Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Yöntembilim | |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3975 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: 10-Ağustos-2015 Saat 19:14 |
Hesabî remz-i rakamın SÜREKSİZ tadadı ile hendesî vasf-ı hattın SÜREKLİ imtidadı arasında muayyen dönüşümün vasıtası olan riyaziyat (matematik) ANALİTİK DÜZLEMİN kullanılmasıyla ince bir mantıki oyun olmaktan çıkıp, madde ve enerjiyi değiştirip dönüştürmede duyarlı bir alet haline geldi. Sanılır ki analitik geometri, geometrinin konularından biridir, oysa değil, çünkü onun bir tarafı da aritmetik ve cebirdir. Böyle bir tarafı hesab / aritmetik ve öbür tarafı hendese /geometriden oluşan MATEMATİK analiz, FKB ilimlerinde mizan ve veznin (ölçü ve tartının) öneminin anlaşılmasından sonra, bilimlerin ilerlemesinde ve gelişmesinde ikinci aşama olmuştur ve bu nedenle analitik geometriyi bulan Descartes, modern felsefenin olduğu kadar çağdaş bilimin de başlatıcısı sayılmıştır. Böylece matematik analizin yapıldığı analitik düzlem ve koordinatlar bilim için vazgeçilmez bir taban oluşturmuştur. B. Russell bu matematik tabana, biraz sonra göreceğimiz logical (mantıksal) temeli de katarak Lojiko-Matematik Gerçek adını vermiştir.
Hasılı sayı ile ölçülebilir, çizgi ile belirlenebilir ve fıtri mekan idrakine dayanan fakat soyut ve YAPAY olan bu ara yüz l611 yılında Descartes’in eliyle yatay ve dikey “kartezyen koordinatlar” halinde bilime hediye edilmiştir, edilmesine amma KARTEZYEN düşün-me, soyut ve varsayımsal bir araç iken işin özünden uzak kullanıcılar için gerçeğin aynası olmaktan çıkıp hakikatin kendisi haline getirilince akıl, kalbin yerine geçmiş ve Kant’ın numen ve fenomen ayırımını unutan ve dinin yerine ikame edilen pozitivist mentaliteyi doğurmuş ve bu zihniyette usulü, iman yerine ikame eden Hegel’in idealist diyaklektiğini tersine çevirin Marks’ın materyalist dilini doğurmuştur. Marks’ın elinde bir dil, bir eleştiri ve bir bilim olan yöntem, izleyicilerince bir SOL yol ve dinleşmiş İDEOLOJİ haline getirilince, nitekim bu gün sol sadece tersine çevrilmiş alman idealizmine değil Fransız sosyalizmi ile İngiliz ekonomi politiğine dayanır, bu sefer karşıt uçta imanı usul yerine ikame eden, kalbi aklın yerine koyan SAĞ yol ve ideolojileştirilmiş DİN ortaya çıkıyor. Her ikisi de, yani usulsüz iman ile imansız usul, gözü olmayan sağırlar, kulağı olmayan körler gibi birbiriyle çatışıyor. Oysa Kant tarafından bu ikisinin yani ilim ve iradenin farklılığı anlatılmış, mantuk ve meşietin ayrılığı açıklanmış ve şuhud ve gaybın alanların sınırları belgelenmiş ilim ve imanı birleştiren usul kurulmuştu. Bu yöntemden uzaklaşan.. sistemini aklın sorgulamasından dil ve din, zamanın değişim ve gelişim gücüne karşı dayanaksızdır.. kökenini kalbin eleştirisiden uzak tutan bilim ve felsefe insanın ve toplumun evrensel gereksinimine duyarsızdır. Bu yüzden bir zaman iş gören fenni ya da dini bir çözüm, bu tek yanlılık yüzünden, bir zaman sonra en birinci sorun haline gelir. Nitekim bu gün kartezyen düşünce, ve sonuçta yöntem bu hale gelmiştir.. dil ve düşünce zaten aracılık yapan bir dolayımdır ve bu vesilenin gözüne analitik düzlemin lojiko-matematik berzahları gerilince ve eline görsel ve işitsel dünyanın gücü verilince nefsin esrik ve sarhoş tatlarla uyutulması zor olmuyor; görüne ve gürüne öz-deşlik ve öz-gürlük kuruntusu takılınca ene’nin düşünece tuzaklarına düşmesi daha kolay hale geliyor. Buna rağmen biz yine de onu yöntembilimsel analiz olarak analitik düzlemin ve yöntemin inceliklerini öğrenmek ve öğretmek istiyoruz.. çünkü düşmanını tanımazsan onu yenemezsin. OSMANZİYA İzmir MENDERES 10.08.2015 ![]() |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3975 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Ö N S Ö Z
Bu yapıtın temelleri neredeyse çeyrek asır öncesinden atıldı. Bu günde su-basman seviyesine çıktı.. us-basman seviyesine çıkmasa bile onu düze yazıya emanet edeceğim. Çünkü yapıtımı bazıları, özellikle yakın çevrem, merak ediyorlar.. ölümümden önce yöntembilim diye diye kendini ona feda eden Osmanziya’nın “ne” ile uğraştığını görsünler istedim. Burada onları minnetle anıyorum.. çünkü “ne-ti-ce”yi görmek en çok bana katlananların, soyadını aldığımın ve onu geleceğe taşıyanlarımın hakkıdır. Yöntembilimi tanıyan çok az sayıda bazı okurlarım içinde bir elin parmaklarını geçmeyenleri ki benim yöntembilimi öğren-i-ci (talip) adaylarımdır ki onlar öğrenmeye, kullanmaya ve yararlanmaya çalıştıkları yöntembilimsel analizin, karmaşık ifadelerle anlatmaya çalıştığım temelinin, ne kadar yalın ve sade olduğunu anlayınca benim gibi şaşıracaklardır. Yöntembilimi tanıyan bu okurlar dışında “YÖNTEM” isminin resmiyeti ve “BİLİM” adının ciddiyetiyle yapıtımı samimiyetle inceleme olanağı bulanları da iki sonuç bekliyor: Ya TaRaF’ın arafında kalacaklardır. Ya da aRa’manın tavafına başlayacaklar. Başka bir anlatımla etraftan bir kısım okuyucular bunlar zaten bildiğimiz şeyler deyip irfanlarını münker bulmayıp meluflarında kalacaklar ve malumlarını meçhul görmeyip ülfetlerini sürdüreceklerdir. Böylece mavi cevabı seçip günlük yaşayışlarını sürdüreceklerdir. Çünkü ARİFE tarif gerekmiyor. Etraftan bir kısmı da içlerindeki arayışın tahrikiyle; gerçeğin çekiminden doğan fikr-i hararetle; düşünce ateşine yol veren hürriyet ve ayniyetle; alaka derininden çıkan gizli merak ve tecessüsle; kırmızı suali yutarak arama ve bulma arasındaki TARİF / DEFINITION / TANIMLAMA ‘yı araştırma çabama katılacak ve yöntembilimsel analizi kurma ve kullanma tanımlamasına katkıya başlayacaklardır. Çünkü : TARİFE taharri gerekiyor. Taraflı ve tarifli bir dünyaya doğuyoruz.. güneşin doğduğu ve battığı tarafları olan bir dünyaya.. doğruların ve yanlışların tarif edildiği bir dünyaya. Beyin kürelerinin sol ve sağ tarafımızı idare ettiği bir dünyaya.. senden yana ya da sana karşı olanların olduğu bir dünyaya… Burada taraf olarak akıl “yönünden” olduğu kadar ahlak yönünden de bahsediliyor. Bilim “açısından” olduğu kadar hukuk da açısından bahsediliyor. Taraf AÇI’sından en yaygın ve en bilinen taraf ; SOL ve SAĞ yanların ayırımıdır. İnsan bilinenin aksine doğuştan sol görü’lüdür. Sonra içinde gizli sağ duyu’sunu dahi kazanır. Ancak bu sol görü ve sağ duyu görsel ve işitsel duyum-alma duyumsaması değil duygulanma duyumsama’sıdır. Fakat bu manevi “görü”den veya manevi “duyu”dan BİR’si bir süre sonra iş ve ilişkilerimize yerleşir ve böylece sol görüş-lü ya da sağ duyuş-lu oluruz. Sonra bu yerleşen görüş ve duyuş alışkanlıklarının zamanla cılkı çıkar bu görüş ve duyuşlar değişmez inanç ve sürekli yön haline gelip yanlar olmaktan çıkarak ortaya sağ duyusuz sol-culuk ve sol görüsüz sağ-cılık çıkar. Artık sadece gözüyle yaşamaya alışan ve onunla da işitmeye çalışan sağırlar (solcular) işitselin manevi dünyasını yadsırlar.. öbür taraftan sadece kulağıyla yaşamaya alışan ve onunla da bakmaya uğraşanlar körler (sağcılar) görselin maddi dünyasını inkar ederler. Haliyle bu körler ve sağırlar.. yabancısı oldukları maddi ve manevi dünya hakkında, birbirlerini anlayamaz hale gelirler. Hatta bu tek taraflılığı da “taraf-sız olan ber-taraf olur” tümcesiyle meşrulaştırırlar. Şimdi madem böyle bir tarafı seçmek hakk’tır öyle ise “Etraf"tan bir tarafı seçenin, karşı tarafla olan iletişiminde, arayana değil aramaya dayanak olacak TARAF-SIZ ortak bir MARİFET platformu aramak gereği ve bulmak lüzumu var. Bu ortak platformla; yön bulmak, yanları kullanmak ve bunlarla gidiş ve yürüyüşümüzü ilerletmek gerekiyor. Böylece işitmeyen sol görüş’ün MADDİYAT sarhoşluğu ve örtüsüne kapılmadan ve görmeyen sağ duyuş’un MANEVİYAT tuzağına ve örgüsüne takılmadan hakikatı arama ve hakkı bulma işini sürdürmek gerekiyor. Kısaca taARA’yışa sağlam bir yöntem kurmak ve sağlıklı bir yol açmak istiyoruz. Bu tarayış arayışı vurgulamada The Matrix kültündeki bir metafordan yararlanmak istiyorum: Doğum ve ölüm arası bir dünyada bizler bir PLATFORM üzerindeyiz. Bu platform düşüncemizin üzerinde yürüdüğü analitik düzlemin boş zeminidir. Bu boş zemini ve ham düzlüğü; Ya cesaretimiz ve cesasetimizle kendimiz inşa edeceğiz. Ya da başkalarının inşa ettiği hazır yolları kullanacağız. Şimdi The Matrix filmi ile küresel uygarlığımız evrensel bir arayışa başladı ve en yakın tehlikenin makineler olduğunu öngördü.. hürriyetimizi inşa etmeye çağırdı, görüntü ve gerçek arasındaki perdeyi yedinci san’at olan sinema diliyle araladı.. sonsuzluk ve özgürlük sorununu ölüm ve benlik sorunsalına bağladı.. hepsinden önemlisi ilmin önündeki HAYALİ kendiliğimizin taharrisini hatırlattı.. iradenin gerisindeki VEHMİ benliğimizin arayışını anlattı. Biz KIRMIZI hapı alarak ve bu ZOR işe giriştik. İştah ve iştiyak ayaklarımızın daha iyi çalışmasını.. zikir ve fikir kanatlarımızın daha kolay açılmasını temin edecek yeni bir dil aradık. YÖNTEMBİLİMSEL analiz, düşün-Me-nin yürüyüşünde hangi yönlerin sağlam.. düşün-Ce-nin duruşunda hangi yanların sağlıklı.. duyu ve görünün ilerleyişinde hangi yolların düzgün.. olduğunu gösteren bir bilimdir. Yer yüzünde maddi gidiş gibi düşüncenin manevi ilerleyişinde ve dilin yürüyüşünde de manevi yolları, yönleri ve yanları gösterecek bir PUSULA gerekiyor. Bu yol göstericilikte en başat kıstas, herkesin bildiği gibi akıl-ı salih ve onu konuşturan mizan-ı mantıktır. İnşaalah gelecekte bir ekiple yöntembilimsel analizle bu akıl ve mizanı görsel ve metodik hale getirmeye çalışacağız. Düşüncemiz dil olacak. Bu çalışmada herkesin çabası kadar onuru vardır, yeter ki gurur ile yitirilmesin. Yöntembilimsel analiz dediğim yeni anlam sürücü ve anlatım aygıtının inşasına katılacak ve onun onurunu paylaşacak taliplerime bu yapıtla kuramsal bir taban hazırlamak istedim. Menderes 11.08.2015 Gayret bizden, inayet Allah’tandır. OSMANZİYA |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |