Yeni bir sorun çıktığı zaman hemen bildik eski çözümler sıralanıyorlar.. acaba neden diye sormayın.. çünkü bildiğini yinelemek kolaydır.. yeni çözüm çabalamak ve çalışmak.. öğrenmek ve düşünmek gerektirir ki bu da zordur. 
 Kendim de dahil hepimiz KOLAY seçmekte ustayız.. zoru seçmek, sorundan daha büyük işler açabillir başımıza, korkusunun üstesinden gelmek için özel koşullar ve gizil güçler edinmek gerektirir düşüncesinden dolayı.. sorunun çözümüne yönelmek yerine sorundan yakınmayı yeğleriz. 
 
 Bir arkadaşım suçu BURJUVA'ya yüklemişti.. dedim ki.. almanya da var burjuva..
 NEDEN onların teknolojisi ve burjuvazisi genç ve taze de bizimkisi yaşlı ve eski.. ŞUNUN İÇİN eski kültürden yeni teknoloji, yeni kültürden eski burjuvazi çıkmaz.
 
 Orada demedim amma burada diyeyim..  Batının sizin Sinanız gibi Sinası..  Sizin Arabîniz gibi bir Arabîsi.. Sizin Gazaliniz gibi Gazalisi.. bulunur.. Ancak onların Aristosu gibi bir Aristo.. onların Dekartı gibi bir Dekart.. onların Kantı gibi bir Kantı bizde bulunmaz… 
 Konuya dönersem… 
 
 
 
 Suç şeytana  ve kötü arkadaşa yükleyerek sorumluluktan kurtulamayız…
 Suçu burjuvaziye ve zengine  yüklenerek kıskançlığımızdan  kurtulamayız…
 Suçu bir başkasına yükleyerek  kendimize temize çıkaramayız.
 Sonuçta seçkin ya da sıradan hepimizin olumlu işlerden bir başarı payı olumsuz işlerden tembellik payı bulunmaktadır. Kısaca payımız oranında iş görüyoruz.. lakin bu son yıllarda işler paylaşıma döküldü ki bunun pay kadar değeri olmasa da  hiç yoktan iyidir.. çünkü eskiden çoğumuzun sesi çıkmıyordu.. bu gün hiç olmazsa bir fısıltımız bulunuyor. 
 İyiliklerin yanında kötülüklerin de bir değeri olduğunu biliyor musunuz ?
 Zaten çoğumuz biliriz kötülüğün karanlığı ve açsı  olmasaydı iyiliğin tadı ve aydınlığı  belli olmazdı.  Benim göstermek istediğim bu ontolojik ve epistemolojik değer değil..  bizi rahatsız eden ve davetsiz gelen düşüncelerin aynı zamanda keşiflerin ve buluşlarında kaynağı olduğudur.
 
 Bireysel özelliğin ve kişisel  gizliliğin korunması ile  toplumsal güvenliğin ve kamusal yararın dengelenmesinde veya bu ikisinin birbirine  engellenmesinde.. ortaya çıkan koşullardaki gelişim süreçlerinin farkını varan BATI, bizden daha fazla özgürlük yandaşı  ve bağımsızlık yanlısı olmaktadır.  Biz ise geleneklerimizi sürdürmek  haklılığı ve inançlarımızı korumak gerekçesi eskiden beri BATI’ya muhalefet etmişiz. Hala da ediyoruz.. Ancak batı özgürlüğün bedelini ödemek üzere giderek arını ve namusunu yitirirken bizlerde  sonsuzluğun bedelini geçicinin gücünden ve olanaklarından ve çıkarlarından yoksun  kalarak ödüyoruz.  Sonuçta her iki yanda.. zarar ediyor, biz dünyamızı onlar ahiretlerini yitiriyorlar. Bu demek değildir biz ahiretimizi kazanıyoruz onlarda dünyalarını kazanıyorlar. Öyle ise ellerimizdeki hakk ve kuvveti bir araya getirerek.. yeni sorunları yeni çözümler bulmalıyız. Aksi halde yeni sorunlara eski çözümler ile ortadan kaldıramayız. 
 
  Sadece tuttuğumuzu aşırı yaşama yükleyerek abartının zararını çekiyoruz. Dediklerimi büyük bir olasılıkla anlamadınız.. ya da anlamak işinize gelmedi.. fakat bu tabloya bakarsanız görürsünüz ki 
 Kamusal GÜVENLİK ile özel ve sivil  GİZLİLİK birbiriyle  çekişmektedir..  kamu yararından ve kişi çıkarından vaz geçmezler.. ancak bunları dengelemek gerekiyor;
 Kadın ve erkek hakları çekişmesi
 Toplum ve birey uyumu
 Akıl ve kalb bağdaşımı
 Dünya ve ahiret dengesi
 Gibi 
 Kamu güvenliği ve kişi gizliliğinin  ilişkisinin  ideal bir bileşimi konusunda dahi
  ortaya  yeni çözümler  aramak, bulmak ve çıkarmak  durumundayız. 
 Bu çalışmanın tablolarında bunların hepsini bir arada gösterdim. 
 Saygılarımla, sağlıcakla kalınız.
 Osmanziya 
 16.10.2022 Üçyol-İzmir
 
 
 
  
  
          |