Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: KELAM'in alty ve ustu(Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya01
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 29-Ekim-2009
Konum: İzmir
Gönderilenler: 381

Hak Puan : 10
Kidem : 7
OrtalamaHak : % 100
Irtibar :2

bullet Konu: KELAM'in alty ve ustu
    Gönderim Zamanı: 15-Nisan-2011 Saat 00:51
uploads/20110415_004905_suur.rar
 
?UUR dizini içindeki dosyalar.

 

 

KELAM’yn alty ve üstü…

  

Ynsan niçin yazar ve niçin okur..ileti?im kurmazsa olmaz my ?

Ynsan neden söyler ve neden dinler.. konu?masa olmaz my ?

Bu sanki insan neden  yer ve niçin içer gibi saçma bir soru oldu…

Yani bir i?e yaryyor ki insan yer ve içer artyk bundan ötesinin gerekçesi sorulmaz gibi görünüyor. Konu?ma ve ileti?im de böyle.. bir gereksinimi kar?ylamasa insan niçin dü?ünsün ve seslensin ki…

 

Ancak insanyn gereksinimi olmadan da yedi?i ve içti?i ?eyler yok mu ?

Ynsan teni için gereken yapy (protein), yaky (karbonhidrat)  ve yapy? (lipid)  ta?y olan  tozlary alyp beslenmiyor mu  ? Onlaryn çekici tatlary etli, ?ekerli ve ya?ly gydalary löp löp yutmamyza neden olmuyor  mu ?

 

Bunu niçin  yapyyoruz ?

 

Üstelik onlaryn parasyny kazanma ve yediklerinden arynma zahmetine katlanarak. Yani  tatlaryn “çekici”li?ine kanyp gereksinim olmadan da dengesiz beslenebiliyoruz.

 

Demek “seslenmemiz” de dahi böyle ?eyler olabiliyor.. yoksa insanlar ak?amlary diziler kar?ysynda tutulamazdy… Yyi ki seyredilenler “gerçek” de?il yoksa kimse “gyybet” günahynyn a?yrly?yndan yerinden kypyrdayamazdy… Zaten bu yüzden çok sevdi?im “Muhte?em Yüzyyl” dizisini üç kere izleyebildim. Gerçe?i öykündü?ü için bir tür sui zan olu?abiliyor.

 

Gelelim benim yazylaryma.. sözlerime ve seslenmelerime.. benimkilerde böyle mi ?

 

Benim yazylarymyn anla?ylyrlyk notunun dü?ük olmasyna bakyp “gereksiz” damgasy vuran ve buradan ayrylan arkada?lar olabilir. ?emalara bakmadan dahi yazdy?ym düz yazydaki ilginç ibarelerime ilgi duyan, kendime özgü ifadelerimi özgün bulan ve sesimdeki bilinmez içeriklerimi  gizemli gören bazy arkada?larymda dediklerimin hepsini anlamasalar da anlatymymy izliyorlar. Belki bir gün bu ki?ileri, bu sitenin amacy olan, ?emalardaki tablolara da çekebilirim diye bekliyorum. Hasyly bu bir KELAM syrrydyr ki manasy kapaly da olsa söz muhatab bulabiliyor, mütekellimîn’ine (kelam edenine)  aldyrmadan…

 

Ama ben istiyorum ki sadece söyleyenine de?il DÜZ YAZIDAKY sözlerime dahi aldyrmadan TABLOLARIMDA çizdi?im anlam çerçevelerinin resmine bakylsyn.

 

Benim söyledi?im ço?u sözleri dinlemek ve anlamak için özel bir uzmanlyk alanyna ihtiyaç yok.. bir bilimde ileri gitmek ya da genel kültürü yüksek olmak. tablolarym için özel bir ö?retim ve e?itim almak  gerekmez. Sadece bakacaksynyz. Bir süre sonra da görmeye ba?layacaksynyz  zihninizle ördüklerinizi. Siz annenizden ana dilinizi ö?renmek için özel bir e?itim mi aldynyz ? Ya da görmek için görme okuluna my gittiniz ? Sadece ya?ly iseniz ya da do?u?tan görmek kusuru varsa arty bir GÖZLÜK’den ba?ka bir aygyta ihtiyacynyz yoktur. ?imdi diyorum ki konu?tu?umuz dil ve “örü?türdü?ümüz” dü? dahi bir tür gözlüktür ki biz bunlarla görürüz. Bazen bu konu?tu?umuzu;  DO?RULARA  yapy?tyrdy?ymyz ve örü?türdü?ümüzü;  GERÇEKLERE öpü?türdü?ümüz de olur.. zamanla anlaryz ki bunlar do?ru ve gerçek de?illermi?. BYLGY dedi?imiz sonucun hem do?ru ama ayny zamanda hem gerçek olmasynyn ne “anlam”a geldi?ini sordu?umda bunun yanytyny veremeyiz. Ama siz ana dilinizle dayatylan do?rularyn ve okulunuzla verilen “gerçeklerin” ardyna do?ru yürümeyi göze aldy?ynyzda kendinize do?ru bir yolculukta dahi ba?lamy? demektir. Böylece sunulan do?rulary ve gerçekleri kendiniz yeniden in?a edeceksiniz, e?er kendinizi saplanty ve önyargylarynyzdan ba?ka birde ötekilerce bilgilendirildiklerini hemencecik kabullenmekten kaçynyrsynyz…

 

Kimseye her ?eyi bildi?imi ileri süremem ve bunu herkese ö?retece?ime söz veremem.. bu ço fazla bilgiçlik ve haddini  bilmezlik olur. Amma benim düz yazylarymy okuyup oradan ?emalarymy izlemeye ba?lady?ynyzda analitik düzlemin mantyksal kullanymyna geçebilece?inizi ve bununla dilin ve dü?üncenin künhüne vakyf olaca?ynyzy bekliyor, yani bilmeyi bilece?inizi umuyorum. Bunun için yazylarymy uzun süre izlemeye gerek yok.. hemen ?imdi bile ba?layabilirsiniz.

 

O zaman bu yazymyn ba?ly?y dikkatinizi çekmi?tir.. ne demek KELAMIN alty ve üstü..  bu masa my ki alty üstü olsun ? Ynanyn aynen öyle.. ü?üttü?ümü de sanmayyn.. bakyn ben bir masanyn üstünde yazyyorum.. ayaklarymy uzatty?ym bir alty var birde üstünde bilgisayarym olan üstü var. Ne yapyyorum “KELAM” yapyyorum, terimlere kavramlar yüklüyor ve bu kavramlary birle?tirerek anlamlar çykaryyor ve bunlary birbirine ulayarak ortaya çykan çykarsamalarym ve yargylarymla  bu anlatymy size sunmaya çaly?yyorum. Ama bu kelamy (sözü) ar-ad (harf-isim) bile?imi içinde size sunarken hem YLMYMY  hem YRADEMY kullanyyorum. Zaten sizde böyle yapmyyor musunuz ? Yani bir kudret ifadesi ve hikmet ibaresi olan maddi kelamyn altynda YLYM üstünde YRADE yok mu ? 

 

Y?te bu maddi ve manevi yapylar karmasy olan gizemli KELAMI size bir MADDE gibi sunup bir ?ekil ve biçim içerisinde gözünüzün önüne getiriyorum. A?a?ydaki ?emaya bakyn.. gördünüz mü ? Bakynca hemen görülmez her ?ey.. çünkü hemen örülmez. Bir süre sonra görmeye dahi ba?layacaksynyz!

 

O “yer” de ne yapmy?ym ? Dört syra KATMAN ortaya koymu?um:

 

DUYUM

- - - - - -

DÜ?ÜNCE

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

DYLEK

- - - - - - -

DUYGU

- - - - - - -

 

E?er kelam bir “masa” ise bunun altynda  duygu ve dilek var; üstünde ise dü?ünce ve duyum var. Bu tabloda yumurta ve kutularda ba?ka sözcüklerde bulunur  ve fakat onlar kafanyzy kary?tyrmasyn.. resmin anasy bu syralanmy? dört katman. Duyumun üstünde kevn (kainat-evren) varmy?.. duygunun altynda (insan-adam) varmy?.. kainat zahirdeymi?.. insan batyndaymy?.. bunlarla sizin zihninizi u?ra?tyrmasyn.. nefs lezzeti ve ruh süruru ile akyl keyfi ve kalb zevki merakynyzy celbt etmesin.. sadece adyny duyun ve yerini görün.. ana dilimizi de ö?renirken önce sesleri duyduk sonra bu adlaryn anlamlaryny ö?rendik ve sonra bunlarla kurulan sözlerle kavramy ba?lar ve anlamy anlatyr hale geldik. Hem  bu yazynyn içinde ba?ka ?emalar ve tablolarda dahi var.. onlarla dahi ilgilenmeyin.. belki onlar sadece sizin için de?il gelecektekiler de dü?ünülerek oraya konuldu.. fakat merak ediyorsanyz sizde bakabilirsiniz..       .

Amma  YAKIN’im ve SAKYN’im ile biliyorum ki beynim ve yüre?im olmazsa  bu yazyyy size yazamazdym.. bu soyutluktan zihniniz mi kurudu.. size KIRMIZI sulu bir haber vereyim:

 

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/04/14/mucize-ameliyat

 

Bizler yüre?in kan “SUYU” ile olu?turulan ya?am gölü  etrafynda yerle?ik büyük bir ?ehir, kocaman bir ülke ve muhte?em bir alemiz. Böylece ku?atylan de?il ku?atan bir DÜNYA’yyz.

 

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/04/14/peker-acikalin-oldu-ama

 

Demek ölüm, bu kadar kolay, ya?am bu kadar zor…

 

Allah akybetimizi ve ahiretimizi güzel ve iyi etsin. Amin.

 

Bu ?ehirde yüzlerce doku kozlary , bu ülkede  trilyonlarca hücre evleri  ve bu alemde sayamady?ymyz on “üssü” rakamlarla atom tozlary muntazam bir millet ve mevzun bir memleket halinde BEYYN VE YÜREK merkezinin olu?turdu?u ( X ) oda?yndan habersiz YLMYMYZY ve YRADEMYZY kullanarak KELAMLARIMIZ ile birbirimizle ileti?im kuruyoruz.

 

Bu nasyl oluyor ?

 

Y?te bu i? yukaryda syralady?ym dört MANEVY  katmanly bir yapy ve ESRARLI bir i?levle gerçekle?tiriliyor.

 

Bu hasylyn hangi asyldan fasl oldu?unu size tafsil  edece?im.. ama zaman bitti.. benim masadan kalkmam ve hareketli  ten ülkemi sabit ev ?ehrime ta?ymam isteniyor  ve bundan önce bu ak?am vakti Kabe’deki MASA gibi duran Allah’yn evine yönelmem gerekiyor ki ALEM’im aydynlansyn.

 

Sa?lycakla kalyn.

   

.

 

 

OSMANZYYA

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazydan özür dilerim

 

YLETY?YM:

 

osmanziya@hotmail.com

osmanziya@yahoo.com

 

WEBLERYMYZ:

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

www.osmanziya.com

www.mustafabugucam.com.tr

 

ÖBEKLERYMYZ:

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya01 - 15-Nisan-2011 Saat 07:09
BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
IP
osmanziya01
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 29-Ekim-2009
Konum: İzmir
Gönderilenler: 381

Hak Puan : 10
Kidem : 7
OrtalamaHak : % 100
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 16-Nisan-2011 Saat 16:40

HAVASS

 

http://www.sabah.com.tr/fotohaber/dunya/dunyanin_en_korkunc_yerleri?tc=36&albumId=15164&page=36

 

Hayalet…

 

Rüyet.. re’y.. rüya.. riya..  dile getirilen sözcüklerin ardyna saklanmy? bilgiler.. dillendirilen bilgilerin içinde gizli gerçekler..  görünen olaylar  ve gizlenen olgular.. tüm bunlar dünya donanymynda çaly?an insan yazylymyndan ortaya çykan son-uç’lardyr. Bu sonuçlaryn hangisinin yeni bir son-uç’un ön-uç’u oldu?unu bilebilir miyiz ?

 

Ki?isel ya?am öykümüzün,  genel dünya tarih okyanusunun  bir damlasy oldu?unu biliyorsak zaman yrma?ynda nereye akty?ymyzyn hikayesini merak etmemek mümkün de?ildir.

 

Bir hayalet görmedikçe, cismi  olmayan bir nesne ile kar?yla?ma olayyny ya?amadykça, her ne kadar ürküp korksanyz dahi,  hayalete inanmak mümkün de?ildir.

 

Tarih boyunca ola?an olaylar kadar ola?anüstü olaylary da saptayyp kayd ediyoruz…

 

http://www.sabah.com.tr/fotohaber/dunya/bilimin_aciklayamadigi_kesifler?tc=38&albumId=15209&page=11

 

Bu gün ola?an saydy?ymyz bir çok teknolojik harikalarda geçmi? için ola?anüstü i?ler de?il midirler

 

Hayalet  ve Harikulâde…

 

Bilmenin ve bellemenin synyrlarynyn ötesine do?ru bir TANIMA yolculu?una çykty?ymyzda kar?ymyza çykan ilk durak kar?ylamanyn (mukabele)  ve kar?yla?tyrmanyn (mukayese) nin çocu?u olan ANLAMA’dyr. Y?aret ve delalet yoluyla hakikatleri hikaye etmede çe?itli yol ve yöntemlerimiz vardyr. Ancak bütün bu bilgi ve söz kaynaklarynyn synyrlary YNANMA ile çevrilmi?tir.

 
Y?te bu okyanusta yüzecek salymyzy kayyk, kayy?ymyzy gemi ve gemimizi transatlantik haline getirmek için çaly?yp duruyoruz.. Nedir bu sal.. YNSAN.
 
Protagoras’yn dedi?i gibi YNSAN HER ?EYYN ÖLÇÜSÜR. Ynsany ve evreni bilmek için sayysyz bilim ve bilim alanlarymyz var.. funun ve hukuk ile hikmet ve san’at etkinliklerimizi de yüzyyllardyr sürdürüyoruz..  sonuçta insany ve evreni kullanmaktan ve onlary yani evrenden ve insandan  “yararlanmaktan”  ba?ka ne i?e yaryyorlar ya da ne de?eri var bu bilimler ?

 

Bu da hakikat ve normal..

 

O zaman biz hem hakikat hem hayallerle ya?aryz… Bizim için normal olan ba?kasy için ola?anüstü olabilir.

 

Do?ru de?il mi ?

 

Hayyr, gerçek!

 

Öyleyse gerçek ile do?ru arasynda ne fark var ?

 

Çok ama çok fark var.. bunlardan biri.. gerçek elle tutulur ve gözle görülür varlyklar ve olaylardyr.. do?ru ise soyut ve tümel nesneler ve olgulardyr.. biri beyaz ve kör bir okyanus..  öbürü siyah ve bo? bir atmosfer.. amma asyl ilginç  olany BYLGY DO?RU VE GERÇEK OLMALIDIR, diye buyuran zihin.. dikkat edin do?ru VEYA gerçek demiyor, VE diyor. Kant’yn kabul ettirdi?i gibi, görüsüz kavramlar bo?, kavramsyz görüler kör ise, BYLGY yanycy hidrojen ile yakycy oksijenin birlikteli?inden olu?an su “gibi” bir AKI?KAN haline geliyor. Yani bilgi duran ve de?i?meyen bir NESNE de?il.. bilen (ilke ve yorum)  ve bilinen (veri ve gözlem) ili?kisinden ortaya çykan bir sonuç…  Bizim BYLGY  nesnemiz SöZ nesnesine ba?ly hatta ba?ymly bir sestir. Seslenme, beslenmemizin ortaya çykardy?y kirlenme ve onun gerektirdi?i temizlenmeden ba?ka yapty?ymyz tüm i?lerin ortak adydyr.

 
S ve S ünsüz  harflerin arasyna  bütün ünlü harfleri yerle?tirin bakalym ortaya ne çykyyor ? ortaya çykan köklerdenden hangileri anlamly hangileri anlamsyzdyr.. bunu görünüz.

 

Sas

Ses

Sys

Sis

Sos

Sös

Sus

Süs

 

?imdi bunlardan  anlamsyz olan kökleri / sesleri , kenarda duran kullanylmamy? ARABALAR olarak görebilirsiniz.. Yani bu hecelere anlam verilerek ad haline getirilmemi?. Hatta bunlardan bo? duran “sys”de?i?kenine “hava” de?eri verdim. Böylece bu güne kadar  TÜRKÇE bir sözcük türettim. Atty?ym bu "ad"y ba?kalary da tutarsa dil trafi?ine yeni bir araba katylmy? demektir.

 

Terk edilmi? köklere / hecelere  ise müzelere kaldyrylmy? BYNALAR olarak bakabilirsiniz. Anlady?ynyz kökleri /adlary Türkiye plakaly otomobiller olarak bulabilirsiniz. Anlamady?ynyz yabancy kökler / sözcükler dahi yabancy plakaly arabalar olabilirler.

 
Yani dil NESNELERY olan “remizler” aynen di?er cisimler ve resimler gibi birer nesnedirler.

Ancak bunlar ya SESLER (hece)  ?eklinde i?itilir    nesnelerdir ya da SÜSLER (harf)  biçiminde görülür.

  

Y?te bütün bu DYL  nesneleri, gözümüzdeki gözlükten ya da ba?ymyzdaki ?apkadan farky.. daha ince, daha karma?yk ve daha yapay nesneler olmasydyr öylesine ki biz bu A?-AÇ’y do?al görür ve normal buluruz.   

 

 

?imdi önceki yazyda size dört sözcü?ü katlar halinde sunmu?tum:

 

DUYUM

DU?ÜNCE

-----------

DYLEK

DUYGU

 

 

Bu sözcükleri bu katlara yerle?tirirken zahirden batyna yani dy? yüzden iç yüze do?ru yerle?tirdim.. dy? yüzü YUKARIDA iç yüzü A?A?IDA konumlandyrdym.

 

 Zâhir / dy? yüz /  Yukary

 

DUY-UM

DU?-ÜNCE

-------------

DYL-E-K

DUY-GU

 

 

Bâtyn / iç yüz / A?a?y

 

 

 

?imdiye kadar bu katlary ?öyle dü?ünürdüm..

 

DUYUM

DUYGU

DU?ÜNCE

DYLEK

 

Ya da böyle sanyrdym..

 

D  DUYUM

DU?ÜNCE

DUYGU

DYLEK

 

Yukaryda ilk dizilimde duygu dü?üncenin üstüne çykmy? ikincisinde ise onun altyna inmi?.

 

 

Peki üçüncü ve son dizilimimin gerçek de?il dü?ünce ya da olgu de?il sany ol-ma-dy?yndan nasyl emin olabilirim ?

 

Bu nesnelerin sesini duyup ya da süsünü görüp tanydy?ynyz adyn anlamyny bilerek yapaca?ynyzy dü?ünüyorsanyz sözlü?ü açyp orada yazan terim’in-ad’yn kar?ysyndaki kavram’y-anlam’y okuyup deneyin.. Ya?am deneyiminizden de yararlanarak siz de bir syralama yapacaksynyz..  hatta bu cins isimlere biraz daha ayrynty ve örnek katarak i?in do?rusunu ve gerçe?ini bulmaya çaly?abilirsiniz;

 

DUYUM koklama, tatma görme, i?itme…

DUYGU sevgi, saygy, korku, öfke…

DU?ÜNCE kavram, anlam, yüklem, yargy…

DYLEK umut.. beklenti..  istek, özlem…

 

Peki; tany, sayy, sany, kany,  any, imge, izlenim.. algy..  tat.. tutku.. co?ku..  anymsama.. bilgi.. buyruk.. söz.. de?er..  istenç... Daha pek çok terimlerle adlandyrylmy?  PSYKOLOJYK (ruhî) olay var.. bunlary nereye koyacaksynyz.. bu katlaryn arasyna my serpi?tireceksiniz ?

 

Hasyly i?imiz zor.. i?te yöntembilimsel analiz bu i?lere bir kolaylyk getirmek üzere kuruldu...

 

Sa?lycakla kalyn: 

 

 

 

 

OSMANZYYA

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazydan özür dilerim

 

YLETY?YM:

 

osmanziya@hotmail.com

osmanziya@yahoo.com

 

WEBLERYMYZ:

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

www.osmanziya.com

www.mustafabugucam.com.tr

 

ÖBEKLERYMYZ:

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

 

HAVA

 

 

kök:

HA. VAV. SAD

HAVASS : (Hâssa, Hâss. C.) Hâssalar.Hâslar. Keyfiyetler, Hususlar * Dindarlyk ve do?rulu?u ile, ilimiyle âmil olup maneviyat mertebelerinde yükselmekle makbul ve muteber olan zatlar. Zenginler synyfy. Kur’ani ve manevi syrlara ve hususlara vâkyf bulunan; ilim, ibadet, taat ve takva yolunda yükselerek mümtaz olan Evliyâullah. Herkesin hürmet etti?i büyük zevat * Manevi tesir için okunan dualar.

 

Kök:

hA. VAV. SYN

HAVASS: (Hasse. C) Hasseler. Duygular. Havass-y (hamse-i) zâhire: Zâhiri be? duygu: Tadmak, görmek, i?itmek, koklamak, dokunup duymak.  Havass-y (hamse-i) bâtyna:Kalbe ba?ly be? duygu: Hiss-i mü?terek (hayal kuvveti), müdrike (akyl), Vehim (vâhime). Hâfyza. Mutasarryfa (meydana getirici hayal kuvveti)  

 

HEVA

 

HAYAL

 

HAZ

 

 

 

Kök:

 

 

(Abdullah YE?YN. Yeni LUGAT. Ystanbul. 1983)

 

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya01 - 16-Nisan-2011 Saat 16:55
BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 18-Nisan-2011 Saat 17:01

 

 

 

 

 

 

KAPTANIN SEYYR DEFTERY

 

Yyldyz Tarihi 4.3.

 

OLAY

 

 

Ynsan ?imdiki zamanda fazla duramaz . genç ise gelecekte, ya?ly ise geçmi?te buluruz kendimizi.. çünkü gencin hayal ve hülyalary gelecekte, ya?lynyn hatyra ve hasretleri geçmi?tedir.  Ancak nerede olursak olalym i “önce ba?lat sonra bitir” yasasynyn cereyan etti?i OLAYLAR içinde buluruz kendimizi. Bu olaylaryn ady, geçti?i yere ve zamana göre de?i?ebilir.. geçmi?te olmu?sa isabet eden  vukuattyr, gelecekte olacaksa ihtimali olan imkanattyr hariçte oluyorsa bir ?eklin ihdasydyr,  dahilde oluyorsa bir suretin itibarydyr. Olaylary / hadiseleri bu ?ekilde isimlendirmek ve tanymlamakla i? bitiyor mu ? Çünkü bu tanymyn ba?kalarynca benimsenmesi ve onaylanmasy gerekir.. böylece bilim olur. Aksi halde yani ben söylüyorum siz dinliyorsanyz, söylediklerimin bazysyny onuyor, bazysyndan tereddüd ediyor bazysyny reddediyorsanyz bunun adyna edebiyat denir. Kabulü ne kadar yüksek olursa olsun edebiyat de?il de bilim yapmak istiyorsak bu konulary konu?mak ve tarty?mak gerekiyor.

 

Daha önce bu ba?lyk altynda dört olay katmany syraladym:

 

DUYUM

DÜ?ÜNCE

DYLEK

DUYGU

 

Bu katmanlaryn ady Türkçe.. herkes iyi kötü bu adlaryn anlamlaryny bilir.

Fakat bu  terimleri tanymlayyn dedi?im zaman bir dizi sorun ortaya çykaracaktyr. Tarty?ma konusu olan konu?malarda anlayanyn “ele?tiri” yapmasy ya da anlamady?ynda da “soru” sormasy gerekir. Her iki durumda da verilen cevaplar tanymyn de?i?tirilmesini, düzeltilmesini ve geli?tirilmesini sa?lar. Fakat bu güne kadar “edebiyat” tarzy okumalara aly?an okuyucu tarty?maya katylmamaktadyr. Ya konuya meraky yoktur veya tarty?mayy gereksiz bulmaktadyr. Meraky olsa ve konuyu tarty?maya de?er görse bile bu konuda UZMANI olmady?yndan konu?maktan kaçynyr. Ya da konu hakkynda yanly? bir anlatymla ya da isabetsiz bir görü?le  mahcup olmayy istemez. Ya da öylesine dar bir  zaman var ki bu sadece okumaya yeter, yazmayy vakti yoktur. Ya da zamany olsa bile yazy yazma aly?kanly?yny edinmemi?tir.

Ancak bütün bu olumsuz ko?ullara ra?men yukarydaki mavi terimleri  tanymlamayy denemenizi ve i?e cesaretle giri?menizi  isteyece?im.. çünkü görece?iz ki bu denemelerdeki yanylmalarla kendimizi (insany) ö?renmek yolunda ilk adymy atmy? olmasak bile bu konudaki adymlarymyza yeni yönler, yeni boyutlar kazandyraca?yz.

 

?imdi her ne kadar bu ba?lyk ady altynda çe?itli konulary yazmayy sürdürsem bile lütfen siz bu dört terimi, kavram olarak anlayyp bilseniz dahi bir tarifini, bir tanymyny yapmayy deneyiniz. Tanymynyz do?ru  olsa yani tarty?mamyz sonucu do?ru olany buldu?umuzda ve bu da sizin tanymynyz olsa, fazla kazancynyz olmayacak çünkü bunu zaten biliyordunuz ve üstelik bak do?ru biliyormu?um, diye gururlanmak tehlikesi de var. Yanly? olsa i?te o zaman kazançlysynyz çünkü hem yeni biri konuyu  hem do?ru bir tanymy ö?rendiniz. Üstelik gurura girme, kendini be?enme rizikosu da yok. Öyleyse lütfen tarty?maya katylyn, ele?tirinizi yapyn.. soruyu yöneltin.. yanylmayy göze alyn ve yukarydaki dört terimden diledi?inizi tarif edip tanymlayyn.

 

Nerede kalmy?tyk.. insan ?imdi de duramaz.. geçmi? ve gelece?i kaçar. Çünkü o saati takip eder.. az sonra yapacak bir i?i vardyr.. geçmi?te yapty?y bir çok i?ler ona gelecekte yapaca?y pek çok i?leri ortaya çykaryr. Y?çidir mesaisi var, memurdur görevi bulunur, babadyr a? getirecek, anadyr yemek pi?irecek, ö?rencidir okula gidecek. Gündüz zaten bunlarynda dy?ynda onlara ba?ka bir ?ey yaptyramayyz. Ancak GECE olunca durum biraz daha farkly.. E?er televizyon denen vakit canavary ya da internet denilen zaman i?galcisinden kurtulursa “yazmaya” vakit bulabilecektir ve bu da bir derece onun elindedir.

 

Y?te sizlerden bu kurtulu?u beklerken bo? durmayyp geçmi? ve gelecek ile dy?aryda ve içeride olan OLAYLARI tasvir etmeye sürdüreyim.

 

DI?ARI-da

 

 

GELECEK-te           olay         GEÇMY?-te

 

 

YÇERY-de

 

Dy?aryda olan olay, hal-i hazyr, içeride olan olay ise kal-i hatyr.

Hal “durum” dillendirmesi , kal “konu?ma” dile getirmesi demektir.. yani  hal dili ve kal dili denilen iki lisanymyz var. Bir insan açym, diyebilir. Fakat bazen açym deyip kal dilini kullanmasa da  biz onun “hal”inden aç bî ilaç oldu?unu anlaryz. Çiçe?in güzelim demesine gerek yok ki onun güzel oldu?unu görürüz.  Y?te bu  hal diline YM, kal diline YR diyorum. Dy?aryda hayalin imleri hal-i hazyr akar, içeride vehmin ir’leri kal-i hatyr anylyr. Dikkat edin ha-li hazyr durur ya da kal-i hatyr durur demedim akar, anylyr dedim. Amma biz bunlara fazla dikkat etmeyiz.. ?öyle bakar, duyar geçeriz öylesine co?ku ve tutkuyla görü? i?itmeyiz. Belki bazen buna da gerek yoktur. Dy?arydaki mü?ahede i?inde,  hayalimizin ?ekillerini ayryntyly imgelemeyiz ve içerideki muhakeme i?inde, vehmimi suretlerini  de fazla**** yargylamayyz. Bu yüzden de ?imdi geçmi? olan önceki ?imdiyi fazla anymsayamayyz. Zaten yukaryda saptadyk ?imdi durmayy pek sevmeyiz ve zamanyn aky?yny kapylyp gitmek ho?umuza gider. Bunun için zaman akymynyn  tersi olan NAMAZ anymy  ile bu devingen olan insanyn bir dört be? dakika  durup dü?ünmesi istenir. Nereden gelip nereye gidiyorsun ?

 

Dy?arydaki hali hazyr ile içeride kali hatyr, namazda, zamanda ki im ve ir’den ba?ka bir hale gelir.. Buradaki medya, zamandaki medyadan farklydyr. Namazdaki ortam zamazdaki ortamyn tersidir. Fani hayat içindeki bu sohbet-i baki insanyn zamanda kirlenen duygularyn ve dileklerini paklar, duyumlaryny ve  dü?üncelerini arytyr. Bir tür dalynçtyr fakat do?unun ve hindin meditasyonundan farkly bir bilinç, duyunç, sevinç ve istenç olan “tanynç”dyr.

 

?imdi konumuz namaz de?il zaman.. öyle ise ona devam edelim.

 

Anlattyklarymy göre yukarydaki diyagramy  de?i?tiriyorum:

 

Hal ( YM) hazyr

 

GELECEK-te           olay         GEÇMY?-te

 

Kal (IR) hatyr

 

 

 Dy?aryda olan olay hazyr ?ekillerin im”gelenmesi, içerideki olay hatyrlanan suretlerin ir’delenmesidir ki biz akan im ile anylan ir’i birlikte ve ayny anda ya?aryz. Bunun içindir ki onlary e? zamanly yani dikey olarak göstergeledik.

Yani OLAY’yn gözlemi kadar yorumunu dahi yaparyz.

 

?imdi gelelim geçmi? ve gelecekteki olaylary imlemeye ve irdelemeye.. yani incelemeye.. geçmi? (mazi) rasat edilir.. gelecek (ati) ise rabas edilir. Mazi ve atiyi duymu?sunuzdur da rasaty nadir i?itmi?sinizdir genç iseniz..  Hele rabas sözcü?ünü  pek çok ya?ly bile bilemez.. Rabas Kur’anca bir kelimedir, belki Rabas, beklemek demektir. Reca (rica) ve revh (umut) gibi çe?itli beklenti türleri vardyr ama bunlaryn biraz daha somut, biraz daha belli ve biraz daha ön demesi olanyna “rabas” diyorum.

 

?imdi burada olan hali hazyr, mü?ahede edildikten sonra bir RASAT halinde geçmi?e katylyr ve tarihe atylyr. Rasat, bakmak demektir. ?imdikine bakyp geçmi?e katmak ve bellek ile kayd edip ka?yda ya da zihne atmaktyr.  Rasat bakmak ise RABAS beklemektir. Geçmi?te olacak i?leri beklemek, durakta beklemek, çocuk beklemek, ücret arty?y beklemek, mutlu ve ba?aryly günleri beklemek.. belki bunlara de?i?ik tonlaryndan dolayy ba?ka adlar verilebilir ancak hepsine birden  BEKLEMEK diyelim.  Baktyklarymyz, ba?lamy? ve bitmi? olaylardyr. Beklediklerimiz ise ba?layacak ve bitecek olaylardyr. Y?te  izlenen birincisine YZ, istenen ikincisine de YS, diyorum. O zaman ?emayy tamamlayalym:

 

Hal ( YM) hazyr

 

Rabas (YS) ati           OLAY      mazi  (YZ) Rasat

 

Kal (IR) hatyr

 

Böylece analitik düzlemi mantyksal olarak kullanarak YÇ GÖZLEM’imi size anlattym. Fakat dedi?im gibi bunu sizin

 

DUYUM

DÜ?ÜNCE

DYLEK

DUYGU

 

?u dört terim hakkynda yapaca?ynyz tanymlary beklerken, bo? durmamak için yaptym. Bu tanymy yaparken yukaryda adlar yerine ba?ka adlar dahi kullanabilirsiniz. Örne?in dü?ünce yerine FYKYR sözcü?ünü seçebilirsiniz. Duygu yerine HYSS dahi diyebilirsiniz. Hatta sözlüklere de bakabilirsiniz. Ancak sözlükler adyn kavram ve anlamyny verirken bütün yan ve yönlerini göstermeye çaly?salar da bizim kendi bildi?imiz ba?ka oluyor.  Önemli olan tümce kurup söz söylemek suretiyle konu hakkynda dü?ünce ve bilgimizi tarty?maya açmaktyr. Terim ve kavramlar her ne kadar PSYKOLOJY bilimin konusu dahi olsa bir YNSAN olarak biz bu i?in geçti?i asyl laboratuvar de?il miyiz ? Bu ilm-i insany vekil seçmi? olabiliriz ama asyl olan biz de?il miyiz ? Nasyl din konusunda söz söylemek hakkymyz varsa insan konusunda da do?al ve normal olarak yetkiliyiz. Ha bizden daha iyi bilen varmy?.. olsun önemli olan bizim bu konuda kendi bilgimizi geli?tirmek ve kendimizi yükseltmektir. Zaten yukaryda söz konusu etmedik mi yanly? yapa yapa do?ruyu ö?renece?iz.

 

Kolay gelsin. 

 

Sa?lycakla kalyn.

 

OSMANZYYA

 

 

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazydan özür dilerim

 

YLETY?YM:

 

osmanziya@hotmail.com

osmanziya@yahoo.com

 

WEBLERYMYZ:

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

www.osmanziya.com

www.mustafabugucam.com.tr

 

ÖBEKLERYMYZ:

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

 

kök:

H.VAV.

HAVA (a.i) 1.Hava serd-i hava; havanyn so?uklu?u 2. Müz. Saz veya söz müzi?ine ait olup da hususi bir isimle belirtilmeyen parçadyr.

(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik  LUGAT. Ankara. 1978)

 

Kök:

hA. VAV. SYN

HAVASS: (Hasse’nin  cemi) Hasseler. Duygular.

 

Havass-y (hamse-i) zâhire ( dy?taki  be? duygu )

Görme, i?itme, tatma, koklama, dokunma

 Havass-y (hamse-i) bâtyna (Yçteki be? duygu )

Hiss-i mü?terek, hayal, vehim, hâfyza.  

 

kök:

HA. VAV. SAD

HAVASS : (Hâss ve Hâssa’nin cemi)1. Hâssalar, Keyfiyetler

2. muhterem, saygyn olanlar

(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik  LUGAT. Ankara. 1978)

 

Kök:

hA. VAV. SYN

HAVASS: (Hasse. C) Hasseler. Duygular. Havass-y (hamse-i) zâhire: Zâhiri be? duygu: Tadmak, görmek, i?itmek, koklamak, dokunup duymak.  Havass-y (hamse-i) bâtyna:Kalbe ba?ly be? duygu: Hiss-i mü?terek (hayal kuvveti), müdrike (akyl), Vehim (vâhime). Hâfyza. Mutasarryfa (meydana getirici hayal kuvveti)

(Abdullah YE?YN. Yeni LUGAT. Ystanbul.1983)

 

kök:

HA. VAV. SAD

HAVASS : (Hâssa, Hâss. C.) Hâssalar.Hâslar. Keyfiyetler, Hususlar * Dindarlyk ve do?rulu?u ile, ilimiyle âmil olup maneviyat mertebelerinde yükselmekle makbul ve muteber olan zatlar. Zenginler synyfy. Kur’ani ve manevi syrlara ve hususlara vâkyf bulunan; ilim, ibadet, taat ve takva yolunda yükselerek mümtaz olan Evliyâullah. Herkesin hürmet etti?i büyük zevat * Manevi tesir için okunan dualar.

(Abdullah YE?YN. Yeni LUGAT. Ystanbul.1983)

 

Kök:

h.VAV.YE

HEVÂ : (a.i) heves, istek, arzu; sevgi; ho?lanma. Ehl-i hevâ; hyrs sahipleri, nefsine dü?künler

(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik  LUGAT. Ankara. 1978)

 

Kök

HA.YE.ELYF.LAM

HAYÂL: 1.Ynsanyn kafasynda canlandyrdy?y ?ey… 2. Kuruntu. 3. Karagöz oyunu. 4. Gölgeli görünen ?ey.

(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik  LUGAT. Ankara. 1978)

 

HAYAL,-LY is. (haya:l) Ar.hayâl

1. Olmu? veya varmy? gibi insanyn kafasynda tasarlayyp canlandyrdy?y ?ey, imge; Hayal mahsülü bir hikaye. Hayli gözümün önünden gitmiyor.

2. fiz. Görüntü: Ynsanyn aynadaki hayali.

Hayal kyrykly?y: Pek arzu edilen veya umulan bir ?ey olmayynca duyulan üzüntü.

Hayal oyunu: Karagöz oyunu.

TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1959

 

 

HAYAL,-LY is. (haya:l) Ar.hayâl

 

  1. Zihinde tasarlanan, canlandyrylan ve gerçekle?mesi özlenen ?ey, dü?, imge, hülya: Hayal ürünü bir hikaye. “Bu biri hakikat, öbürüsü hayal, iki ses dalgasy arasynda kendimden geçmi?tim.” F.R. Atay.
  2. Psikol. Ymge
  3. Fiz. Görüntü: Ynsanyn aynadaki hayali
  4. Belli belirsiz görülen ?ey, gölge.
  5. Esk. Aydynlatylan bir perde arkasynda deri veya kartondan yapylmy? hareket edebilen resimlere verilen ad ve bu resimlerle oynatylan oyun

TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1988

 

HAZ, ZZI is. Ar.

Ho?lanma, ho?a giden duygulanym, acy kar?yty.

TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1959

 

HAZ, ZZI is. Ar.Hazz

  1. Ho?a giden duygulanma, ho?lanma.
  2. Fel. Bir ?eyden duyusal veya manevi sevinç duyma.
  3. Psiko. Sürdürülmesi istenen ylymly ve duygunluk veren co?ku.

TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1988

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 21-Nisan-2011 Saat 12:52

 

 

 

 

 

 

KAPTANIN SEYYR DEFTERY

 

Yyldyz Tarihi 4.3.

Ynsanyn dy?arydaki hayal ile içerideki vehminin,  tasaddur ve tasarruflaryyla, yani gönlünün çykarymlary ve elinin kullanymlaryyla, ilim ve irade halinde tasavvur ve te?ekkül etmede KELAM’yn sihirli gücünün inanylmaz etkisi altyndadyr. Örne?in insan Din-i Mübin-i Yslamy tahakkuk etttirmeden önce dilini gerçekle?mi?tir.. Müslüman olmadan önce Arap’tyr, Acem’dir;  Türk’tür, Kürt’dür, Yngiliz’dir, Fransyz’dyr… Her ne kadar ne zamandan beri Müslümansyn denilince “Kalu beladan” beri denilir.. yani ezelden beri Müslümanym anlamyna.. fakat bu insaniyetin islamiyetle memzuç, ilmin imanla mümteziç oldu?u döneme aittir. Bu mezc den sonraki temyiz ve imtiyaz halinde biz insany ve evreni birbirinden ayyrdy?ymyz gibi dili ve dini de birbirinden ayyrdyk ve hatta dilleri dahi milliyetler halinde birbirinden ayyrdyk.

Hasyly dilin ene’sinden sonra dinin hüve’sine geçme.. bizim zihin tarihimizin zahir ve görünün yoludur. Ynsan dilini dinine mi benzetir yoksa dinini diline mi uydurur yani hangisi a?yr basar bilemeyiz.. Fakat bu üç nokta  içinde yani insan.. dil.. din.. çizgisinde  ilk durak olan “insan” bu sitenin YNSAN-bilim ba?ly?ynyn arayy?ydyr.

 

Ynsan.. dil.. din.. bu üç nokta ortak bir yeti olan us / akyl dile getirilir ve dü?e götürülür.. öyle ise bu çizgiye iki nokta daha ekleniyor:Ynsan.. dil.. din.. us.. dü?.. böylece noktalar ço?alyyor ve kontenjan artyyor…

 

Dil’in hayalden ilim elde ederken disipline oldu?u kuramsal ilkeleri kullanyr ki buna yöntem / usul  ady verilir, dü?ünce’nin vehimden iradeye çykty?ynda gerçekli?i kurarken imkandan vücuba yapty?y syçramaya da  iman / inanç  denir. Yöntem us’un kuramsal çaly?masy ise inanç edimsel syçramasydyr.

Yman olmasaydy yöntem bir bo?, usul olmasaydy inanç kör olurdu.

Gayb yoksa mü?ahedemiz hayal, muhakememiz vehimden ibarettir.

 

Ynsan.. dil.. din.. us.. dü?.. yöntem..  inanç.. yapty?ym bu dyr dyr’laryn hiçbir kyymet-i harbiyesi yoktur.. ta ki siz bu önermelerime onay verinceye kadar.

Önermelerime onay vermeniz için önce onu anlamanyz gerekmektedir. Öyleyse anla?ylmayan sözün de?eri yoktur.

 

Bilgi uygulanyp ondan çykar, buyru?a uyulup ondan  yarar elde edilmiyorsa bir tümce kurup  dyr ya da de?il demeye “dyr-dyr” adyny verdim. Amma ad verirken de “d”, “y” ve “r” ar’laryny kullandym. Söz-cük / kelime / word, ar/harf ve ad/isim yany olan çok kompleks ve pek karma?yk bir nesnedir.. söz-cük KÜLT-ÜR dedi?imiz deniz dy?ynda ya?ayan bir balyk de?ildir. Bu kültür denizleri ise  us / akyl ve uz / vicdan  dil ve din, usul ve iman, co?rafya ve tarih, medeniyet ve devlet gibi pek çok faktörleri içerir ki bu yüzden söz-cük için pek “kompleks ve çok karma?yk” tanymlamasy yaptyk.

 

 Gördü?ünüz “Word” sözcü?ü okurken hem ses gürültüsü, yazarken hem süs görüntüsü içerir. Bir  tür GÖSTERGE olan bu görüntü ve gürültülere “ar” / harf / letter denilir. Ar’laryn yalnyz ba?yna anlamy olmayan göstergelerdir. Harf ba?kasyny göstermeye yarar. Letter denilen karakterler bize mukabil olduklary varlyklary olaylary göstergeler, kimselere ve nesneleri simgeler. Bir ar, ba?ka ar’lar ile bir araya gelerek anlamly kök ve ekler ortaya çykty?ynda yani ar’lar anlam ve anlatym vermeye ba?ladyklarynda yedi katly dil binalary ortaya çykyyor demektir. Çünkü artyk ad / isim / name kendini gösteriyor.  Böylece ar ve ad sözcü?ün iki yany haline geliyor.

 

Sözcük /  kelime /  Word, GÖSTERGE’sinde, ar sözcü?ünün sessizi olan “R”  ile ad sözcü?ünün  sessizi olan “D” göstergesini içeriyor. Wo-RD. Yngilizce, ar ve ad ise Türkçe.. iki ayry denizin sularyndan iki ayry balyk çykaryp ve bunulary  bir araya getirip ortaya tek bir balyk çykarma saçmaly?y acaba oyalanmak ve oynamak de?il midir ? Her ne kadar bu yapty?ym kararlary  onay-lamak ve önermeleri  oylamak i?inden biraz daha soyut ve biçimsel ise de sonuçta dil sayesinde soyut  anlam ve somut anlatym  ö?eleriyle i? yapylan bir dünyada ya?ady?ymyzdan ku?ku yoktur. Ku?ku,  ku? gibi uçup gitmeye hazyr bir dü?ünce veya  bir anlamdyr. Tutup yakalady?ynyz dü?ünce ve  anlamlardan ku?ku duymazsynyz.. ama bir gün pyrr deyip elinizden uçtu?unda ?a?yryr kalyrsanyz. Bunun için önce dü?ünme ve  dü?ünme ile  anlam ve anlamalary ayyr eder hale gelmeliyiz. Manalary avlamak, ku?lary avlamaktan biraz daha zor ise de sonuçtu tuttu?umuz anlamlar, ba?kalarynyn de?i?kenlere de?er atamakla  yaptyklary atmalary ba?kalarynyn da tutmasyyla olu?mu? ad’lar ve at’lar olup biz onlara binerek manevi yolculuklarymyzy sürdürüyoruz.

 

Konudan uzakla?tyk.. sadede gelelim.. sözümü anlamyyorsanyz sadece anlamayanlar bakymyndan de?eri yoktur.. amma bir de anlayanlar varsa..

 

Y?te benim derdim de bu.. hoca gibi anlayanlar anlamayanlara anlatsyn deme ?ansym yok.. sözlerimi  anlamak için u?ra?an arkada?larym bu arada DYL denilen yapyyy görmeye ba?lamy?larsa.. günlük bilgi üstünde bilim denilen dilin MATEMATYK denilen yeni bir dili kullanmak zorunda oldu?unu da görmeye ba?lamy?larsa.. dil, din, insan, us, dü?, yöntem, inanç gibi “ felsefî ” terimlerin “hikmet”ini anlamak için de yeni bir dile muhtaç oldu?unu da görmeye yani örmeye ba?lamy?lar demektir.

 

E?er bu ba?langyç ilerlerse onunla milliyetlere ötesi ortak bir dil olan bilim ve diller üstü ortak bir dil olan matematik “gibi” hikmet ve felsefe alan ve konularynda KOORDYNAT çizgileriyle kurulan ortak anlatym dilini elde edecek ve onunla  biçimsel ve soyut  anlamlary ve  dü?ünceleri daha sa?lam ve sa?lykly  in?a edece?iz. Yöntembilimsel analiz adyny verdi?im bu anlam sürücüsü ve anlatym aygytyny ilk kullanaca?ymyz yerde INSANBILIM olacak.

Her ne kadar sonuçta “gibi”nin öyküsünü a?amasak da gerçe?e biraz daha yakyn olaca?yz.  

 

Artyk düz yazy ya da matematik ile felsefe yapylamaz ve i?in hikmeti anla?ylmaz hale geldi.. yapanlaryn anla?mazlyklary da bunun kanytydyr. Artyk günlük bilgi  ve bilim dili üstündeki hikmet ve felsefe alanynda,  edebiyattan fazla bir BYLYM VE DYL ortaya çykarmak isteniyorsa, onun yeni dilini birlikte YCAD etmek zorunayyz. Ne kadar hayalen açyk ve ne kadar vehmen seçik olursa olsa ortaya çykan ilim ve irade.. bir örgü ve örtünün parçasydyr.. öyle ise bize dü?en bu örtünün gölgesinden syyrylmak ve bu örgünün karanly?yndan kurtulmaktyr. Artyk bilgide do?ru ve gerçe?i.. buyrukta iyi ve güzeli ortaya çykaracak yetkin, etkin ve hyzly dili kurmanyn zamany geldi ve geçiyor…

 

Bunun içinde, lütfen düz yazylarymdan ziyade iletinin dizinlerini içindeki dosyalara açarak, ?emalar bakarak  ve tablolary izleyerek,  benim DYL oyunlaryma katylyn.. belki bir gün bunu, + ve x ile yapty?ym önermelere ve  onaylamalara karar  verebilecek  “oylama”lar haline getirebiliriz. Çünkü belki bir süre sonra tablolardaki gösterge resimlerinin özü olan (+)  ve (x) laryn ANLAMLARINI görür ve onlary birbirimize yansytacak ANLATIMLARI örer  hale gelece?iz.. Yn?aallah.     

 

 

Sa?lycakla kalyn.

 

OSMANZYYA

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazydan özür dilerim

 

 

Bu iletinin dizini içindeki ?emalary anlamada kolaylyk sa?lamak üzere bir hayal aty ve vehim merkebinin veledi olan KATIR’yn satyr yemeden önce bir cenaze mecazyna giden macerasyny gösteren versiyonlu tablonun ilkini a?a?yya (+) resmini yapy?tyrdym. Amma hala sizlerden duyum, dü?ünce, dilek ve duygu tanymlaryny bekledi?imi belirtmek istiyorum.

 

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1124351&title=hubble-uzay-teleskobundan-kutlu-dogum-hediyesi

 

Bir de göklerin yeni görülen adresini dahi verdim.. gül kokulu, gül tatly sünnet-i seniyye iksiri feyizli ve gül sesli ve süslü Muhammedi (A.S.M) ismi ve resmi bereketli olsun. Bu feyzin bir i?aretini gönderen POLAT karde?ime de te?ekkür ederim.

 
 
 
 

YLETY?YM:

 

osmanziya@hotmail.com

osmanziya@yahoo.com

 

WEBLERYMYZ:

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

www.osmanziya.com

www.mustafabugucam.com.tr

 

ÖBEKLERYMYZ:

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya - 21-Nisan-2011 Saat 13:06
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 28-Nisan-2011 Saat 20:06

 

 

 

 

 

 

 

 

Merhaba,

 

De?erli arkada?lar,  bilindi?i üzere.. belki bilmeyenlerde olabilir.. iki kula?ymyz ve bir dilimiz var.. gözümüzü, burnumuzu, a?zymyzy derimizi dahi göz ardy ediyoruz. Bu seferde kulaklar da bildi?imiz kulaklar olmaz koca kulak olur..  tabi hemen üzerimize almayalym amma  koca kulak merkebde olur ve dili de anyrmasyndan ibarettir. Benim böyle bir maksadym olmady.. hem filin kula?y daha büyük de?il mi ? Fakat  merkeb dahi olsa o da bir can ta?yyor ve üstelik bizim yüklediklerimizi de ta?yyor. Zaten bizlerde ya?am A?IRLI?INI  yüklenmi? hücre terkipler de?il miyiz ?

 

E??eklik pardon sorumsuzluk etmeyen y?ykly fakat e?ikli e?-?ek’ler olarak ?eksiz ve ?üphesiz bir “insan” oldu?uza inanyyorsak onu tanymak a?kyna  önünüze YKY BÜYÜK KULAK ve BYR DYLDEN  ibaret bir insan modeli ortaya koyaca?ym.

 

Bismillah…

 

 

DUYUM

 

 

DÜ?ÜNCE

 

 

-       Dil  - - - -

 

 

DYLEK

 

 

DUYGU

 

 

Bu güne kadar, bu dört katman hakkynda,  bir tanym ve anlatym bekledim,  gelmedi.. bundan sonrada gelece?e benzemiyor ve i? ba?a dü?üyor.. evet ba?ymyzda be? tane pencere var.. göz, kulak, burun, a?yz dört tür hassasiyet ve birde bütün bedene yayylmy? deri.. i?te bu ALT VE ÜST  e?ikli  be? pencereden giren haberlere DUYUM diyoruz ve bunun hepsine birden DUYARLIK / HASSASYYET adyny verdim. Bu birinci büyük kulaktyr.

 

Birinci büyük KULAK dy?aryda varlyklar ve olaylaryn, kimselerin ve nesnelerin  etkilerinin (birincil nitelikler)  bedenimizde,  beynimizde ve benimizde yol açty?y ikincil tepkilerini  (ikincil nitelikler) alyr ki bunun ady  DUYUM’dur. Bu duyumu duyumsamaya dahi  duyarlyk / hassasiyet diyorum.

 

Süs, ses, koku, tad ve derideki sertlik ve yumu?aklyk ile sycaklyk ve so?ukluk görme, i?itme, koklama, tatma ve dokunma do?al CYHAZLARIMIZ ile alynan duyu sinirleri ile BEYYN MERKEZLERYNYN birlikteli?i ile “dy?ary”daki ya?amdan haber alan bir ya?amymyz var. Buradaki tahassüs (duyumsama) ve  algylama (idrak) bizim kontrolümüz dy?yndadyr ancak bu i?te bir kontra rolümüz hiç yok demek de?ildir. Fakat yok denecek kadar azdyr.  

 

Dy?arydan gelen her etkinin (“signal” in yani uyarynyn ) içeride bir tepki (stimulus yani uyarym ) vermesi YA?AM “deri”mizin bir i?levidir. Göz ve kulaktaki duyum sinirleri ile dil ve derideki duyum sinirleri arasyndaki fark, ta?ydyklary etkinin farkyndan gelir. Bunu tabipler daha iyi bilir fakat onlaryn bilmesi de bir dereceye kadardyr.. bu fizikçilerin parçalaryn kütleleri ile  dalgalaryn enerjilerini yine parçacyk ve dalgacyklara ba?lamasyna “benze”tebiliriz.

 

Aslynda ben-zet’meden ba?ka bir ?ey yapamaz ki BENLYK.

 

Ama dilden medet umanlar bu i?in bir ucuna Beden (ten)  öbür ucuna da Ruh  (tin) diyerek tatmin olma yolunu seçebilirler. Biz de onlara geçici olarak katylyrsak i?i yoku?a sürmemi? oluruz.

 

Benli?in ikinci bir duyumsamasy yani ikinci bir  büyük KULAK daha var ki bu da DUYGULANMA ?eklindeki duyumsamamyzdyr.  Bizi sadece dy?arydaki varlyklar ve olaylar ile kimseler ve nesneler bir TAT ile uyarmaz.. bir de içerimizdeki duygularyn kalybyna girmi? bilgiler ve buyruklar ile dilekler ve dü?ünceler  uyaryrlar. Dy?aryya temas ve onlary  tema?a etmemiz yanynda bir de arzu ve taleplerimiz vardyr.. ?ehvet ve gadabymyz vardyr.. hyrsymyz ve heyacynymyz vardyr.. adavet ve hasadimiz vardyr.. heva ve hevesimiz vardyr..  Biz de bunlara uyarak sözler ve tümcelerdeki yüklemler ve yargylar yaparak onlary tutaryz. Onlary da dillendiririz.  Y?te bu TUT’tuklarymyzyn hasyl etti?i duyumsamalar bir hissiyattan ibarettir. Biliriz.. belleriz.. tanyryz, severiz, sayaryz.. överiz.. söveriz.. acyryz.. kyzaryz.. bütün bunlaryn bizde byraktyklary iz’ler aslynda is’lerdir. Dy?arydaki iz-ler bizde duyum hasyl etti?i gibi içerideki is-ler de duygu hasyl ederler. Duyumlar manevi tenin damarlary gibi olsa duygular da sinirleri gibidir.

 

Y?te bu ikisinin kary?mamasy için DUYGUNLUK denilen duyumsamaya UYARLIK diyorum. Sonuçta içten gelen duyumsamaya “uyarlyk” ve dy?tan olan duyumsamaya da “duyarlyk” dersem sonunda  insanyn iki türlü DUYUM-SAMA’sy oldu?unu kabul etmi? oluyorum ki bu insanyn kalbine iki BÜYÜK KULAK yerle?tirmek anlamyna geliyor...

 

 

Y?te ?ablon’layynca mesele bu kadar basit arkada?lar..

Ama gerçe?e ne kadar uyar ve ne kadar gerçekçi olur onu bilemem…

 

Y?te benim önerdi?im insan modelinin diyagramy:

 

 

 

Yz.. iz.. iz.. iz.. iz..

 

Tat

 

DUYUM

 

 

DÜ?ÜNCE

 

 

-       Dil - - - -

 

 

DYLEK

 

 

DUYGU

 

Tut

 

Ys.. is.. is.. is.. is..

 

Böylece gerçek ya da de?il.. olguya uygun ya da aykyry.. ne olursa olsun kafamyzda bir MODEL olu?turduk mu ? Olu?turduk. Sonradan bunu var olana uyar hale getiremeye çaly?abiliriz. Önemli olan bizim konu üzerinde durup  dü?ünmektir. Kendimizin olan bir YNSAN  modelinin elde edilmesidir.

 

Diyagramda be? tane iz 5  tane dy? duyuyu, be? tane is 5  tane iç duyguyu gösteriyor. Ortada olan dilin iki tarafynda ise dü?ünce ile koordine edilen dy?arydan uyarylan duyarlyk ve dilek ile kontrol edilen içeriyi duyuran uyarlyk var.

 

Daha önceki yazylarymda size sözlüklerden alynmy? terimlerin kavram ve anlamlaryny açyklayan maddeler yazdym. Bunlarda geçen vehim, hayal.. benim esas aldy?ym iki olgu oldu.. dy?arydakiler için HAYAL içeridekiler için VEHYM de?i?keni ile verilen de?erleri esas aldym ve onlary hayal =  YM-GE ve vehim = YR-GE terimleri ile kar?yladym. ?imdi terimleri aty’yorum, kavramlary da bu terimlere  atamak suretiyle adlandyrmalar yapyyorum.. siz bu terim tany’laryny ve kavram tanymlary tutar ya da tutmazsynyz.. amma en azyndan ortada bir çaba var.. belki bir gün bunlar, sizin de tuzunuz ve biberinizin katky ve katylymyyla,  ba?kalarynyn da be?enerek içti?i çorba olur, umarym. Hayal’in ilme, vehm’in de iradeye müncer oldu?unu sanyyorum. Bu adlandyrmalar bilim ve felsefe dünyasynda  kabul görür ya da ele?tirilir. Dedi?im gibi önemli olan bunlaryn dü?ünülmeye, sorgulanmaya, ara?tyrylmaya, geli?tirilmeye hazyr ön-de’meler olmasydyr.

 

 

?imdi bunlary da modele yerle?tiriyorum:

 

Yz.. iz.. iz.. iz.. iz..

 

Tat

 

DUYUM

 

Ym-ge

 

DÜ?ÜNCE

 

 

-       Dil - - - -

 

 

DYLEK

 

Yr-ge

 

DUYGU

 

Tut

 

Ys.. is.. is.. is.. is..

 

 

Gerek içimizdeki duygular gerek dy?ymyzdaki duyumlar tamamen  KONTROL VE bütünüyle  KOORDYNEMYZ içinde de?ildirler. Kontrol isteyerek, koordine bilerek müdahele etmek demektir.  Tamamen ve bütünüyle bilerek ve isteyerek kontrol edemedi?imiz duyumsamalarymyz olan duyumlar ve duygularyn yol açty?y sonuç ve etkileri de DÜ?ÜNCE VE DYLEKLERYMYZ ile yönlendirmeye, kullanmaya ve yararlanma?a çaly?yryz. Bu çaba ve u?ra?larda ne kadar ba?aryly oluruz bilemiyoruz amma biz kendimizi bunlardan “sorumlu” bul’uyoruz.

 

Bu BUL’mayy  nasyl biliyor ve belliyoruz ?

 

Bu bulma ne demektir ?

Yolda bulma ile vicdanda bulma arasyndaki fark nedir ?

 

Ben.. sen.. o...

Bu..?u.. onlar…

Bul.. bil.. bel.. ve el!

 

Dilimiz elimizle ba?lady…

 

Duyum alma, duygulanma, duyumsama, bilme, belleme, bulma.. türlü türlü tany’ma-lar, tanym’lama-lar, sanylar, sayylar, kanylar..  bütün bunlarda dü?ünmenin ve dillendirmenin çe?it çe?it etkileri ve tepkileri .. temenniler ve emeller.. teemmüller ve ümniyeler.. fikirler ve zikirler.. fehimler ve fykyhlar.. sabyrlar ve ?ükürler..  i?te bütün bu zorluklary yenmenin ve bu i?leri birbirinden ayyrt etmenin çaresi yeni bir DYL bulmaktan, yeni bir yöntem bilmekten, yeni bir analiz bellemekten ve böylece yeni bir yol ortaya koymaktan geçiyor.

 

Dil,  EN AZ iki ki?inin birbiriyle ileti?im kurdu?u kodlar yani i?aret ve göstergelerden olu?ur. Yöntembilimsel analizin böyle remiz ve simgelerini henüz olu?turamadyk ve bu i? hala ve hala  benim DÜ?ÜNCEM olarak kalmaya devam ediyor. Dile kolay yirmi yyl geçti..  Her ne kadar bazy arkada?lar bu i?e katylmy?larsa da bu çaly?malarymyz emekleme düzeyinde.. emeklerimiz yeterli nicel ve nitel düzeye ula?ty?ynda önce yöntem-bilim sonra insan-bilim aya?a kalkacak ve diyecek ki

 

“Ey  BYLYM, senin yöntemin insanyn dilidir”

 

Bu konu?mada Muhatap kim, Mütekellim kim ?

 

Söyleyen mütekellim ile dinleyen muhatabyn konu?masyna

ben ve sen.. biz ve siz TANIKLIK edece?iz.. gözlemleyece?iz.. sadece gözlemek ve izlemekle kalmayaca?yz dü?ünece?iz.. soraca?yz.. yanytlayaca?yz.. ele?tirece?iz.. sürekli çaly?malarla  düzeltece?iz.. de?i?tirece?iz  ve geli?tirece?iz…

 

Bundan önceki diller nasyl olu?mu?sa bu dil dahi öylece olu?acak.

 

Tarih yani döne.. kaybolup giden türlere ve dillere tanyklyk etti?i gibi bundan sonra gelecek DYLLEREDE de tanyklyk edecek..  do?a döne döne nereye yuvarlanyyorsa orada hepsi toplanacak ve kitabyny ortaya koyacak ve hesabyny verecek..

 

Bize dü?en biricik ve tekil varly?ymyz olan BENin bedeninin ve beyninin kitabyny iyice ortaya koyarak hesabyny güzelce vermektir.

 

Böylece e?-?ek-lik’li kulaklardan kurtulan ?eksiz ve kesin bir DYL olmaktyr.

 

Do?ruyu aramak ve gerçe?i ara?tyrmak ise bu sohbetin çayy ve kahvesi…

 

Elhamdüllillah.

 

Bu tefekkürde zikriniz bol ?ükrünüz sürekli  olsun..

 

Sa?lycakla kalyn.

 

Osmanziya

 

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazydan özür dilerim

 

not: “e?-?ek” ?üphe ku?ku demektir.

 

YLETY?YM:

 

osmanziya@hotmail.com

osmanziya@yahoo.com

 

WEBLERYMYZ:

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

www.osmanziya.com

www.mustafabugucam.com.tr

 

ÖBEKLERYMYZ:

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya - 29-Nisan-2011 Saat 01:37
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk