüdür. Fitne nedir ? İnsanların fikir ve oy birliğine sağlayan durumun bir İMTİHAN konusu olmasıdır. Çünkü bu olmadığında bireysel, toplumsal, ulusal, yerel ve küresel iç savaşlar.. kargaşalar.. savaşlar ve katliamlar çıkar. Bu fitnenin bu asırdaki acı BÖLÜCÜLÜKTÜR. Bölücülük yapıyorlar diye sürekli suçlamakta bir tür bölücülük olmaz mı ?
Doğru ve gerçeği yani sağlam BİLGİ'yi aramak ve bulmak elbette çok önemlidir. ancak insanın bir sivil ve özel yönü olur.. bir de resmi ve kamu yönü bulunur. Sivil ve özel ve kişisel olarak hak ve hakikatı aramak için her türlü deneme ve yanılmalarla.. araştırma ve geliştirmelerde bulunabilir. Ancak topluma ve dışarıya dönek kamusal yanında guruplar ve mezhebler ve meslekler ve meşreblar arasında karşılıklı karalama ve suçlamalarda bulunmanın islam birliğine ve beraberligine ve TEVHİD anlayışına uymadığı kanaatindeyim. Belki kendimde eskiden beri süren sünni ve şii ayırımının ve yeni çıkan hadisci ve Kur'ancı çekişmesini doğru bulmuyorum.
Son zaman Türkiye Müslümanlığında ülkemizdeki islam bilginleri ve bilgeleri.. itikad ve ibadet ve ahlak noktasına ağırlık vermişler ahkam ve hukuk ve şeriat ve devlet konularının üzerinde fazla durmamışlardır. Çünkü müslümanların bu iman ve itikad alanında yetersizleri.. ibadet ve salahat konusunda noksanlıkları.. ahlak ve fazilet noktasında eksiklileri.. fazladır. Bu temeller olmadan ayırıcı olan siyaseti ve çıkara bağlı tarafgirlikleri gündemlerine almamışlardır.
Bunları toplumsal ve ulusal konular.. insani ve umumi sorunlar olarak bakmışlardır. Bunun için dil ve din ile emek ve özgürlük gibi ortak İNSANI DEĞERLERİN partilere ve ideolojileri paratoner ve bayrak yapılmasına karşıyım. Bu tür konulardaki yandaşlıklarında toplumsal bir yararı olacağını da beklemiyorum. osmanziya Saygılarımla.
|
|