Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: yontembilimin olanaklari | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3447 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: yontembilimin olanaklari Gönderim Zamanı: 05-Haziran-2016 Saat 13:04 |
YÖNTEMBİLİMİN OLANAKLARI Yöntembilimi tanıttıktan sonra sıkça karşılaştığım bu metodun “ne işe yaradığı? ” sorusuna geçmek istiyorum. Bu soru aynı zamanda bu aracın ne gibi olanakları olduğunun bilinmesi ve bu gücün hangi yetenekleri taşıdığının anlaşılması ile de yakından ilgilidir. İşe yarar olanaklar ve başarılı yeteneklerin başarısı ve yararı, elbette bu imkanın öğrenilerek açılması ve kabiliyetlerin kullanılarak çalıştırılması suretiyle doğrudan doğruya ortaya çıkacaktır. Oysa insanlar yararını bilmediği işleri öğrenmezler ve kullanmazlar. Bu kolaylığı seven ve zordan nefret eden kozmik tembellik yasası için doğal bir durumdur. Öğrenme zor ise, kullanma kolay değilse çoğu zaman insan yararlanmaya gerekte da duymayacaktır. Bu nedenle sıralanan öğrenme-kullanma-yararlanma çizgisinde iş başa döner ve kolaya koşan ve zordan kaçan kimseler öğrenmeyi göze alamaz ve bu nedenle de pek çok yararlı sonuçları göz ardı eder ve böylece pek çok olanaklar ve yetenekler ve yollar gizli ve kapalı kalır. Bu durumda kendini zora koşarak bir konuyu öğrenen, çaba ve çalışarak ve sonunda alışarak ögrenilen ürünü kullanarak ondan yararlanan ve bu yararı ve onuru insanlık ve uygarlık hizmetine sunan kişiye ya da kuruma ikinci bir iş daha yüklenir, işi benimsetmenin propagandasını yapmak ve ürün değerinin reklamını yapmak.. böylece bu işe ve ürüne insanların gereksinimini duyurmak. Böylece konunun önem ve değerini tanıtmak ve anlatmak durumundadır. Öyle ise bize de yöntembilimsel analizin yeni dilini öğrenmenin olanaklarını sıralamaya.. onu kullanmanın ve ondan yararlanmanın ne gibi yetenekler sağladığını sunmaya ve bunların hangi yolları açacağını sergilemeye kısaca yeni anlam sürücünün kadrini ve yeni anlatım aygıtının kıymetini gösteren göstermeye çalışalım: Yöntembilimsel analizde yararlanılan GEOMETRİK formlar (biçimler/şekiller) ve MANTIKSAL normlardan (kurallar/kaideler) oluşan genel ENSTRÜMANLAR zaten uygarlığın ortak kullanımında olduğundan bunların öneminden bahsetmek gereksiz ve saçmalıktır. Ancak analitik düzlemin bu METODİK kullanımıyla, bu GEOMETRİ metresini ve MANTIK borusunu kablo ve tablolarla bir “HABLO” haline getirerek onu ortak bir konuşma platformu haline yapıyor ve onu yeni bir DİL’e çeviriyor. Mantığı daha “tümel” ve Geometriye daha “nesnel” müşterek bir tartışma ZEMİNİ haline getiriyor. Çünkü BİRİNCİSİ.. “Hablo” haline getirilen analitik düzlemin MATEMATİK kullanımında biz onun bu DİL işlevinden zaten yararlanıyoruz fakat bu yapıtla ortaya koyduğumuz METODİK kullanımında bunu daha ileri bir yöntem ve daha derin bir dil olarak.. daha genel bir tanımlama ve ortak bir açıklama ARACI haline getiriyoruz. Böylece bunun kişisel bir becerim olmadığı aslında analitik düzlemin metodik kullanımı olan yöntembilimsel analizin genel bir TEKNİK olduğu ortaya çıkıyor. İKİNCİSİ.. kişilerin özel istek ve çıkarlarıyla kamu genel dilek ve yararının uyumunu sağlayan ADALET ülküsü, bireysel özgün yetenek ve birikimleriyle insanlığın ortak birikim ve bilgilerinin dengesini kuran İKTİSAD ilkesi, son tahlilde insanlığın Ortak Aklının ve Müşterek Vicdanının bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu özgürlük ve özdeşliğe içerik kazandıran iki KAVRAM yöntembilimsel analizin olanaklarıyla BİLİM VE HUKUKU daha da evrenselleştireceğini anlıyoruz. ÜÇÜNCÜSÜ.. isteyenin teist veya ateist temeli seçmekte özgür, dileyenin bu seçimi doğmatik ya da septik renk ve tonda kullanmakta özerk olduğunu bunun da hem fıtratta verilmiş sorumluluk hem şeriatta öngörülmüş yükümlülük olduğunu saptamak.. hakikatını ararken, günlük dilin büyüsünden kurtulmakla hasıl olur. Yöntembilimsel analizin yeni dili, bize bu olanağı sağlıyor. DÖRDÜNCÜSÜ.. düşünmeyi kolaylaştırmaktır. Şöyleki her insanın hem koşulları ve kuralları kurgulamak için düşünmeye mecbur.. hem koşullara uymakta ve kuralları kılmakta uslamlamaya (akıl yürütmeye) muhtaçtır. Bu bağlamda yaşantı ve davranışını görüş ve tutumlarıyla düzenlemek durumundadır. Bu düşünsel ve kuramsal zorluk ve sıkıntıdan doğan sorunları çözmek, bunun için de soru ve cevaplarla fikrini işletmek, fehmini çalıştırmak ve fıkhını kurmak.. deneme ve yanılmasına girişmek kaçınılmaz bir etkinlik olacak. İşte bütün bu etkinliklerin odak noktasında bulunan düşün-me-nin sağlam bulunmasının ve düşün-ce-nin sağlıklı olmasının garantisi olan yöntem’e bağlı olduğuna kani isek yöntembilimsel analizin görsel çözümlemesi bizim için vazgeçilmez bir araç olacaktır. BEŞİNCİSİ.. her dil gibi içerikleri taşımaya.. yansıtmaya ve saklamaya yarar. Ancak yöntembilimsel analiz düz yazıdan daha geniş.. mantıktan daha derin ve matematikten daha süreklidir. İçeriksiz felsefe ve biçimsel hikmet olan bu dille yapılan çalışmalar sayesinde dinden alınan emperatif “ülküler”.. dilden alınan aksiyomatik ”temeller”.. fenden alınan empirik “veriler”.. ve akılda bulunan “ilkeler” öylesine harmanlanır ki dini ve akli.. fenni ve lisani içeriklerle daha doğru ve gerçek bilgilere dayanan daha iyi ve güzel buyruklara bağlı düzenler, dizgeler ve sistematikler yapılacağını umuyorum. Çünkü bu yöntemle fen ve din mabeyninde uyum ve denge oluşacak, bilgi kaynakları ve bilgi aygıtları arasında dayanışma ve yardımlaşma sağlanacaktır. Çünkü teorik olarak bu yöntemle aksiyomatik birlik sağlanırsa, pariter yarımlık ve informatik dağınıklık azaltılacak; dialektik yanlılık ve lojik çelişki en aza indirilecektir. Çünkü pratik olarak bilgilerin tasnifi ve işlenmesi kolaylaşacak, bilimlerin külliyet ve safiyeti artırılacak, sorucu ve sorgusu “felsefe” fen ve dinden elini çekerek istiklaliyetine kavuşacaktır. ALTINCISI.. bu yeni hikmetle kurgu (meal) daha sağlam, varsayım (faraziye) ve kuramlarımız (nazariye) daha sağlıklı olarak oluşturulacaktır. Kısaca kimseler ve nesnelere ilişkin kurallar ve koşullarda ve bunlarla oluşturulan KARARLAR da; daha özgür dinin ve özgü fennin, özgün sanat ve özdeş hikmetin BİRLEŞİK GÜCÜ, bizi Hak ve hakikate daha çabuk ulaştıracak bilgi ve buyruklara daha kolay eriştirecektir. Bu araç ve tekniklerle, bilimin çeşitli tasarım ve uygulamaları ile hukukun her türlü dizge kuram ve edimleri hak ve hakikata daha yaklaşık ve yakın olacağını düşüyoruz. Bu anlam sürücü ve anlatım aygıtıyla, akıl ve kalbin tam ittihadı, fikrin ve zikrin tam istihdamı ile zeka ve hafızanın tam istimalinin gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Çünkü yöntembilim bilim.. bilimsel aksiyomatikleri ve hukuki sistematikleri değiştirme ve düzeltme yeteneği olduğundan bilim ve hukuku dondurmayıp diri tutacaktır. İktisat ilkesi daha bilinçli uygulanacak ve adalet ülküsü daha sevecen uygulanacaktır. Böylece bir bilim hayal ve hurafelerden ve dinde vehim ve esatirden sıyrılacaktır. Böylece sürekli akan ve eskiten zaman içindeki yürüyen insan hayatında, mukadder değişme ve gelişmeleri daha kolay yakalanacaktır. Böylece global dünya ve küresel ümran (bilim ve teknoloji ile bayındırlık ve tıp) ve lokal alem ve ulusal hars (hukuk ve ideoloji ile ekin ve ahlak) daha iyi bir medeniyet, daha güzel bir uygarlık ve daha yetkin bir dünya için ele ele verecektir. Bunun için iyi niyetli içten desteklerin, hem yurtsever hem insaniyetperver kimselerin yardımı ve yöntembilimin teknolojik ve ideolojik çelik ışığı ile ekonomik ve politik çıkarların daha iyi dengelendiği bir dünya barışını bekliyoruz. Böyle.. böyle.. böyle.. ne söylersen söyle hepsi uygulama ve yürütme ile ortaya çıkacak yetenekler ve olanaklardır. Biz sadece öngörüyoruz. YEDİNCİSİ.. nakli ve akli belge ve kaynaklarla ortaya konulan insanın evrenden yararlanma hakkının ve kendini yetkinleştirme hürriyetinin fıtrat ve şeriatla bahşedildiğini nazara alırsak, tek bir dinin olması fakat onun yaşanmasında insanlar sayısında yolun bulunması ütopyasının, boş bir umut ve hayalci bir düşünce olmadığına da inanıyorum. Nasıl ki bilim tarihinde, ışınların elektromanyetik dalga kuramında Maxwell’in saf geometrik denklemleri, Hertz’in radyo dalgalarını bulması ile pratik ve bilimsel değer kazandırmıştır. Öylede felsefe tarihinde de kartezyenik koordinatların matematik kullanımıyla başlatılan çağdaş bilim, analitik düzlemin mantıksal ve metodik kullanımının geliştirilmesi ile benzer bir ivmeyle felsefe ve hikmette de yeni kazanımlar ortaya çıkaracağını umuyorum. Beklentim, bu kazanımlarla yöntembilimle yeni bir İNSANbilimi başlatılması ve hatta İSLAMbilime girişilmesidir. Osmanziya 05.06.2016 Düzenleyen osmanziya - 05-Haziran-2016 Saat 14:20 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |