Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: Tanrı intihar eder mi ? Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
mustafa
Üye
Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 27-Nisan-2010
Gönderilenler: 81

Hak Puan : 0
Kidem : 5
OrtalamaHak : % 0
Irtibar :0

Alıntı mustafa Cevaplabullet Konu: Tanrı intihar eder mi ?
    Gönderim Zamanı: 24-Ocak-2013 Saat 17:45
http://www.zaman.com.tr/gundem_dnaya-siir-yazdilar_2044802.html
 
Bilgiyi, yaşam birimlerinin içine saklamışlar.
Bilgi birimi ile yaşam birimi birbirine çevrilebiliyor ki bunu yapabilmişler.
Bu sanki türk dilinde olan bir belgenin ingiliz diline çevrilmesi gibi bir iş.
liranın sterline çevrilmesi gibi bir kolaylık.
Amma bu kolay iş, saydıklarım gibi yalın ve kolay değil.
Ancak oyuncak gemi ile hakiki geminin güdülmesi gibi özde bir.
Hidro-dinamik yasalar.
 
Evrenin koşulları.
İnsanın kuralları.
Dilin ilkeleri.
Benin ülküleri.
 
Din bunun neresinde ?
 
Din, dil ve dünya birbirine çevrilebilir ve yekdiğerini dönüştürülebilir.
Yaratılış ve buyruluş öylesine bir bütün.
Dayatım ve deneyim öylesine bir tüm.
Ancak bu bütünlüğü ve tümlük içinde birliği ve tekliği unutmadan
Olmayan sonsuzluğunda  ilerlerken
halktan Hakk'a dönmek,
Bulunmayan özgürlüğünü kazanırken
kulluk yapmaktan Tanrı'ya tapmaya yükselmek lazım.
Yoksa doğumun anlamsız ve ölümün amaçsız olur.
Üstelik bu kizb ve küfürle  su krisitallerinin bile yüzünü ekşitirsin.
 
Böylece yazının başlığı ile son cümlesi birleşti.
Amma uyumsuz ve fakat  dengeli olarak.
 
 
 
 


Düzenleyen mustafa - 24-Ocak-2013 Saat 17:50
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 25-Ocak-2013 Saat 12:14
"Lem yelid ve lem yuled"
 yelid  ve yuled olmayanın mevti de olmaz.
O ne validedir ne veleddir.
Doğmamış, doğrulmaamış ve doğurmamıştır.
 
Ancak intihar edebilir mi ? sorusu
 
O'nun kimseye benzetilmesi ve insana teşbih edilmesinden çıkıyor.
Ancak bu söz şu fikri  aklıma getirdi..
Bu kullarım benim değerimi bilmiyor..
Top topu onda biri beni tanıyor..
Bilenler bile kapasitelerinin ancak yüzde  birini kullanıyorlar..
Ben böyle kulluk ve kullar  istemiyorum!
diye "üzüntü"sünden çekip gitse..
Biz onu tanıyan, bilen ve seven kullar olarak  ne yaparız ?
Cehennemmden beter "yokluk"a düşeriz
Amma "O" "YOK" olmaz.
Öyleyse  "VAR" olmamıştı!
Çünkü "O" "ZAT"en vardı.
Ezelden vardı ve Ebediyen de var olacak.
Geçmiş ve geleceği içeren, varlık ve yokluğun eşit olduğu
İmkan ancak Vucub'u göstermek için vardır.
Fenâ, bekâ için olur, kesret, vahdet için bulunur. 
 
Yokluk ve varlık bizim dilimizde olan bir kelime
ve ancak dinimizi dilimiz ile ifade ediyoruz.
Fen, hukuk, san'at ve hikmet DİL'i kullandığı gibi
DİN dahi dili kullanıyor.
Kullanılan kelimeler de ya mecazî ya "hakikÎ"dir.. ya harfÎ ya ismîdir
ancak tümü işarî, remzî ve beyanîdir.
Eğer hakikî ise işte o zaman DELALET çıkar.
Yani biz hiç bir hakikate doğrudan ulaşamayız ancak  dolaylı ulaşırız.
İşaret zaten yapay ve aracılı sözlerden, uydurma ve araçlı adlardan, koydurma ve dolayımlı arlardan ibaret.  
 
O zaman dirayetimize ve rivayetimize göre hakikati hikaye ederken
MSL (analoji) aynasından öte bir aletimiz olmadığından ve ŞBH (metafor)  dürbününden yüksek bir cihazımız bulunmadığından
Hatta bu temsil  aletini  ve teşbih cihazını  bile tam ve yetkin kullanamadığımızdan
bizim bu cihazın  GÖLGESİNDEKİ gerçeklerde ve bu aletin ÖTESİNDEKİ  konularda
böyle ulu orta konuşmamız doğru olmaz.
İşte bunun içindir ilim aynası ve insan dürbününü
dahi iyi anlamak istiyor;
 yöntembilim kullanıyor ve insanbilimi öneriyoruz.
 
Bunu yaparken bunun gibi yakışıkız sözlerden dolayı
Allah bizi ve sizi  affetsin.
Amin.
 
Sağlıcakla kalın.
 
Osmanziya
 
NOTt: Yokluk, tırnak içinide "yokluk" yazıldı..
Çünkü yoksunluk ve  yoksulluk ile eksiklik ve yetersizlikten bildiğimiz ve onlara "benzet"tiğimiz yokluk/adem; onlardan daha da ileride, şerr'dan ve tahribden daha münker, sui ve seyyieden daha menfi bir "durum"dur. Bu yüzdenden bu beteri cehennemden "beter" diye tanımladım. İspanyol filozof Unimano "Cehennemin alevleri içinde kalmaya razıyım yeterki yok olmamayım." diyerek bu "kavram"ı bir "varoluş" olarak ifade etmiş. Bizim görsel ve işitsel DUYULABİLİR dünyamızın ötesinde duyumsal, duygusal, düşünsel ve dileksel alanlarda bu gibi deyişlerin değişimlerini tatmadığımızdan biz cennetten daha yüksek varlığın, cehennemden daha alçak yokluğun mahiyetini ve hakikatini bilemiyoruz.. ancak dil, akıl ve imkan olarak tanıyor ve kullanıyoruz ki YARATAN ve YARADAN bundan daha yüksek bir varlığın birliği ve çokluğun yokluğudur.  
 


Düzenleyen osmanziya - 25-Ocak-2013 Saat 13:42
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk