Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

atomik aliskanliklar

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2843
Tarih: 13-Eylül-2025 Saat 12:07
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: atomik aliskanliklar
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: atomik aliskanliklar
Mesaj Tarihi: 22-Ağustos-2025 Saat 23:03

DÜNYA insanlarla.. ormanlarla.. hayvanlarla YANIYOR
7 ekim katliamını iki sene olmasına iki hafta kaldı:








Dunya ile bir araya gelmek için.. bu işle başa çikmak icin.. yeni bir fikir gerek.. böyle sorundan yakinan değil çozumu yuklenen.. zaten sorunu herkes biliyor.. yakiniyor.. yarin şekva bitecek feryad başlayacak.. çeşitli çözumler sunan da ulusal ve yerel kalacak.. kuresel çozum olmayinca çare olmayacak.. AKILLI ve ZENGIN MUSLUMANLAR.. Kutsal Kitablar adiyla Zebur ve Tevrat ile Incil ve Furkan tek bir KITAB içinde toplayacak.. hahamlar ve papazlarin.. hocalar ve mollalarin siyasi etkisi kalmayacak.. bolunmemiş dunya insanlari kuresel guce muhalif olacak..


Öyle ise dünyayı değiştirmeden önce kendimizi DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR
ALIŞKANLIKLARIMIZLA başa çıkmamız gerekiyor.


İktidarımız itiyadımız kadardır.
İhtiyarımız itimadımız kadardır.
OSMANZİYAOĞLU

Dünyayı değiştirmek için önce kendimizi değiştirmemiz gerekmez mi ?

Dünyanın en zor işlerden biri değişmektir.. diğeri de değişmemek.
Biraz ironi gibi gelse bile yakından bakınca böyle olmadığı görülecektir.

Yaşantı ve davranışımıza baktığımızda yinelenmesi gereken işlerle yenilenmesi gereken işler arasında bir korelasyon olduğunu sezinleriz.. ve böylece dört kelime ile.. "yinelenme ve yenilenme ile değişmek ve değişmemek" büyük bir meydan muharebesine çıkmış oluruz.

gereksinimimiz olanlar
arayışımız bulunanlar

kolayımızı gelenler
zorumuza gidenler

hoşumuza gidenler
hoşumuza gitmeyenler

zararımıza olanlar
karımızı bulunanlar..

Şimdi bunların hangisine öncelik vereceğiz ?
Alıştıklarımıza...

dört önce vardı.. sekiz tane de burada saydık.. toplam 12 sorunla başa çıkmanın kolay olmadığını anlayalım ve kendimize kızmamakla başlayalım.. yani işler öyle hemen söylendiği gibi KOLAY olmuyor. Bununla beraber İMKANSIZ da değil.

Bir şey imkansız değilse kolay olmasa zor da olsa başarılabilir.

İşte barış ÖZCAN yıllarda bu işlerin üstadlığını yapıyor ve sizi ona bırakıyorum.. videoyu bir izleyin.. sonra karar verin ve işe başlayın.. söylediğim gibi kolay olmayacak.. eğer başka bir yol bulamıyorsak bulduğumuz yoldan gitmek.. eğer o yol bu yol ise.. bir an evvel başlamak en iyisi..

Osmanziya Osmanziyaoğlu 23.08.2025 üçyol izmir 00:53




https://www.youtube.com/watch?v=tfY_Ted8YBo&t=117s

Alışkanlıkları Kalıcı Yapmanın Yeni Yolu: AYNA KONUŞMALARI

BarıŞ ÖZCAN

Bu videoda telefonunu aynaya çevirip kendinle yapılandırılmış bir diyalog kurarak alışkanlıkları kalıcı hale getirmeyi anlatıyorum. “Ayna Konuşmaları” adını verdiğim bu yaklaşım, Truman Show ve The Martian’daki sahnelerden aldığım ilhamla, bilimsel bulguları pratik bir günlük ritüele dönüştürüyor. Her gün çok kısa video günlükleriyle hem sözlü hem görsel bir kayıt oluşturduğunda ilerleme görünür oluyor ve motivasyon doğal biçimde artıyor. Neden bu yöntem işe yarıyor? Çünkü sesli düşünme ve aynaya bakma prefrontal korteksi ve benlik farkındalığını tetikliyor; görsel–işitsel birliktelik çift kodlama yoluyla hatırlamayı ve uygulamayı güçlendiriyor; öz-şefkat zihniyeti ise “mükemmel değilim, ama devam ediyorum” diyerek sürdürülebilirliği sağlıyor. Kısacası nöroplastisiteyi lehimize kullanıyoruz. Nasıl uygulanır? Sabah ve akşam cep telefonundan birer dakikalık kısa video kayıtlarla başlıyorum. Sabah “çünkü” cümlesiyle duygusal nedeni netleştiriyorum, akşam günü dürüstçe değerlendiriyorum. Haftada bir “geriye sar ve ilerle” oturumuyla videolarıma bakıp bir sonraki haftanın planını kuruyorum. Kendimi üçüncü şahıs gibi tarif ettiğim “film karakteri etkisi” odaklanmayı artırıyor ve kimlik değişimini hızlandırıyor. Atomic Habits kitabındaki döngüyle tam uyumlu: telefon bir işaret, “çünkü” motivasyonun kalbi, eylem videoda tarif ettiğim sahne, ödül ise haftalık izlemelerde görünür ilerleme. Sayı tutmaktan öte, kendi hikâyemi izlediğim için davranış daha çabuk yerleşiyor. Bu video bittiğinde sen de hemen beş dakika içinde ilk kaydını başlat: “Hangi alışkanlığı kazanmak istiyorum ve neden?” sorusunu yanıtla. Tek bir dürüst cevap bile, hikâyeyi başlatmak için yeterli. --- https://barisozcan.com















Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Ağustos-2025 Saat 00:06
DÖRTYIL ÖNCE

Bu gün ilk okuldan beri Türkçe, matematik, hayat bilgisi, resim, müzik, dersleri ÖĞRETİYORUZ, okula uyum, öz bakım, kendini tanıma, iletişim ve sosyal etkileşim kurma, çözüm odaklı olma, toplumsal etkinliklere katılma, verili çalışma, çevreye duyarlılık ve takım çalışması ve sorumluluk olma gibi davranışların EĞİTİMİNİ sağlıyoruz.. acaba ne kadar başarılı oluyoruz ?

Yaşantı ve davranışlarımız.. görüş ve tutumlarımızı.. büyük ölçüde irademizi terbiye ve onu idare etmeye bağlı gibi görünse de iktidarımız ihtiyarımız kadar değil itiyadımız kadardır. İhtiyarımızı ise itimadımız kadardır.. iletişim ve etkileşim ile sağlanan toplumsal etkinliklerimiz ise bilim ve hukukun.. san’at ve hikmetin.. gelişimi kadardır. Bütün bunlar ise ÖĞRENMEYE bağlıdır. Sayılanlar içinde kilit yerde duran itiyad ve adet.. itimad ve ülfet koşullanma.. kurallanma.. çalışma ve alışma kısaca bir öğrenmedir.. bundan dolayı da çaresizlik bir öğrenme sayılır. Öğrenmeyi sorun ve çaresizlik olmaktan çıkaracak bir çare ve çözüm nasıl yapabiliriz ?

Anne babanın yetiştirme ve terbiye noktasında birinci vazifesi çocuklarının istidadlarını ve yeteneklerini saptamak ikincisi ise buna uygun olanakları ve olanakları açmaktır ki büyük bir olasılıkla bunda başarılı olamayacaklardır. Bu yüzden bu yük çocuğun kendisine ileriki yaşlarında devredilecektir. Yine yüksek bir ihtimalle bunu tahsilde bulunan bir öğrenci yüksek tahsilde dahi olsa başaramayacaktır. Sonuçta bu yük kişinin eğitimini yüklenen ciddi bir kurum olan OKUL’a ve okula yön veren devlete ve topluma düşecektir. Eğitim düzenini yurttaşların yeteneklerini saptayıp onu uygun olanaklar sağlayan bir kurum haline getirmenin yolu bu gün aranmakta.. kişinin yetenekleri kadar üretip gereksinimleri kadar tükettiği TAM İSTİHDAM ideali bu gün için bir ütopya durumundadır. Bu ideal bilgi toplumu ve hukuk devletinin yukarıda açıklanmaya çalışılan ÖĞRENME.. ÖĞRETİ.. EĞİTİM.. konusuyla yakından ilgili olduğunu düşünüyorum.

Osmanziya 24.08.2021 Van-Erciş


























Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Ağustos-2025 Saat 00:24
Suat TEKİN dedi


Orman yangınlarına bilerek sebep olanlar, sadece ağaçları değil, yüzlerce canlıyı diri diri yakarak yok ettiklerini biliyorlar — ve buna rağmen durmuyorlar.
Bu insanlar ne vicdan sahibidir ne de insanlıkla bir bağları kalmıştır.
Bir kibritle başlattıkları yangınla bir ekosistemi, bir yaşam zincirini, bir neslin geleceğini yok ediyorlar.
Göz göre göre yapılan bu kıyım, cinayettir.
Bir ağacı yakmakla kalmıyorlar; bir sincap yavrusunu, bir kurbağayı, bir çiçek tohumunu da öldürüyorlar. Bilerek, isteyerek.
Bu bilinçle yapılan her yangın, sadece ormanı değil, ahlakı da kül ediyor.
Doğayı yakanlar sadece bir suça değil, insanlığa karşı bir suça imza atıyor.








dedim ki

Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek bina İNSANİYETTİR.. 2020 den beri olanlar bu KULE'yi yıkmaya yöneliktir.
Çare insanı tanımak ve tanımlamakla olacak..
Beşeriyetin yapısı olan kültürün olmazsa olmaz bileşeni olan dil ve din bu gün bilime ve hukuka intikal etti.. bilin esası olan iktisad ve hukukun temeli olan adalet giderek geriliyor. Bunun nedeninin teknolojiye ulaşan ticaret ve ideolojiye ulaşan siyaset ile insanı bozmaktadır. Çünkü teknoloji ile insan giderek doğaya yabancılaşıyor.. ideoloji ile insan insandan giderek uzaklaşıyor. Bu durumda bilim hedefi olan hikmete.. hukuk hedefi olan ahlaka.. ulaşmakta zorlanıyorsa bunun sebebi yukarıda bahsettiğim yabancılaşma ve uzaklaşmadan başka ne olabilir.. dil yüzünden ve din nedeniyle insanların birbirlerine düşman olmaları değil mi dilin bilime ve dinin hukuka intikal ettiğinin farkında olmayan halkı dinine düşman etmeden.. dilini aşağılamadan.. insana ve halka saygı duyarak onlara bu hakikatleri anlatmak gerekiyor. Saygılarımla. osmanziya yontembilimi.com




Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Ağustos-2025 Saat 01:19
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2843&PN=1

ALIŞKANLIKLAR yinelemeler ve yenilemeler arasında kalan yaşantı ve davranışlardır. Ormanları yakanların alışkanlıkları bulunuyorsa bizim de alışkanlıklarımız oluyor. Ancak bu yaşantı ve davranış alışkanlıklarının yönetimi bir taraftan zaman yönetimine bakıyorsa da bir taraftan hedef ve gaye seçimine de bakıyor.

Sıradan insanların hedef ve gayeleri ile orta sınıf insanların erekleri ve amaçları birbirine benzemez. Altı ve orta sınıf olan avam ve havasın yöneldikleri ve elde etmek istedikleri ile yukarıda ve üstte olanların proje ve programları birbirine uymaz.

Örneğin sıradan insanlar günü düşünür geleceği düşünmez.. onlar için gelecek sadece evlad edinmekten ve mal biriktirmekten ibarettir. orta sınıf insanlar günü düşünmekle birlikte geleceği de düşünür.. eğitim ve sağlık konusunda yatarım yaparlar.. kat ve yat almak için uğraşmazlar. Zengin bile olsalar kat ve yat almak peşinde olan insanlar fakirler gibi sıradan insanlardır. Fakat asıl zenginler tarafından taşeron ve müşteri olarak kullanılırlar.

Yönetici konumunda olan üst tabaka.. iki yüz ulusal partinin devlet başkanı olan adamlar.. iki yüz uluslar arası şirketin ceosu ve yöneticisi olan adamlar.. etti mi beş yüz.. dünyayı bunlar 22 ailenin isteğine göre yönetirler. Bu gayet doğal ve normaldir.. ancak.. eğer.. bu İNSANLAR bozuksa.. işte sorun buradan başlıyor.. fakat bozuk olanlar oraya kadar nasıl çıkabilmiş.. burada da ikinci sorun başlıyor.

İşte bu konuya önce kendimizden başlamamız gerekiyor.. eğer sıradan bir insan olarak bizde BOZUK isek.. bu sefer umit kalmaz.. başı bozuk ve kıçı bozuk bir KUZOB ile nasıl uğraşacaksın..

İşte burada imandan sonra gelen korku ile umut arasında orta yolda olmak düsturu işimize yarayacaktır.

DEĞİŞİMİ
Başarıyorsak KORKU.. yani ardındaki CEHENNEM..

YENİLENMEYİ
Başaramıyorsak UMUD.. yani ardındaki CENNET..

Bizim psikolojik dengemizi kontrol edecek ve motivasyonumuzu yönlendirecek ve böylece irade ile öğrenmelerimize yön vereceğiz.

İnşaaallah.

osmanziya 23.08.2025 üçyol izmir 01:17


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 23-Ağustos-2025 Saat 02:31

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2843&PID=5547#5547

2020 den sonra korona salgını geldi
6 subat 2023 de on ilimizde deprem oldu
7 şubat 2023 de iki sene olmasına iki ay kalan KATLİAM sürüyor
2025 yazını dünya ile birlikte YANGINLARLA geçirdik


Bütün bunları alt alta toplarsak ve bu gün
YER KÜRESİNİ iki yüz ulusal partinin başkanlarının başında olduğu devletler değil iki yüz uluslararası şirketin 300 tane adamın dünyanın yönettiğini bilmeyen kaldı mı bilmiyorum.. AKLIMIZI TUTARSAK.. iktidar ve muhalefeti ile ülkelerin ve ulusların bu KÜRESEL sorunu çözebileceğini düşünmüyorum.

Çözümlerimi de 16 yıldır dillendiriyorum.
Çözümlerini dile getirecekleri de bekliyorum.

osmanziya 02:41 23.08.2025 üçyol izmir
















GAZZE KUŞATILDI,
GAZZELİ BOMBALAR ALTINDA CAN ÇEKİŞİYOR,
GAZZE YANIYOR, BİZİMDE YÜREĞİMİZİ YAKARAK,
ORADA BİR İNSANLIK YOK OLUYOR.
Haydi duacılar Gazze için toplu duaya, beddualarınızı da ihmal etmeyin.
Mitinğciler siz de durmayın, bağırıp çağırmaya, toplumu galeyana getiren hamasi nutuklar atmak için Sultan Ahmet'e.
Bir de koro halinde kınama mesajı veren yöneticiler, sizde en şedit söylemlerinizi yüksek perdeden dillendirin.
Ha bir de başını kuma gömmüş Müslümanlar, veya AmeriKAN ve İsrail safında yerlerini alan Arap Ülkeleri, sizde alın elinize deflerinizi, çalın yalelli şarkılarınızı.
Artık Gazze diye bir yer olmayacak, kınalarınızı da hazır edin.
DEDİNİZ.

Değerli bir Abimiz dedi: "Gece ve gündüzün ulaştığı her yere İslam ulaşacaktır. Allah, ister kerpiçten isterse deve kılından yapılsın İslam'ın girmediği hiç bir ev bırakmıyacaktır. Bu, kimi için İzzet, kimi içinse zillet olacaktır."
- Müsned-16957
Cumanız hayırlı olsun

dedim ki: emevi ve abbasi ile atlas ile pasifik okyanusuna kadar.. selcuklu ile asyaya.. osmanli ile avrupaya ulaşti.. şimdi artik karalar degil gonuller feth ediliyor.. ya da gonulden çikariliyor.. 2 yil suren katliam ile insanlar aciz muslumanlari.. vicdansiz masonlari ve yalanci marksistleri gonulden çikardilar.. insanin gonlune girecek islam araniyor.. hasili insan olmadan islam olmaz.. insan islam olmadan kurtulmaz. osmanziya

yine değerli bir Kardeşimiz dedi: ORMANLARIMIZI YAKIYORLAR dedim ki: Dunya ile bir araya gelmek için.. bu işle başa çikmak icin.. yeni bir fikir gerek.. böyle sorundan yakinan değil çozumu yuklenen.. zaten sorunu herkes biliyor.. yakiniyor.. yarin şekva bitecek feryad başlayacak.. çeşitli çözumler sunan da ulusal ve yerel kalacak.. kuresel çozum olmayinca çare olmayacak.. AKILLI ve ZENGIN MUSLUMANLAR.. Kutsal Kitablar adiyla Zebur ve Tevrat ile Incil ve Furkan tek bir KITAB içinde toplayacak.. hahamlar ve papazlarin.. hocalar ve mollalarin siyasi etkisi kalmayacak.. bolunmemiş dunya insanlari kuresel guce muhalif olacak..”

Suat Tekin dedi:


Orman yangınlarına bilerek sebep olanlar, sadece ağaçları değil, yüzlerce canlıyı diri diri yakarak yok ettiklerini biliyorlar — ve buna rağmen durmuyorlar.
Bu insanlar ne vicdan sahibidir ne de insanlıkla bir bağları kalmıştır.
Bir kibritle başlattıkları yangınla bir ekosistemi, bir yaşam zincirini, bir neslin geleceğini yok ediyorlar.
Göz göre göre yapılan bu kıyım, cinayettir.
Bir ağacı yakmakla kalmıyorlar; bir sincap yavrusunu, bir kurbağayı, bir çiçek tohumunu da öldürüyorlar. Bilerek, isteyerek.
Bu bilinçle yapılan her yangın, sadece ormanı değil, ahlakı da kül ediyor.
Doğayı yakanlar sadece bir suça değil, insanlığa karşı bir suça imza atıyor.

Dedimki:

DERİM Kİ:

Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek bina İNSANİYETTİR.. 2020 den beri olanlar bu KULE'yi yıkmaya yöneliktir.
Çare insanı tanımak ve tanımlamakla olacak..
Beşeriyetin yapısı olan kültürün olmazsa olmaz bileşeni olan dil ve din bu gün bilime ve hukuka intikal etti.. bilin esası olan iktisad ve hukukun temeli olan adalet giderek geriliyor. Bunun nedeninin teknolojiye ulaşan ticaret ve ideolojiye ulaşan siyaset ile insanı bozmaktadır. Çünkü teknoloji ile insan giderek doğaya yabancılaşıyor.. ideoloji ile insan insandan giderek uzaklaşıyor. Bu durumda bilim hedefi olan hikmete.. hukuk hedefi olan ahlaka.. ulaşmakta zorlanıyorsa bunun sebebi yukarıda bahsettiğim yabancılaşma ve uzaklaşmadan başka ne olabilir.. dil yüzünden ve din nedeniyle insanların birbirlerine düşman olmaları değil mi dilin bilime ve dinin hukuka intikal ettiğinin farkında olmayan halkı dinine düşman etmeden.. dilini aşağılamadan.. insana ve halka saygı duyarak onlara bu hakikatleri anlatmak gerekiyor. Saygılarımla. osmanziya yontembilimi.com

peki siz burada YAKINMAKTAN başka hangi fikir ve çözüm düşünüyorsunuz..

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2843






Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info